İHD Diyarbakır'da sordu: 'Orhan Yakar nerede?'

Kayıp yakınları ve İHD Diyarbakır Şubesi, 1996'da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Orhan Yakar’ın akıbetini sordu.

Abone ol

DUVAR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 790. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi.

Eyleme kayıp yakınları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile hak savunucuları katıldı. Eylemde, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırı sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı.

Bu hafta, Bingöl’de 1996 yılında gözaltında kaybedilen Orhan Yakar’ın akıbeti soruldu.

'AİHM'İN İHLAL KARARLARINA RAĞMEN VERİLEN TAKİPSİZLİK KARARLARINI AYM'YE TAŞIDIK'

Eylemde öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ömer Saman, "Bu şehirde büyük bir kaosa sebep olan 28 Mart olaylarının 18. yıldönümünü geride bıraktık. Başta Mahsum Mızrak ve Enes Ata olmak üzere 7’si çocuk 14 sivil yurttaş hayatını kaybetti. Ne yazık ki diğer toplumsal olaylarda hayatını kaybeden diğer insanların akıbeti gibi yine soruşturmalarda takipsizlik ve kovuşturmaya yer yok kararları çıkmıştır. Bizler mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. AİHM’in ihlal kararlarına rağmen verilen takipsizlik kararlarını AYM’ye taşıdık ve mücadelemiz burada da devam ediyor" dedi.

Saman'ın ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Avukat Berfin Elçi, Bingöl’de 1996 yılında gözaltında kaybedilen Orhan Yakar’ın hikayesini okudu.

Elçi, şöyle konuştu:

"1981 Doğubayazıt doğumlu Orhan Yakar, ekonomik sıkıntılar nedeniyle 1996 yılında İstanbul’a gider. İş bulup çalıştıktan sonra ailesini sık sık telefonla arar. Son telefonun üzerinden iki ay geçer. Aile Orhan’dan haber alamaz. Babası Mehmet Yakar İstanbul’a gider. İHD İstanbul Şubesi’ne başvurur. Savcılık ve Emniyet Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunulur. Ayrıca gazeteye ilan verilir.
Baba, resmi sonuçları beklemek üzere köyüne döner. Birkaç gün sonra Doğubayazıt İlçe Jandarma Komutanlığına çağrılır. Askerler 'Bingöl Jandarma Alay Komutanlığı haber verdi, oğlun orada git al' der. Baba Bingöl’e gider. Alay Komutanlığı yetkilileri; 'Oğlun dağa çıkmıştı, 16 Kasım günü teslim oldu. 17 Kasım günü operasyonda arazide bize yer gösterirken, daha önceden PKK militanları tarafından araziye döşenen mayına bastı parçalandı, öldü' der. Babaya yakalanma tutanağı gösterilir. Ancak tutanakta Orhan’ın imzası yoktur. Baba parçalanmış olsa da çocuğunun cenazesini ister. Yetkililer; 'Ceset paramparça oldu, o bölgede güvenlik sorunu var. Ceset orada kaldı' diyerek geçiştirmeye çalışır. 
Aile olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşır. AHİM 26 Kasım 2002 tarihinde ihlal kararı verir. Ancak tüm arama ve çabalara rağmen 15 yaşında gözaltında kaybedilen Orhan Yakar’ın cenazesine ulaşılamaz ve kendisinden bir daha haber alınamaz."

Konuşmaların ardından Orhan Yakar ve diğer kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemi yapıldı.