İdlib’de çatışma alametleri
İdlib Savaşı, Suriye Savaşı’nda önemli bir dönüm noktası olacaktır. Belki de sonuçları başka şeylere yol açacak, Ortadoğu bölgesinin haritalarının gerek siyasi gerekse askeri olarak yeniden çizilmesiyle sonuçlanacaktır.
Abdülbari Atwan*
Bayram tatili ve ABD-Avrupa ülkelerindeki tatil döneminin sona ermesiyle birlikte, Ortadoğu bölgesi merkezi Suriye ama özellikle de İdlib ve kırsalı olan, eşi benzeri görülmemiş askeri bir çatışmaya aday gibi görünüyor. Öyle ki Suriye’deki resmi yapı, İdlib’i geri almak için Rus desteğiyle hazırlıklarını sürdürüyor.
Öte yandan, karşı tarafta Amerika Birleşik Devletleri önderliğindeki koalisyon, rejimin bu saldırısını her türlü araçlarla yok etmek ve iki sene önce tamamıyla bu rüyadan vazgeçmesinin, yıkılamadığını kabul etmesi ve rejim değişikliği hedefini gerçekleştirmek için ortaya konan bütün çabaların başarısız olmasının ardından, Şam rejiminin ortadan kaldırmak ve rejim değişikliği noktasına geri dönmek için hazırlıklarını yapıyor.
Bu noktada gözlenmesi mümkün olan birçok gösterge bulunmakta ve bana göre İdlib’e yönelik harekât, birkaç gün içerisinde olmasa da birkaç hafta içerisinde başlayacaktır.
1) BLOOMBERG KANALINDAN TEHDİTLER
Amerikan Bloomberg televizyonunun 4 farklı kaynaktan aktardığı tehditlerdir. Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Rus meslektaşı General Nikolay Bartoviç ile Cenevre’de yaptığı toplantı sırasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye devletinin kimyasal silahlar kullanmaya yeltenmesi durumunda Suriye derinliklerindeki hedefleri vuracaklarını ifade etmişti.
2) RUSYA'DAN FÜZE SALDIRISI UYARISI
Rus Savunma Bakanlığı'nın resmi bir açıklama yaparak, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa’nın füze bir saldırı planladığına ilişkin bir uyarı yayınlaması oldu. Açıklamaya göre bu üç Batılı ülke, ÖSO’ya bağlı silahlı grupların Halep ve Hama’yı geri almaları için onlara destek mahiyetinde bir füze saldırısı yapacak ve böylelikle Suriye ordusunun bu iki kentteki hâkimiyetine son verme planını devreye sokmuş olacaklar.
3) AMERİKAN DESTROYERİ KATAR'DA
Rus Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada kanatlı füzelerle (Tomhawk), 1B-B cinsinden dev stratejik füzelerle donatılmış ve yerden havaya Jassm füzeleri taşıyan Amerikan destroyeri Sullivan’ın Suriye’ye yönelik planlanan saldırıya katılmak için Körfez bölgesine, daha doğru bir ifadeyle Katar’daki El Udeyd Hava Üssü’ne gönderilmesidir.
4) ABD'DEN KİMYASAL SİLAH HAZIRLIĞI
Rus yönetiminden yapılan açıklamalar, ABD’nin Suriye ordusunun İdlib’e yapacağı operasyon sırasında kimyasal silahlar kullanacağına ilişkin yeni bahaneler bulmak için araştırmalar yaptığını doğrulamaktadır. Rus Barış Merkezi sözcüsü İgor Konaşnikov, açıklamasında, klor gazlarıyla dolu kutuların Cisru’ş Şuğur’a yakın bir köye taşındığını ifade etti.
5) İRAN SAVUNMA BAKANI ŞAM'DA
İran Savunma Bakanı General Emir Hatemi İranlı komutanların bulunduğu büyük bir heyetle birlikte, pazar günü Şam’ı ziyaret etmesi ve Suriyeli meslektaşı İmad Eyyüb’le Amerikan tehditlerini içeren en son askeri gelişmeleri görüşmesi.
6) TAHRİRU'Ş ŞAM'DAN SURİYE REJİMİNE CİHAT ÇAĞRISI
Heyetu Tahriru’ş Şam’ın (daha önce adı Nusra Cephesi’ydi) lideri Muhammed Colani’nin, örgütünün Lazkiye kırsalındaki operasyon odasına yaptığı ziyaret sırasında, laik Suriye rejimine yönelik cihat çağrısında bulunması ve Suriyeli hükümet yetkilileriyle ateşkes ya da barış için görüşmeler yapılmasını savunan muhalif önderlerinin öldürülmeleri, 500’e yakınının da tutuklanması. Buna karşın ABD’nin Colani’ye dönük terör suçlamalarıyla ilgili açıklamaların artık yapılmaması.
7) SİLAHLI GRUPLAR GÖVDE GÖSTERİSİ YAPIYOR
İdlib’deki binlerce silahlı militanın seferberlik ilanıyla birlikte toplanmaya ve Suriye ordusunun saldırısını karşılamaya hazırlık babında ve Halep ve Hama kentlerini geri almak için bir karşı saldırı başlatmak, ayrıca Suriye krizindeki ilk döneme geri dönerek Suriye devletinin son iki yılda gerçekleştirmiş olduğu bütün başarıları ve askeri zaferleri yok etmek amacıyla, ellerindeki gelişmiş silahları göstermeye başlamaları.
TRUMP, POSTU KURTARMA PEŞİNDE
Amerikan başkanı Trump, yardımcılarının kendisine ihanet etmesinden dolayı gerçekten çok sıkıntılı süreçlerden geçiyor. Bunların içerisinde en göze çarpanı, özel müfettiş Muller’a Trump’ın seks skandalları ve finansal ihlalleri ile ilgili oldukça stratejik bilgiler aktaran eski avukatı Mike Cohen’dir. Onun tanıklığı ve yaptığı açıklamalar, Trump’ı devirmek için hukuki mücadeleye katkı sağlayabilecek çarpıcı deliller ortaya koyabilir. Bu yüzden Trump, dikkatleri başka yöne çekmek, tam da Kasım ayında yapılacak olan Kongre seçimlerinin yaklaştığı bir dönemde partisinin desteğini arkasına alarak üzerindeki baskıları hafifletmek için Suriye’de bir savaş kararı alırsa, bu hiç şaşırtıcı olmayacaktır.
Suriye ordusu İdlib’de kimyasal silahları kullanmaya ihtiyaç duyacak durumda değil ve Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupalı müttefiklerinin gerekçe üretme ihtimali her zaman var. Buradaki amaç, Suriye konusunda kâğıtları yeniden karıştırmak ve Rus-İran ortak girişiminin şu ana kadar gerçekleştirmiş olduğu başarıları yok etmektir.
Özetle, ABD hiçbir şekilde Rus-İran-Suriye üçlüsünün Suriye’deki savaşta zafer ilan edip yeniden imar operasyonuna başlamasını, göçmenlerin dönmesini istemiyor. Bu nedenle de İdlib’e yönelik planlanan saldırıyı engellemeye çalışıyor, mevcut durumun devamını istiyor; böylelikle Rus-İran ittifakına şantaj yaparak İdlib’deki mevcut durumu, İran güçlerinin Suriye’den çıkarılması, İran nükleer anlaşmasıyla ilgili görüşmelerin yeniden başlaması gibi stratejik tavizler kopararak ikili bir baskı aracı olarak kullanmaya çalışıyor.
RUSYA’NIN TAVRI YUMUŞAMAYACAK
Geçtiğimiz 14 Nisan’daki saldırıya benzer bir Amerikan-İngiliz-Fransız üçlü saldırısı, bölgede geniş çaplı bir savaşı tetikleyebilir. Zira böyle bir savaş daha yıkıcı olacak ve böyle bir saldırıya katılacak olan gemi ve savaş başlığı taşıyan füzelerin gelişmişliğine bakıldığında, belki de Suriye başkentinde, içinde Başkanlık Sarayı gibi hâkim yapıya ait askeri ve sivil kurumlarla bazı stratejik yerleri hedef alacaktır.
Rusların yeni bir askeri saldırı ihtimali karşısındaki uyarıları ve Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında kullanılan güçlü ve sert dil, Rusya’nın bu kez elleri bağlı durmayacağını ima ediyor. Nitekim İdlib’e yönelik operasyonu şiddetle destekleyen, silahlı grupların Lazkiye’nin Humeymim Üssü’ne yönelik insansız hava araçlarıyla yapılan saldırılardan rahatsızlık duyan Rusya’dır ve Çin de onun bu rahatsızlıklarına ortak olmaktadır. Nitekim Çin de terörist olarak gördüğü, sayılarının 5 bin civarına ulaştığını düşündüğü Nusra Cephesi saflarında savaşan ve yüksek savaş yeteneklerini yakından bildiği Uygur Türkmenlerinden kurtulmak istemektedir. Zira Uygurların dönüşü, ülkesinin kuzeybatısındaki her türlü ayrılıkçı talebi bastıran Çin yönetimi açısından büyük bir sorun ve baş ağrısına neden olacaktır.
İdlib Savaşı, Suriye Savaşı’nda önemli bir dönüm noktası olacaktır. Belki de sonuçları başka şeylere yol açacak, Ortadoğu bölgesinin haritalarının gerek siyasi gerekse askeri olarak yeniden çizilmesiyle sonuçlanacaktır.
Rusya, Suriye’deki askeri başarı ve zaferlerine gölge düşürülmesine öyle kolay kolay izin vermeyecektir. Bu nedenle biz şu anda Amerika ile Rusya arasında bir “parmaklarını ısırma” (kendini kontrol edebilme/çev.) savaşıyla karşı karşıyayız. Karşılıklı savrulan tehditler, İdlib’deki krize, Doğu Guta’dakine benzer bir siyasi bir çözüm bulunmasını sağlamazsa, bedelini masum sivillerin ödeyeceği büyük bir felaket yaşayacağız. Allahu a’lem…
*Rayul Yevm Gazetesi Genel yayın Yönetmeni, Filistinli yazar
Yazının aslı Rayul Yevm sitesinde yayınlanmıştır (Çeviren: İslam Özkan)