Hukukçulardan Ankara Barosu'na Cenk Yiğiter itirazı
Tecrübeli hukukçular, KHK ile ihraç edilen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Cenk Yiğiter’in staj başvurusunu reddeden Ankara Barosu’nu eleştirdiler. Metin Günday ile Turgut Kazan Avukatlık Yasası’na göre Yiğiter’in staj ve sonrasında avukatlık yapabileceğini söylediler.
ANKARA - Ankara Barosu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeliğinden OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi (KHK) ile ihraç edilen Cenk Yiğiter’in avukatlık stajı başvurusunu reddetti. Yiğiter, Baro’nun kararına tepki gösterirken Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran kararın hukuki olduğunu söyledi. Peki Ankara Barosu’nun kararı hukuki mi? Bu soruyu, avukat Turgut Kazan’a ve idare hukuku alanındaki çalışmalarıyla tanınan avukat, aynı zamanda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin eski hocalarından Prof. Dr. Metin Günday’a sorduk. İkisi de Avukatlık Kanunu’na göre Baro’nun verdiği kararın yanlış olduğunu belirtti.
GÜNDAY: YİĞİTER’İN STAJA BAŞLAMASINDA HUKUKİ ENGEL YOKTUR
Ankara Barosu Yönetim Kurulu’nun, KHK ile ihraç edilenlerin avukatlık stajı başvurusu konusunda aldığı prensip kararını eleştiren tecrübeli hukukçu Metin Günday şu açıklamayı yaptı:
“Hukukçu bir akademisyenin bu şekilde bir OHAL KHK’sı ile ihraç edildikten sonra avukatlık stajına alınmasına, stajını tamamladıktan sonra Baro levhasına kaydedilmesine engel hiçbir hukuki sebep yok Avukatlık Yasası açısından. KHK açısından sadece şu var, bir kamu kurumunda avukatlık yapamaz. Bu kadar!
12 Eylül sıkıyönetiminde pek çok asistan, doçent, profesör kanunla görevden atıldı. Bunlar bir daha kamu hizmetinde çalıştırılamaz diyordu. Onlar avukatlık yaptılar. O zaman Baro ‘Sıkıyönetim devam ediyor, avukatlık yapamazsın, sıkıyönetim bitince gel’ demedi. Bunlar bu kafayla 12 Eylül’deki durumdan da öteye gidiyorlar."
'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ SAVUNMAK BAROLARIN GÖREVİDİR'
"Avukatlık Yasası, ‘hukuk devletini, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü savunmak baroların temel görevidir’ diyor. Baroları diğer meslek kuruluşlarından ayırt eden budur. Hukukun üstünlüğünü baro olarak sen savunacaksın."
AVUKATLIK KANUNU BAROLARA NE DİYOR?
Avukatlık Kanunu Madde 76: (Değişik: 02.05.2001-4667/46 md.) Barolar, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak, meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
KAZAN: KARARI HUKUKLA BAĞDAŞIR BULMUYORUM
Ankara Barosu’nun yaklaşımını paylaşmadığını söyleyen avukat Turgut Kazan, “Bu kararı hukukla bağdaşır bulmuyorum. Baro gibi bir kurumun KHK ekindeki yüzlerce, hatta binlerce kişi için böyle bir yaklaşım kurmasının doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.
OHAL KHK’lerine eklenen listelerle insanların kamu görevinden uzaklaştırılmalarının yasal ve hukuksal bir yol olmadığını belirten Turgut Kazan şunları söyledi:
“Kanunla veya KHK ile sadece kural konulabilir. O kuralları çiğnediği iddia edilen insanlar olursa idarenin ilgili birimleri o insanların o kuralları ihlal ettiği iddiasına karşı Anayasanın temel kuralı olan savunmalarını alarak değerlendirdikten sonra ancak uzaklaştırma kararı verebilir. Yani idarenin o kişilerin bağlı bulunduğu birimleri bu kararı verebilir. Kanunla kişiler bir yerden uzaklaştırılamaz. Bu hukukla bağdaşmaz. Bu nedenle ben baro olsam bu yaklaşımla kamudan uzaklaştırılan ve avukatlık stajına yazılması istenen kişilerin kaydının yapılmasına karar veririm.”
‘KAMU GÖREVİ YAPAMAZ DEMEK, DEVLET KURUMLARINDA ÇALIŞAMAZ DEMEKTİR’
Kazan sözlerine şöyle devam etti: “Avukatlık bir kamu görevidir ama kararnamedeki ‘kamu görevi yapamazlar’ kuralı avukatlık mesleği için geçerli olamaz. Orada kast edilen, doğrudan devletin herhangi bir biriminde görev alınmasıdır. Öğrendiğim kadarıyla Ankara Barosu birbirine yakın çoğunlukla bunların staj listesine veya avukatlık levhasına yazılamayacağına karar verince Türkiye Barolar Birliği (TBB), avukatlık mesleğinin kamu görevi sayılmasına bakarak böyle bir uygulama yapılamayacağını belirterek almama kararını kaldırmış. Yazılmaları gerektiği yolunda karar vermiş. Adalet Bakanlığı bu kararı kaldırmış. Avukatlık Yasası’na göre TBB’nin kararı Adalet Bakanlığı’nca onaylanmayınca TBB durumu yeniden görüşür ve yasada belirtilen çoğunlukla eski kararında direnirse ki bu durumda o karar kesindir, yazılması gerekir. Ancak Adalet Bakanlığı o karar aleyhine dava açabilir ki açmış. Henüz açılan davalarda bir karar verilmemiş. Anlaşılan Ankara Barosu da o karara kadar beklemeye almış kendisini. Tüm bu anlattıklarım nedeniyle bu yaklaşımı doğru bulmuyorum.”
'MÜSTAKBEL BAROMUN KARARINI GÖZDEN GEÇİRMESİNİ BEKLİYORUM'
Avukatlık stajı reddedilen akademisyen Cenk Yiğiter ise Ankara Barosu'nun kararını gözden geçirmesini beklediğini söyledi. Yiğiter, şu açıklamayı yaptı:
“Ben Ankara Barosu’nun kararını gözden geçirmesini bekleyeceğim çünkü bu karara şerh koyan yönetim kurulu üyeleri de var. Hakan Canduran’ın oldukça yanlış ‘kanuni’lik yorumunun Baro yönetiminde dahi bir oydaşmaya sebep olamadığını gözleniyor. Benim müstakbel meslek örgütümün kararıyla staja başlamak istiyorum ama olmazsa Türkiye Barolar Birliği nezdinde itirazda bulunacağım ve gerekirse AİHM’e taşıyacağım ama umudum odur ki, bir şekilde bir yıl veya beş yıl sonra benim örgütüm olacak burası ve müstakbel meslek örgütüm tarafından kabul edileyim. Yoksa Türkiye Barolar Birliği kararıyla veya yargı kararıyla bu staja başlayacağım illa. Yönetim Kurulunun da tarihe böyle yanlış bir kararla geçmesini istemiyorum. Biraz da onlar için de uğraşıyorum aslında.” (DUVAR)