İBB toplu ulaşımdaki eleştirileri yanıtladı: Arızalar çoğalmadı, azaldı
Çalışmayan yürüyen merdivenler, arıza haberleriyle gündeme gelen İETT otobüsleri, otobüs hatlarının kısaltılması gibi eleştirileri CHP'li Ulaşımdan Sorumlu Grup Yöneticisi Gencay Özcan yanıtladı.
DUVAR - İstanbul metrolarında yürüyen merdiven arızaları, İETT otobüslerinin arızalanması, kısaltılan İETT otobüs hatları gibi ulaşımda yaşanan aksaklıklar İstanbulluların gündemine sık sık giriyor. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibi, yaşanan bu aksaklıklarla ilgili eleştirilerle karşılaşıyor.
Bu durum İBB Meclisi'nin gündeminde sık sık tartışma konusu oluyor. Son olarak AK Parti İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar, söz konusu arızalarla ilgili bir rapor hazırladı. Kaynar’ın hazırladığı rapora göre İETT otobüslerinde yaşanan arıza bir yılda yüzde 60'a yakın arttı.
Kaynar’ın hazırladığı rapor başta olmak üzere İBB’ye yöneltilen eleştirileri, gece hayatının oldukça canlı olduğu kentte seferlerin 00.00'dan itibaren sona ermesi gibi sorunları İBB Meclisi Ulaşımdan Sorumlu Grup Yöneticisi CHP'li Gencay Özcan’a sorduk.
Geçtiğimiz günlerde İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar, İETT otobüslerinde yaşanan arızanın bir yılda yüzde 60'a yakın arttığını açıkladı. AK Parti dönemiyle kıyaslandığında belediye otobüsleri, metro, metrobüslerdeki arıza oranlarında nasıl bir tablo karşınıza çıkıyor?
AK Parti döneminde 12 metrelik küçük otobüsleri metrobüs hattında çalıştırıyorlardı. Ama şu anda biz gerçekten metrobüs çalıştırıyoruz. AK Parti döminde alınan araçlar çöpte çürüyor. Bunlardan 50 tane alındı. Tanesi 1 milyon 265 bin euroya alındı. Bugünkü kur ile 32 milyon 257 bin lira yapıyor. Bu otobüsler 225 kişiyi taşıyor. Bunlar yokuş çıkamadığı ve İstanbul’a uygun olmadığı için çürüyor. İstanbul Yeditepe diye şarkılar var. Arkadaşlar İstanbul'un Yeditepe olduğunu düşünmeden aldılar bu araçları. İstanbul’u bu kadar tanımıyorlar.
Bir de bizim yaptırdığımız metrobüsler var. 160 tanesi hatlarda kullanılıyor. Otokar ve Akia’dan 500 bin euroya aldık. Bizim aldığımız araçlar yokuş çıkabiliyor, 280 kişi taşıyor, kapıları dışarı açılıyor, metrobüs hattına çok uygun ve 25 metre uzunluğunda. Onların aldığı araçlar ise düz yolda yürümüyor. Biz göreve geldiğimizde 520 metrobüs vardı. Şu anda 696 tane metrobüs aracı var. İkincisi 2 bin 531 İETT otobüsümüz var. Buna 13 metrelik 150 tane araç daha ekleyeceğiz. Ocak ayında hizmete girmiş olacak bu araçlar. 62 tane metrobüsü İstanbul’un hizmetine sunacağız. Bu da önümüzdeki aylarda olacak. Biz görevi aldığımızdan bu yana yüzde 50’si yenilenmiş olacak. Bir de Adalarda kullanılan Adabüsler var. Biz geldik ve fayton uygulamasına son verdik. Bugün Adalardaki araç sayısı 170.
Arıza konusuna gelince, bunlar hep aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorlar. Biz de sürekli bunlara cevap veriyoruz. İETT otobüslerinin 10 bin kilometredeki arıza sayılarını size söyleyeyim. Özel halk otobüsleri buna dahil değil. 2018’de 10 bin kilometrede arıza yapan İETT otobüsleri 3.4 iken, bu 2022’de 3.2’ye düşmüş. Biz aslında arıza sayılarını düşürdük. Peki biz bunu nasıl yaptık? On tane garajımızda araç muayene istasyonu kurduk. Bunlar AK Parti döneminde yoktu. Araçlar fren testi, far ayarı başta olmak üzere 385 kritere göre test ediliyor. Arıza sayılarını bu şekilde düşürüyoruz.
Görüştüğümüz birçok kişi yaşanan bu arızaların önceki yıllarda bu kadar yoğun olmadığını savunuyor. Yerel seçimlere kısa bir süre kalmışken bu tarz arızlar daha fazla mı görünür oldu? Sizce bunun nedeni nedir?
Arızalanan ve çekilen özel halk otobüsleri beyaz plakalı araçlar özel halk otobüsüdür. Özel bir şirkete bağlı kamu hizmeti yapılıyor. Bunun da arızalanmasını istemeyiz. Ama esnaf özenli davranamıyorsa, orijinal parça kullanamıyorsa, sıkıntılar yaşıyorsa müsebbibi İBB olabilir mi? Algı yaratmaya çalışıyorlar. Yanlış. Algı oyunu bunlar. Bize 300 metrobüs aracı aldırmadılar. ‘Aman efendim bize aldırmadılar’ demedik. Her görülen sarı araç İETT aracı değil. Onlar özel halk otobüsü.
Görüşmeden üç gün önce, arızalanan ve Şişli'de bir çekiciyle tamire götürülen bir İETT otobüsünü fotoğraflamıştık. Özcan'ın arızalanan araçların beyaz plakalı özel halk otobüsü olduğunu ileri sürmesi üzerine, fotoğrafladığımız aracı sorduk. Özcan, ''O kadarı olur. Normaldir'' yanıtını verdi.
Ekrem İmamoğlu, 2020 Kasım’da krediyle 300 metrobüs almak için İBB Meclisi’nden onay alındı. Ancak bu proje Cumhurbaşkanlığı tarafından yatırım programına alınmadı. Bu nedenle İstanbul için yeni otobüs ve metrobüsler alınmadı. Bu arızalar, ulaşım araçlarının yenilenmesi için başvurulan kredinin merkezi hükümete takılmasından sonra mı yaşandı?
Biz araç almak istedik. AK Parti ve CHP grubu tarafından oy birliği ile kabul edildi ancak Cumhurbaşkanı yatırım listesine almadığı için yurt dışından kredi kullanamıyoruz. Bu nedenle araç yaş ortalaması artıyor. Bu nedenle daha fazla arıza çıkıyor. Biz de bunun önüne geçmenin yöntemini bulduk. Muayene istasyonlarını kurduk. Biz orijinal parça kullanıyoruz. Bizi engelliyorlar bahanesinin arkasına sığınmadık. Engellemeye çalışıyorlar ama engelleyemiyorlar. Biz göreve geldikten sonra 200 tane metrobüs yeniledik. Biz 520’de aldık şu anda 696’ya çıkardık. İETT araçlarında yeni dönemde orijinal parça kullanılıyor. Makina Mühendisleri Odası, 2020 yılında İBB ile anlaşmalı olarak garajlara gitti, AK Parti döneminde kalan İETT bakiyesini çıkardı, fecaatti. Tonla eksiği vardı. Kullanılan parça kalitesi de çok düşüktü.
Onların engellemesi vız gelir tırıs gider. Abarttıkları gibi değil. Özel Halk Otobüsleri'nde esnaf parça almakta zorlanıyor. Yakıt almakta zorlanıyor. Arabasını yenilemekte zorlanıyor. Hayat pahalılığı bu kadar fazla olunca, bu insanlar yeni araç almakta, bakımlarda orijinal parça kullanmakta zorlanıyor. Bu da özel halk otobüslerinin arızalarını arttırıyor. Pandemi döneminde kontak kapatma noktasına geldiler. İstanbul’da ulaşım duracaktı. İstanbul’da pandemi döneminde ulaşım durmasın diye, ‘Sizin eksiklerinizi biz tamamlayacağız, size gelir sağlayacağız, İstanbul’daki trafik durmasın, esnafımız da mağdur olmasın’ dedik. Şimdi bu insanlar hayat pahalılığı var diye araçlarını yenileyemiyorsa, arabalarında orijinal parça kullanamıyorsa, akaryakıt almakta zorluk yaşıyorsa bunun müsebbibi İBB olabilir mi? Arkadaşlar kendi eksiklerini anlatıyorlar. Ülkeyi kim yönetiyor? Araba fiyatları, parça fiyatları bu kadar pahalıysa sebebi kim? Kendi kendilerini şikayet ediyorlar. Arıza sayıları AK Parti dönemine göre düşmüş durumda.
Taksim ve Mecidiyeköy gibi ana arterlerdeki aktarmalarda insanlar sık sık yürüyen yollar ve merdivenlerin arızalanmasına tanık oluyor. Aynı yerlerle ara ara devam eden ve bitmeyen bir bakım çalışması göze çarpıyor. Bu çözülemeyen sorunların kaynağı nedir? Nüfus yoğunluğu da göz önüne alındığında alt yapı yeterli değil mi?
Biz göreve geldiğimizde devraldığımız metro ve tramvaylar için yürüyen merdiven sayımız 1236’ydı. 2023 yılında bu rakam 1700’e çıktı. Çünkü biz beş tane metro hattı açtık. Sayı arttıkça arıza oranı da artabiliyor. AK Partili arkadaşlar istasyon istasyon gezerek arızaları bir takım gazetelere haber yaptırıyor. Metrolar bir şehrin gelişimi açısından düşünülür ve uzun vadeli planlanır. Metroyu yapan akıl şöyle düşünür: İlerde bu hattı kullanan insan sayısı artacağı için şehrin büyüme noktalarından farklı çıkışlar koyuyoruz. Bu tür yerlerde kullanım sayısı düşük olduğu ve ekstra maliyet çıkmaması için o kapılar kapalı tutulur. Bu AK Parti döneminde de böyleydi, bu dönemde de böyle. Değişen bir şey yok. İstanbul Havalimanı yaparken çok övdüler. Havalimanında 25-30 tane yürüyen bant var diyelim. Ben bir kere çalışmayan dört tane bantı fotoğrafladım. Bunları da Meclis'te gösterdim. 25 taneden dört tanesi çalışmıyor ama İstanbul’da 1700 tane yürüyen merdiven çalıştırıyoruz. Gidiyorsunuz nerede bir tane arıza varsa onu çekiyorsunuz. Kendinize bakın önce. Tam bir başarısızlık örneği.
İstanbul’da bazı otobüs hatlarının güzergahlarının kısaltılması da eleştiri konusu oldu. Güzergah değişikliği ve hat kısaltılmasını neye göre düzenliyorsunuz?
Bizim hedefimiz aslında İETT’yi, yani lastik tekerlekli ulaşımı çoğaltmak değil. Bunun hizmet alanını genişletmek de değil. Bizim asıl hedefimiz, mantığımız şu. Biz İstanbul’da lastik tekerlekli araçların ulaşımdaki payını azaltmak istiyoruz. Biz görevi teslim aldığımızda lastik tekerlekli araçların, yolculuk içerisindeki payı yüzde 60’lardaydı. Bugün yüzde 53. Yüzde 7’lik bir düşüş var. Bu nasıl düştü? Çünkü biz 46.2 kilometrelik beş tane metro hattını hizmete sunduk. Biz raylı sistem yapmak istiyoruz. Deniz ulaşımının da payını arttırmak istiyoruz. Bizim hedefimiz İETT’yi büyütmek değil, toplu ulaşım içerisindeki payını azaltmak. Bu sadece İETT için değil, minibüs için de geçerli. Minibüsten taksiye dönüşüm yapıyoruz. Çünkü raylı sistemleri açıyoruz, açtığımız için minibüslere o hatta ihtiyaç kalmıyor.
İstanbul gece hayatı hareketli olan bir kent. Bu nedenle binlerce kişi gece çalışıyor. Ancak otobüs ve metro (metrobüs ve hafta sonları dışında) 00.00’a kadar seferler düzenliyor. Ancak gece mesaileri veya gece eğlencesinin merkezi olan Beşiktaş ve Taksim gibi yerlerde çalışanlar, evlerine ulaşım konusunda zorluk çekiyor. Gece saat 04.00’e kadar hareketli olan İstanbul için yeni bir düzenleme gündeminizde var mı?
Biz göreve geldikten sonra metrobüsler gece geç saatlere kadar çalışmaya başladı. Ayrıca Adalar bölgesi var. Orasıyla ilgili Şehir Hatları'nda gece geç saatlere kadar hizmet veriliyor. Metrolarla ilgili bazı özel günlerde süre uzatılıyor. Ama sürekli bir uygulama için de konuşulabilir, görüşülebilir.
Topkapı-Mescid-i Selam tramvay hattı için bir talep var. Gece yüzlerce kişi durakta bekliyor. İBB’ye defalarca yazı yazdılar. İBB gece saatlerinde tramvay gürültü yaptığı gerekçesiyle o hattı kabul etmiyor. Ancak en azından yarım saatte bir otobüs sefer konulabilir gibi bir ara çözüm talebi de oldu. Buna yönelik bir çalışmanız olacak mı?
Ben bunun notunu alıyorum. Çözüme ve diyaloğa açığız. İlgili yerlere ileteceğim. Zaten Meclis'in görevi bu, ben de bu görevi yapacağım. Gidip yerinde de görebilirim. Durumu öğreneceğiz.
Mahmutbey-Mecidiyeköy metro hattında kısa vagonlar kullanılıyor. Bu nedenle sabah duraklarda binmek için üçüncü veya dördüncü metronun gelmesini bekleyenler oluyor…
Her bir aracın alımı malum yurtdışından geldiği için çok büyük maliyetler gerekiyor. Alımlar için malum bakanlıkların bir takım onayları gerekiyor. Onaylar verildikten sonra dahi, kredilerin yurtdışından bulunması zaman alıyor. Krediler bulunsa da, bu araçların üretimler, getirilmesi belli bir zaman alıyor. Onunla ilgili girişimlerimiz var. Bizim yerli araç yapma projemiz var. Ona da başladık. Önümüzdeki günlerde yerli araçlar yapmayı planlıyoruz. Yerli çözümler üretmeye çalışıyoruz. Ama yurtdışından da almaya devam edeceğiz. Çok uzun bir süre de bakanlıklardan onay bekledik.
Kaç kadın şu an İstanbul’daki toplu ulaşım araçlarına şoför olarak görev yapıyor?
Biz 114 kadın şoför istihdamı yaptık. Bunlar tabii İstanbul’un vitrini oluyor. Çünkü İETT otobüsünü kullananlar kadın şoförleri gördükleri zaman çok hoş tepkiler veriyor. Önemsediğimiz bir durum. Biz toplumsal cinsiyet eşitliğini savunuyoruz. Kadın yapamaz diyenlere inat İBB kadınlarla büyüyor. AK Parti döneminde yoktu. İETT'de kadın şfoör yoktu. Ama bu dönemde var.
İstanbul yoğun göç alan bir kent. Göçün İstanbul'a etkisi nasıl?
Bizim hesaplarımıza göre resmi rakamlar göre İstanbul’da 1,3 milyon göçmen var. Bunu karşıtlık için demiyorum ama şöyle bir gerçeklik var. Şehrin de bir altyapısı var. Nüfusa göre hazırlanır. Ona göre de hizmetler yapılır. Hesaplamalarımıza göre İstanbul’da 19,3 milyon kişinin kullanabileceği kadar su kullanılıyor. Ayrıca İstanbul haraketli bir yer. Çevre illerden de çok fazla gelen oluyor. Bu İstanbul’un bütün altyapısını zorluyor. Ulaşımı da zorluyor. Bunu fark ediyorsunuz. Bu kadar plansız bir göçü hiçbir şeyi kaldırmaz. Bunların yapmış olduğu hatalı dış politikanın sonuçlarıyla karşı karşıyayız. İstanbul’da bir kriz var. İstanbul’da mülteci krizi de var ve bu krizi de yönetmeye çalışıyor belediye.
Elinizde Murat Ağırel’in 'Yağma' isimli kitabı ve sayfaları arasında notlar var. Kitapla ilgili bir mesajınız olacak herhalde…
Evet bir mesajım olacak. AK Partililer İBB'de yolsuzluk var diye anlatıyorlar. Bir de denetim raporu yazdılar. Algı yaratma çabaları içerisindeler. Murat Ağırel, ‘Yağma’ kitabını Sayıştay belgeleriyle ortaya koymuş. Bu kitabın 19. sayfasında, Kuzey Marmara Otoyolu’nu anlatıyor. Devlet ile şirketler arasında bir mutabakatname imzalamışlar. Geçiş garantisi sayıları verilmiş. Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı Odayeri kesiminden, 2020 ile 2028 yılları arasında 638 milyon 94 bin 95 adet araç geçişi garanti altına alınıyor. Eğer oradan o kadar araç geçmezse üstünü Hazine'nin kasasından ödüyoruz. Yani bizim vergimizle ödeyecekler. Yine aynı otoyolun Kurtköy-Akyazı kesiminden 2020 ile 2027 yılları arasında 699 milyon 41 bin geçiş yapılacağı garanti ediliyor. Bunu topladığımız zaman 1 milyar 338 milyon araç yapıyor. TÜİK’in 2022 verilerine göre Türkiye’de araç sayısı 13 milyon 781 bin 610… Bizim verdiğimiz geçiş garantisi ise 1 milyar 338 milyon. Yani Türkiye’deki bütün araçlar 97 kez geçse ancak verilen taahhüdü karşılıyor. Verilen geçiş garantisi dünyadaki bütün araç sayısından fazla. 2020 yılında ödenen paraya baktım, 1,7 milyar dolar. Yine bu şirketlere 79 milyar 639 milyon lira ödeme yapılması planlanıyor. Devletin kasasından karşılanacak. Benim AK Parti grubuna tavsiyem, bunlarla da ilgilenmeli. Yolsuzluk yapıyor diyorlar ya, kişi kendinden bilir işi. Kendi haklarında 'Yağma' diye kitap yazılıyor. Bize bu konuda aklı verecek ve suçlayacak en son insanlar.
Her yere tünel yapacağız demişler. Haliç’in altına da geçecek dediler. Kaynakların etkin ve verimli kullanmasından söz ederler ama her yere tünel yapacağız diye garip garip işlerin peşine düşerler. Bunlar planlamadan da anlamazlar. Her yere tüp geçiş yapacağız derler. İstanbul’un en sıkıntılı yerlerinden biri Unkapanı Köprüsü. Bunlar 25 yıl görevde kalmışlar. Unkapanı Köprüsü neredeyse bakımsızlıktan çökecek, onu yenilemiyorlar. Niye biliyor musunuz? ‘Haliç’in altından tüp geçişi yapacağız, düzenlemeyi de ona göre yapacağız’ diye o köprü neredeyse yıkılacaktı. Biz Unkapanı Köprüsü'nü yeniledik. Bunlar ulaşımdan anlamazlar. Niye anlamadıklarını da söyleyeyim. İkide bir proje yaptık, plan yaptık diyorlar. Şaştım kaldım planlarına. Mesela bir hat planlamışlar, Vezneciler - Sultangazi metro hattı. Metro hattı Fatih’ten geçecek. Burada bir durak var. Durağın çıkışı bir ilkokulun bahçesine çıkıyor. Milli Eğitim, ‘benim okulumun bahçesinde metro yapamazsın’ diyerek itiraz etmiş. Senin yaptığın planlar böyle planlar.