HPV aşısında yargı süreci işliyor: Bakanlık da aşı takvimine eklenmesi gerektiğinin farkında

Ücretsiz rahim ağzı kanseri (HPV) aşısı için açılan davada bilirkişi heyeti ‘tıbben gerekli’ kararı verdi. SGK'nin geri ödeme başvurusunu reddettiği Avukat Yarli, Sağlık Bakanlığı’nı dava edecek.

Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA- Bazı hastalıkların aşıyla önlenebileceği ve yok edilebileceği bilimsel bir gerçek. Human Papilloma Virus’ün (HPV) bulaşmasıyla oluşan rahim ağzı kanserini de aşıyla önlemek mümkün.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Dairesi Başkanlığı, rahim ağzı kanserini “Dünyada kadınlarda meme kanseri ve kalın bağırsak kanserinden sonra dördüncü sıklıkta görülürken, ülkemizde dokuzuncu sıradadır. Rahim ağzı kanseri, nedeni tamamen aydınlatılmış bir kanser olup önlenebilir bir hastalıktır” diyerek tanımlıyor, fakat ulusal aşılama programına almıyor.

‘AŞILAMA YAPILMASI TIBBEN GEREKLİ’

HPV aşısı dünyada aralarında ABD, Fransa, Almanya, Belçika, Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin olduğu 27 ülkede geri ödeme kapsamına alınmış durumda. Aşı, İngiltere'de 11-13 yaş, Avustralya ve Yeni Zelanda’da 12-18 yaş aralığındaki kız çocuklarına ücretsiz olarak uygulanıyor.

Şimdiye kadar tespit edilen 100 çeşit HPV virüsü türü var. Dünya Sağlık Örgütü’nün rahim ağzı kanserini ortadan kaldırma çabaları kapsamında 100’den fazla ülkede aşılama programı uygulanıyor. HPV aşısının Türkiye'de ulusal aşı programına dahil edilmesi için sivil toplum alanında çalışmalar yürütülse de henüz sonuç alınamadı. HPV aşısı, Türkiye’de sigorta kapsamında değil. Uygulandığı yaş aralığına göre 2 ya da 3 doz tavsiye edilen HPV aşısının 3 dozunun güncel fiyatı ise 2 bin 85 lira.

HPV’nin ulusal aşılama programına dahil edilmesi için yürütülen sivil toplum çalışmalarından birini de Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gerçekleştirmiş, Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) başvurarak HPV aşıları için ödenen paraların iadesini talep etmişti. Mahkemeye taşınan para iadesi sürecinin bilirkişi raporu da geçtiğimiz günlerde çıktı. Bilirkişi raporunda “Rahim ağzı kanserlerine karşı aşılama yapılmasının tıbben gerekli olduğu kanaati oluşmaktadır” ifadelerine yer verildi.

‘SGK’YA DAVALAR AÇILDIKÇA FARKINDALIK ARTMAYA BAŞLADI’

HPV aşısının ücretsiz olması ve ulusal aşılama programına alınmasıyla ilgili bir adım da İstanbul Barosu Çocuk ve Kadın Hakları Merkez Üyesi Avukat Kardelen Yarli’den geldi. Yarli, İstanbul Sosyal Güvenlik Müdürlüğü’ne başvurarak, HPV aşısı için ödediği ücretin iade edilmesini istedi ancak aşı geri ödeme kapsamında olmadığı için ret yanıtı aldı. Bir sonraki aşamada Sağlık Bakanlığı’na dilekçe verip HPV aşısının ücretsiz olmasını talep eden Avukat Yarli, dilekçesine olumlu yanıt gelmediği takdirde bakanlığa dava açacak.

“Sağlık Bakanlığı’na açılacak dava konusunda umutsuz değilim. Bakanlık da HPV aşısının ulusal aşı takvime eklenmesi gerektiğinin farkında” diyen Kardelen Yarli, aşının listeye alınmamasına dair şunları söyledi:
“HPV aşısını muhtemelen ekonomik sebeplerden ve muhafazakâr kimliklerden ötürü listeye almak istemiyor olabilirler. Bu farkındalık arttıkça ve insanlardan talep sesleri yükselmeye başladıkça, özellikle SGK’ye davalar açıldıkça, hukukçular, tıpçılar ve eczacılar da bu alanda birleşip dayanışma gösterdikçe, farkındalık artmış oldu. Bakanlık da bu konuyla ilgili artık olumlu ya da olumsuz bir şey söylemek zorunda kalacak. Seneler öncesinde bir Sağlık Bakanı ‘Ben kızıma güveniyorum’ tarzında bir açıklama yapmıştı. Artık öyle bir noktada değiliz. Şimdi Sağlık Bakanı böyle bir beyanda bulunursa inanılmaz bir tepki ile karşılaşacağını biliyor. Belki de bu dava devam ederken mahkemeden olumlu sonuç çıkarsa ‘mahkeme bu kararı verdiği için uygulamak zorundayız’ diyerek kendi kitlelerine anlatıp, aşıyı devreye sokabilirler.”

‘İKTİDARIN VE MUHAFAZAKARLARIN AKLINA CİNSELLİK GELİYOR’

Kanser ilaçlarındaki maliyet yüksekliğine dikkat çeken Avukat Yarli şöyle devam etti: “Önleyici tıbbı geliştirsek, aşıları vuruyor olsak, kadınların çoğu ileride rahim ağzı kanserine yakalanmayacak ve devlete ek kanser maliyeti yükü gelmeyecek. 

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin açtığı davadaki bilirkişi raporu olumlu bir gelişme. Sağlık Bakanlığı’na dava açıldığı takdirde karara bağlanmış davaları emsal göstereceğiz. HPV aşısı laiklik bağlamında da tartışılacak bir konu. Zaten aşıya bu kadar karşı olmalarının, ulusal aşı takvimine daha önceki dönemlerde de alınmamış olmasının temel iki sebebi olduğunu düşünüyorum. Birincisi, bu hastalığın direkt cinsellik, serbest cinsellik ya da güvenli cinsellik dediğimiz olguları çağrıştırması. İkincisi de aşının maliyetinin çok yüksek olması. 

Emek Eczanesi’nin katkısı, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin davalar açıyor olması, bireysel olarak vatandaşların ve avukatların davalar açıyor olması bize şunu gösterdi; Görünür oldukça fark edilmese bile bir şekilde karşı tarafı da zorluyor oluyorsunuz. Sağlık Bakanlığı’nın rahim ağzı kanseri farkındalık ayında HPV aşısına değinmeden yine de önlenebilir olduğuna dair tweetler atması biraz da halkın gazını almak için. Bu adım bile verilen mücadelenin ne kadar ilerlediğini gösteriyor. Siyasetçilere daha çok iş düştüğünü düşünüyorum. Bireysel olarak hukukçuların, eczacıların ve vatandaşların vereceği mücadele ile olacak bir şey değil. Siyaseten de karşılık bulması lazım. HPV aşısının ücretsiz olması gerektiğini düşünen partilerin, Meclis’te bir araya gelerek ağırlık yaratmaları gerekiyor.”