Hopa'da cinayetin tanığı: Hedef gözeterek ateş ettiler

Hopa'da ağaç kesimine karşı çıkanlara şirket yetkilisi tarafından düzenlenen silahlı saldırıda Reşit Kibar hayatını kaybetmişti. Olayı yaşayanlardan Dursun Ali Koyuncu, olay anını anlattı.

Abone ol

ARTVİN - Artvin’in Hopa ve Borçka ilçeleri sınırında Cankurtaran bölgesinde yapılmak istenen mesire alanı projesi kapsamında ağaç kesimine karşı çıkan köylülere Muhammet Ustabaş’ın ateş açması sonucu bir kişi hayatını kaybetmiş, iki kişi yaralanmıştı. Olayı yaşayanlardan Dursun Ali Koyuncu, olay anını anlattı. Koyuncu, AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik’in talimatıyla şirketin bölgeye geldiğini belirterek, “Bu katliamın sorumlusu başta Faruk Çelik, Artvin Valiliği ve Yunus Merttürk’tür. Bu üçlü organizasyon sunucunda bu katliam gerçekleşmiştir” dedi.

MESİRE PROJESİ AMA ALAN MADENE RUHSATLI

Bölge, Orman İşletmeleri tarafından 3 yıl önce taş ocağı işletmesi yapılması için İçkale firmasına ihale edilmişti. Köylülerin direnişiyle işletme yapılması engellenmişti. Geçen yıl aynı bölge, Yapı-soy Beton firmasına “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” kapsamında ihale edildi. Köylüler, kendi yaşam alanları olduğu, turizm adı altında bölgede sonradan maden çıkarılacağı gerekçesiyle bu projeye de karşı çıkıyorlar. Fakat proje kapsamında alanda ağaç kesimi işi taşeron Ustabaş firmasına verildi. 3 Eylül günü sabah saatlerinde 8.30-9 civarı bölgeye Ustabaş şirketinden bir iş makinesi ve 5 kişi geldi. Şirketin elemanlarını gören 5 kişi, bölgeye gitti. Köylüler, şirketin sahadan çıkmasını istedi. Bunun üzerine köylüler ve çalışanlar arasında sözlü tartışma yaşandı. Bölgeye iki sivil jandarma geldi. Jandarmanın müdahale etmemesiyle şirketin elemanlarından Muhammet Ustabaş, araçtan aldığı silahla köylülere ateş etti. Saldırıda, Reşit Kibar, Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu yaralandı. Ağır yaralanan 46 yaşındaki Reşit Kibar, kaldırıldığı Hopa Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Olayın ardından, Muhammet Ustabaş dün tutuklandı. Yapı-Soy Beton firması, sosyal medya hesabından projeden çekildiğini duyurarak, açıklamasında, “Hiçbir maddi faaliyetin insan hayatından değerli olmadığına olan inancımız devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.

‘EMRİ FARUK ÇELİK VERDİ, ARTVİN VALİLİĞİ KORUDU’

Ağaçların kesilmesine karşı çıkan köylülerden Dursun Ali Koyuncu, şirketin sahaya çıktığını görünce kendilerinin de alana gittiklerini anlattı. Koyuncu, tartışmadan sonra bölgeye gelen jandarmaya silah olduğu konusunda uyarıda bulunduklarını fakat jandarmanın müdahale etmediğini söyledi. Bunun üzerine Muhammet Ustabaşı’nın araçtan silah alarak ateş açmaya başladığını anlatan Koyuncu, “Biz kendisini Yunus Merttürk’ün silahlı elemanı olarak görüyoruz. Bütün şarjörü boşalttı. Bir müddet isabet alamadı, sonra doğrudan ateş açtı. Biz beş kişiydik. Dördümüz gençtik. Recep Abi bizi korumak için kendini öne attı” dedi.

Yunus Merttürk’e ait olan Yapı-soy Beton firmasına karşı bölgede iki yıldır mücadele verdiklerini söyleyen Koyuncu, birkaç gün önce bölgede yapılan toplantıya AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik’in de katıldığın, şirketin harekete geçmesi için emir verdiğini belirtti. “En son Faruk Çelik’in talimatıyla sahaya girilmesi emri verildi” diyen Koyuncu, şirketin şantiye kurmak için ağaç kesimine başlayacağını belirterek, “Gözdağı vermek için ateş açtılar. 1 makine ve 5 kişiyle bu bir denemeydi. Bizi korkutmak amacıyla bir de tetikçi gönderdiler. Doğrudan Faruk Çelik emri verdi. 3-4 gün önce bölgede toplantı oluyor, bu toplantıda Orman Bölge Müdürlüğü’ne talimat veriliyor. Biz bunun suç duyurusunda da bulunacağız. Artvin Valiliği de organize bir şekilde şirketi korudu. Bu katliamın sorumlusu başta Faruk Çelik, Artvin Valiliği ve Yunus Merttürk’tür. Bu üçlü organizasyon sunucunda bu katliam gerçekleşmiştir. Yunus Merttürk, köyde ipsiz sapsız kim varsa parasıyla satın aldı. Biz kendisini baron olarak görüyoruz” diye konuştu. Koyuncu, Kocaeli’de yaşayan Yunus Merttürk hakkında basına yansıyan haberlere de değinerek, “Kocaeli medyası Merttürk’ün kirli ilişkilerini ortaya çıkarmıştı. Bu kişi barondur, devlet eliyle korunuyor. Aynı devlet Cankurtaran’da bu kişiyi sözde turizm ama özünde maden amaçlı sokmaya çalıştı. Biz de izin vermeyince korkutma amacıyla kurşun sıktılar. Korkacağımızı zannettiler. Firma geri çekildiğini açıklamış. Makinelerini de alıp götürdüler” dedi.

‘HOPALILARIN TALEBİ VALİLİK TARAFINDAN PROJENİN İPTAL EDİLDİĞİNİN AÇIKLANMASI’

Hopa’da bulunan Halkevleri’nden Kamil Ustabaş, mesire projesi sahibi Yapısoy şirketi ile taş ocağı yapmak isteyen İçkale şirketinin aynı aileden olduğunu belirtti. Ustabaş, “Taş ocağıyla giremediler, turizm adı altında girmeye çalıştılar. Fakat o bölgede, bizim resmi kaynaklardan öğrendiğimizde bu yönde, madene ruhsatlı alan. Köylülerin asıl karşı çıktıkları bu. Turizm, mesir alanı diye giriliyor, ama bölgede maden çalışması yapılacak. Projede bahsedilen alanın neredeyse 10 katı kadar alanı firma ihaleyle satın almış. Hedefleri, orayı tamamen ağaçtan arındırarak maden aramasına çevirmek. Artvin’in yüzde 76’si, Hopa’nın yüzde 82’si maden sahası ilan edildi. Sadece ihale edilmesi kaldı. Zaten Çevresel Etki Değerlendirme raporlarına da devlet yol veriyor” diye konuştu.
Muhammet Ustabaş’ın üzerine ruhsatlı silahla direk köylüleri hedef alarak ateş ettiğini söyleyen Ustabaş, “Kurşun bitiyor. Kurşun bitmemiş olsa ateş etmeye devam edecek. Sırtını rastladığı bir kuvvet var ki insanların üzerine rahatlıkla ateş edebiliyor. Hükümet ders veriyor aslında bize. ‘Biz yaşam alanlarına gireceğiz, talan edeceğiz’ diyor. ‘Karşımıza dikilirseniz bizim yolumuz, yöntemimiz bu’ diyor. Çok açık bir mesaj. Değil ağaç katliamı, insan katliamı da yaparız mesajını vermek için silahla geliyorlar” dedi. Ustabaş, Reşit Kibar’ın defnedilmesinden sonra Hopa’da gençlerin ağaç kesimi yapan marangoz atölyelerini ‘Artık kapatıyorsunuz, buradan çıkıyorsunuz. Size bir tek ağaç bile kestirmeyeceğiz’ diyerek tek tek dolaştığını aktardı. “Dün orada o köylünün güvenliğini almayan devlet, bugün gençlerle birlikte özel harekâtını dolaştırdı. Halen katledenlerin yanında tavır alıyorlar” diyen Ustabaş, Yapı-soy tarafından yapılan açıklamaya ilişkin de “Bu açıklama Hopalıları tatmin etmiş durumda değil. Hopalıların talebi doğrudan Valilik tarafından projenin iptal edildiğine dair açıklama yapılmasıdır. Firmanın açıklaması inandırıcı değil. Ortamı yatıştırmak amacıyla yapılmış bir açıklama. Gençlerin tavrı gösteriyor ki bu halk bu cesaretle bu mücadeleyi kazanacak” diye konuştu.