İHD Diyarbakır: Çetin’e işkence yapıldı

İHD Diyarbakır Şubesi üyesi Derya Yıldırım, Sevil Rojbin Çetin’e gözaltında işkence yapıldığının tespit edildiğini belirterek, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve ilgili kurumları işkenceye karşı mücadeleye çağırdı.

Abone ol

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi, 26 Haziran 2020 tarihinde yürütülen soruşturma kapsamında Diyarbakır’da ikamet ettiği evde gözaltına alınan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Sevil Rojbin Çetin’in işkenceye maruz kaldığı yönündeki haberlere ilişkin basın açıklaması yaptı. Dernek adına açıklamayı yapan İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu üyesi Derya Yıldırım, Çetin’in “işkence ile gözaltına alındığını” öğrendiklerini söyledi.

KANSER HASTASI ÇETİN'E İŞKENCE EVDE BAŞLADI

Kendilerine aktarılan bilgilere göre; saat 05.00 civarında Çetin’in evinin bulunduğu siteye gelen polis özel hareket birlikleri tarafından kapısının çalınmadan, direk kırılarak içeri girildiğini ve polis köpeklerinin Çetin’in üzerine salındığını belirten Yıldırım, şunları söyledi:

“Köpekler tarafından vücudunun farklı yerlerini ısırılan Rojbin Çetin’in vücudunda kanamaların ve yaraların olduğu görülmüştür. Polisler tarafından Rojbin Çetin’in sırtına ayakla basılmış, ezilmeye çalışılmış ve sırt bölgesinde bot izleri meydana gelmiştir. Vurularak, darp edilerek gözü ezilmiş ve dudağı patlamıştır. Evinde üç buçuk saat boyunca arama yapılmış ve bu süre zarfında şiddet görmüş ve ters kelepçe ile yüz üstü tutulmuştur. Polislere kanser hastası olduğunu söylemesine rağmen aynı tavrı göstermeye devam etmişlerdir. Rojbin Çetin’e evinde tutulduğu süre içinde cinsel tacizde bulunulmuş ve kendisinin yarı çıplak fotoğrafları çekilmiştir. Yine defalarca küfür ve hakaretlere uğramıştır. Yürüyemeyecek duruma getirilmiş olan Rojbin Çetin ifadesinin alınması için adliyeye tekerlekli sandalye ile çıkarılmıştır. Yine öğrenilen bilgilere göre ‘Evin 5'inci katta olsaydı, sen aşağı atlamış olurdun’ şeklinde tehdit edilmiştir. Daha sonra Mardin TEM şubede göz altında tutulmak üzere Mardin’e gönderilmiştir. Rojbin Çetin’in görmüş olduğu işkenceyi belgeleyen avukatı da ayrıca ifadeye çağrılmıştır.”

SÖZLEŞME İHLAL EDİLDİ

“İşkencenin, insanlığa karşı telafisiin mümkün olmayan bir suç” olduğını vurgulayan Derya Yıldırım, “Tam da Türkiye’nin imzalamış olduğu ‘İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme’nin yıldönümünde yapılan bu işkence ile Anayasa’nın 90. Maddesi ile garanti altına alınmış olan sözleşmenin çiğnendiğini, yok sayılmış sayıldığını ve hükümsüz kılındığını da görmekteyiz” dedi. Anayasanın ilgili maddeleri ve Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'nin de ihlal edildiğini belirten Yıldırım, işkence uygulamalarına derhal son verilmesi ve failler hakkında yasal işlem başlatılarak cezalandırılmalarını talep etti.

Yıldırım, “Türkiye, imzacısı olduğu ve işkenceyi suç sayan sözleşmelere uymalı ve bu işkence vakalarına dönük önleyici tedbirleri almalıdır. İşkence görenlerin muayeneleri Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Protokolü'ne uygun olarak yapmalıdır. İşkencenin önlenmesinde etkili ve önemli bir araç olan ‘Ulusal Önleme Mekanizması'nın işlevlerini yerine getirmek üzere yetkilendirilmiş olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, iktidar politikalarına uygun davranmayı bırakıp, bu işkence iddialarına karşı görevini derhal yerine getirmelidir, getiremiyorsa feshedilmelidir” çağrısı yaptı.

İşkenceye karşı mücadele anlamında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nu ve tüm ilgili kurum ve kuruluşları mücadeleye çağıran Yıldırım, “İnsanlığa karşı işlenmiş olan bu suçlara karşı ortak zeminde ses vermelerini talep ediyoruz. Sevil Rojbin Çetin yalnız değildir, mücadelemizle yanındayız” dedi.

(DUVAR)