Hrant Dink anılıyor: 12 yıl geçti, acımız hafiflemedi
İstanbul Şişli’de katledilen Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink vurulduğu yerde anıldı. Anmaya gelenler sık sık "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeni'yiz" sloganları attı. Hrant Dink'in arkadaşı Bülent Aydın, konuşmasında " Bu meydan birbirimize dostça sokulabildiğimiz meydandır. Belki de bu meydan aynı zamanda en güçlü olduğumuz meydandır. 12 yıldır Hrant yok, 12 yıldır adalet yok, 12 yıldır vazgeçmek yok" ifadelerini kullandı. Anmaya bir mektup gönderen Osman Kavala da, "Adalet talep etmenin ne kadar güçlü olduğunu daha çok hissediyorum" dedi.
İSTANBUL - Agos gazetesinin kurucusu Hrant Dink, bir suikast sonucu katledilişinin 12. yılında İstanbul’da ve dünyanın farklı şehirlerinde anılıyor. İstanbul’daki anma programı her yıl olduğu gibi bu yıl da Dink'in vurulduğu yerde, saat 15.05’te başladı. Anmanın ilk konuşmasını Bülent Aydın yaptı. Aydın, "Acımızı ve özlemlerimizi sarmaya geldik. Biz bitti demeden bu dava bitmez demeye geldik. Faşizme karşı kardeşimsin Hrant demeye geldik. Hrant hala bu kaldırımda yatıyor... " şeklinde konuştu.
İstanbul’daki anma töreni için Hrant’ın vurulduğu Sebat apartmanına 'Adalet istiyoruz, vazgeçmiyoruz ahparig', 'Hrant için adalet için' pankartları asıldı. Polis, anma öncesi Agos binasına çıkan tüm ara yolları kapattı. Osmanbey Metro çıkışı ve Mecidiyeköy tarafına ise arama noktası kuruldu.
Dink'in vurulduğu yere karanfiller bırakıldı. Anmaya gelenler sık sık, 'Buradayız ahparig', 'Hrant için adalet için', 'Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz', 'Öldür diyenler yargılansın' sloganları atıldı.
'VİCDAN KORUSU OLARAK HAYKIRMAYA GELDİK...'
Anmanın sunuculuğunu Bülent Aydın yaptı. Anma programı öncesinde bir konuşma yapan Aydın "12 yıldır bu meydandayız. Bu meydanda ve dünyanın dört bir yanında Hrant Dink için adalet istemeye devam ediyoruz. Tam 12 yıl geçti. Acımız hafiflemedi. İlk günden beri talebimiz net: Adalet istiyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki Hrant'ın arkadaşlarıyla beraber vicdan korusu olarak haykırmaya geldik. Burada insanlarla buluşmaya geldik. Acımızı ve özlemlerimizi sarmaya geldik. Biz bitti demeden bu dava bitmez demeye geldik. Faşizme karşı kardeşimsin Hrant demeye geldik. Hrant hala bu kaldırımda yatıyor... Burası Hrant'ın gazetesi Agos'un gazetesi, Hrant'ın kürsüsüdür. Buradan gelen sese kulak verin. Buradan gelen sesi yükseltelim, büyütelim. Özlüyoruz seni, kalbimizdesin ahparig... Keşke burada olsaydın. Bu meydan birbirimize dostça sokulabildiğimiz meydandır. Belki de bu meydan aynı zamanda en güçlü olduğumuz meydandır. 12 yıldır Hrant yok, 12 yıldır adalet yok, 12 yıldır vazgeçmek yok."
Aydın, tutuklu milletvekillerini, gazetecileri ve yazarları da selamladı; "Bu ülkede demokrasi, barış istiyoruz. Herkesin hakkı hukuku tanınsın istiyoruz. Eşit, özgür ve kardeşçe bir arada yaşamak istiyoruz. Ölüm değil çözüm istiyoruz."
OSMAN KAVALA MEKTUP GÖNDERDİ
Dink'in cezaevindeki arkadaşı iş insanı Osman Kavala'nın gönderdiği mektubu Dink'in çalışma arkadaşı Asena Günal okudu. Mektupta şu ifadeler yer aldı; "Silivri'de olduğum için anmaya katılamıyorum. Yüreğim orada. Hrant'ın arkadaşlarıyla beraber olamamak büyük bir üzüntü. Adalet talep etmenin ne kadar güçlü olduğunu daha çok hissediyorum. Tüm mağdurlar onların çocukları için adaletin yerini bulmasını istiyoruz. 12 yıl önce burada insanların kardeşlerine ne kadar kolay silah doğrultulabildiğini gördük. Hrant'ın öldürülmesi bizlerin bir çocuğun katile dönüşmesini nasıl olduğunu daha fazla düşündürüyor. 19 Ocak'ta hukuksuzluğa direnmek için onurlu bir yaşam için bir arada oluyoruz."
Kavala'nın mektubunun ardından Hrant Dink'in barış ve kardeşliğe dikkat çeken konuşmaları dinletildi.
'BİZE OCAK SOĞUĞUNDAN BAKIYORLAR'
2 Nisan 1948'de öldürülen yazar Sebahattin Ali'nin kızı ve Dink'in arkadaşı Filiz Ali de Dink için konuştu. Ali, şunları söyledi; "Babam Sabahattin Ali karlı bir sabahta Ankara'dan İstanbul'a yola çıktı. Bir daha geri dönmedi. Hala akıbetini bilemediğimiz babam ne ilk ne de son kaybı oldu. Her 10 yılda bir tekrarlanan askeri darbelerle içimizden biri diğerlerini yok etmeye devam ettiler. Seni kaybetmemizin ardından hız kesmediler. Bize ocak soğuğundan bakıyorlar. Bize bakıyorlar. Cumartesi Anneleri, kayıplarını soruyorlar. 10 yıllardır kayıplarını sormaya devam ediyorlar. Sana iyi haberler vermek isterdim ama ne yazık ki veremiyorum. Siyasetçiler, gazeteciler, aydınlar içeride. Hukuksuz bir hukukla insanlar özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor. Cumartesi Anneleri artık meydanlarda değil sokaklarda soruyorlar kayıplarının akıbetini. İnsan hafızası kaybedilen, yakılan değerlerimizi unutmaz. Sevgili Hrant yine de o kadar umutsuz değiliz. Bir yere gitmiyoruz. Biz burada her yıl soruyoruz: Umut burada, bu ülke bizim."
Anma sık sık, 'yaşasın halkların kardeşliği, hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeni'yiz' sloganlarıyla son buldu.