İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gökce: Başakşehir’deki askeri alan rant aktarımı aracı olmamalı
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, imara açılan Başakşehir'deki askeri alana ilişkin "İstanbul’un ihtiyaçları dışında asla kullanılmamalı, rant aktarımı aracı olmamalıdır" dedi.
DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından imara açılan Başakşehir’deki askeri alanla ilgili açıklamalarda bulundu.
Gökce, "Bu alanların lüks konut veya özel şahısların yatırım amaçlı konut elde etmesi için kullanılması kabul edilemez. Bu alan aynı zamanda; ekolojik ve doğal bir zenginliktir. İstanbul’un ihtiyaçları dışında asla kullanılmamalı, 16 milyon İstanbulluya ait bu araziler rant aktarımı aracı olmamalıdır" dedi.
Gökce, Twitter hesabından şu açıklamaları yaptı:
"Bakanlık tarafından imara açılan Başakşehir’deki askeri alan hakkında bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. İmara açılan arazi 12,4 milyon m2 büyüklüktedir. İstanbul’un bu bölgesinde son kalan yeşil alandır. Ekolojik ve bitkisel açıdan önemli bir alandır" dedi.
Bu alan aynı zamanda; ekolojik ve doğal bir zenginliktir. İçinde bir gölet bulunmaktadır. Bakanlığa göre bu alanda 143 bin insan yaşayacak. Yaptığımız hesaplamalar ve imar durumuna göre nüfus kapasitesi 350 bine çıkabilir.
Bölge yapılaşmaya açılırken buraya yerleşecek nüfusun İstanbul’daki nüfus yoğunluğuna, ekolojik kaynaklara, doğal varlığımıza etkisi hesaplanmamıştır. Yine böyle bir yapı yoğunluğunun bölgeye taşınması halinde gereken okul, kreş, hastane gibi sosyal donatılar da düşünülmemiştir.
İstanbul’un deprem direncini arttırmak, riskli yapıları en risklisinden başlayarak yerine dönüştürmek için rezerv alanlar kullanılabilir ancak bu alanların lüks konut veya özel şahısların yatırım amaçlı konut elde etmesi için kullanılması kabul edilemez.
Bakanlığın daha önceki uygulamalarından İstanbul ve birçok şehrimizde askeri alanların belirtilen amaçlardan uzak, üçüncü şahıslara veya belli kişilere rant aktarımı için kullanıldığını biliyoruz. Bu zamana kadar yapılan projeler bunu gösteriyor.
Bu sebeple bir kez daha uyarmak istiyoruz. İstanbul açısından hayati önemdeki bu alan planlama ilkeleri, bilimsel doğrular ve İstanbul’un ihtiyaçları dışında asla kullanılmamalı, 16 milyon İstanbulluya ait bu araziler rant aktarımı aracı olmamalıdır.
Binlerce vatandaşımız riskli konutlarda tabutunda yaşarken, İstanbul’un yeşil alanlarına dolar yeşili bakarak ekolojik ve milli kaynaklarımızı tüketmek çocuklarımıza ve gençlerimize tarih boyunca anlatılamayacak bir kötülüktür." (HABER MERKEZİ)