Hüseyin Sarayoğlu: Grevi 2 hafta önce bildirdik, bilet satışına devam ettiler

İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait İzmir Deniz İşletmeciliği Şirketi (İZDENİZ) ile Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) arasındaki ücret zammındaki anlaşmazlıktan dolayı 250 işçinin başlattığı grev dördüncü gününe girdi.

Grev nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi ek otobüs seferleriyle ulaşımda yaşanan aksamaların önüne geçmeye çalışırken, TDS Şehir Hatları Şubesi Başkanı Hüseyin Sarayoğlu ''Biz sadece ücretlerden dolayı greve gitmedik. Sosyal dengenin sağlanmasını istiyoruz '' dedi. İzmirliler ise ulaşım aksasa da işçileri desteklediklerini söylediler.

'GREV TARİHİNİ BİLDİRDİKTEN SONRA BİLET SATMAYA DEVAM ETTİLER'

Grev yapılacağının bilinmesine rağmen Yassıcaada biletlerinin halka satıldığını ifade eden Hüseyin Sarayoğlu, ''Grev kararı aldıktan sonra uygulamayı da yasa gereği 6 gün evvelden kuruma bildirmemiz gerekiyor. Oysa biz Haziran ayının 28'inde grev yapacağımıza dair yazıyı verdik. Yani yaklaşık 2 hafta önce grev yapacağımızı haber vermiş olduk" dedi.

Grev tarihinin bildirilmesinin ardından Yassıcaada bilet satışlarının devam ettiğini aktaran Sarayoğlu, şunları söyledi:

"Ancak buna rağmen çok enteresan bir şekilde Yassıcaada biletleri vatandaşa satıldı. Siz sorumlu işletmeciyseniz vatandaşı mağdur etmemek adına greve çıkılacağı bilinen Çarşamba gününe bilet satamazsınız. Üstelik Karşıyaka, Bostanlı ve Konak iskelelerinde yani Yassıcasda biletleri satılan iskelelerde gişe önlerinde Türkiye Denizciler Sendikası'nın greve çıkacağı tarih de asılı idi. Ancak bu tarih asılı olmasına rağmen bilet sattılar. Sonucunda ne oldu? İnsanlar tüpünü, piknik sepetini alıp geldi. Haklı olarak kızıp küfür ettiler. Nahoş bir durum oluştu."

'SADECE ÜCRETLER İÇİN GREVE GİTMEDİK'

Sadece ücretlerden dolayı greve çıkmadıklarını belirten Hüseyin Sarayoğlu, sosyal haklarda da işçiler arasında eşitlik sağlanmasını talep ettiklerini vurguladı.

"Biz sadece ücretlerden dolayı greve gitmedik. Yapmış olduğunuz işin niteliği ve gerekliliği yevmiyenizi farklı yapabilir. Buna itirazım yok. Ama insanın sosyal yapıda yaşaması için yemek yemek, barınmak gibi ihtiyaçların karşılığının bütün iş şartlarında eşit olması gerekir. Büyükşehir belediyelerinde sosyal denge dediğimiz yani yol, yemek parası olarak tabir ettiğimiz ücretler aynıdır. Bir belediyede çalışana verilen yakacak yardımı İZSU'da 250 lira , İZDENİZ de 75 lira olabilir mi? Bir ücret 100 liraysa hepsinde 100 lira olmalı, yani eşit olmalıdır. Yemek için iki çocuğunuzdan birisine 10 lira, diğerine 20 lira vermek gibi bir şey bu.

İZMİRLİLER NE DİYOR?

Evi iskeleye yakın olduğu için her yere genellikle vapurla gittiğini söyleyen Beyhan Konak ''Tabi ki üzülüyorum. Çok zor günler bizim için ama işçiler de haklarını istiyor. Hayatımızı kötü etkilese de sonuna kadar destekliyorum bu grevi'' dedi.

İstanbul'dan İzmir'e misafir olarak geldiğini söyleyen Bilal Gürman, ''Ben burada yaşamıyorum ama yanlış değil mi bu yaptıkları? İşçilerin hakkı neyse verilsin ama kimsenin bizi mağdur etmeye hakkı yok. 5 dakikalık yere 3 lira verdik. Bize yazık değil mi'' diye konuştu.

Arabalı vapurlarla günde ortalama 180 araç taşındığını belirten Göztepe arabalı vapur hattında görevli bir makine işçisi ise ''Bizim grevimizin önemli bir etkisi de bu oldu.İzmir'de ciddi bir trafik sıkışıklığı söz konusu'' ifadelerini kullandı. (DUVAR)