İHD İzmir: Hapishanelerde yemeklerin içinden çivi, böcek gibi maddeler çıkıyor
Mahpusların sağlıklı gıdaya ulaşma konusundaki sıkıntılarını paylaşan Diyetisyen Dicle Dilan Salman, yemeklerin içinden çivi, el pansumanı, kum, böcek, kıl gibi yabancı maddeler çıktığını söyledi.
İZMİR - İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hapishanelerde yaşanan beslenme sorununa ilişkin basın toplantısı düzenledi. Dernek binasında düzenlenen toplantıya mahpusların beslenme sorunları ile ilgili çalışma yapan Diyetisyen Dicle Dilan Salman da katıldı. Toplantıda konuşan İHD Şube Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, dün ve evvelsi gün iki hasta mahpusun daha yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, son zamanlarda ciddi can kayıplarının yaşandığını ifade etti.
Hapishanelerin ortamlarının hem hijyen hem de yaşam alanı açısından oldukça sıkıntılı olduğunu söyleyen Çiçek, pandemi sürecinde üç kişilik koğuşlara 10 kişinin konulduğunu dolayısıyla hastalıkların yayıldığını belirtti. Mahpusların spor ve etkinlik haklarının pandemi gerekçesiyle engellendiğini de belirten Çiçek, mahpuslarda psikolojik olarak da sorunlar ortaya çıkmaya başladığını kaydetti. Diyetisyen Dicle Dilan Salman'ın yapmış olduğu çalışma sonucunda hapishanelerdeki beslenme sıkıntılarının ortaya çıktığını ifade eden Çiçek, insan hakları savunucuları olarak bu çalışmayı kamuoyu ile paylaşmak istediklerini belirtti.
'YEMEKLERDEN ÇİVİ, EL PANSUMANI, KUM GİBİ MADDELER ÇIKIYOR'
Çiçek'in ardından çalışmalarını kamuoyuyla paylaşan Diyetisyen Dicle Dilan Salman ise 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25'inci maddesinin 1'inci bendinde “Herkesin, yaşama hakkı kapsamında beslenme hakkı” ibaresinin yer aldığına dikkat çekti. Beslenme hakkının, insanın sadece insan olmaktan kaynaklı temel hakkı olduğunu söyleyen Salman, hangi koşulda olursa olsun devletin bu konudaki görevlerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’de hapishanelerin insan hakları ihlallerinin en yaygın olduğu yerlerden biri olduğunu belirten Salman, Türkiye İnsan Hakları Vakfı danışmanlığında yaptıkları çalışmada; mahpusların gıda hakkına sahip olmadıkları, yeterli ve dengeli beslenmenin olmadığının yanı sıra sadece hayatta kalmak için beslendiklerinin görüşmeciler tarafından ısrarla dile getirildiğini aktardı. Salman, şöyle devam etti:
"Sağlıklı gıdaya erişim kapsamında; gıda güvenliği sorunları, yemeklerin çöpe dökülmesi, gelen yemeklerin ancak ellerindeki sınırlı imkanlarla sudan geçirilerek tüketilebilmesi, kahvaltılık gelen malzemelerin azlığı, piknik kahvaltılıkların duyulmamış markalardan seçimi ve bazı zamanlarda tarihi geçmiş kahvaltılıklarla karşılaşabildikleri, menüye ulaşımın birçok hapishanede mümkün olmadığı üzerinde durulmuştur. Yemeklerin niteliğinin kötü olması, içinden çıkan yabancı maddelere örnek olarak çivi, el pansumanı, kum, böcek, saç kılı gibi örnekler verilmiştir."
'SAĞLIKLI GIDAYA ULAŞMALARI DEVLETİN SORUMLULUĞU'
Mahpusların içme suyuna erişimlerinin olmadığı için suyu kantinden almak zorunda kaldıkları, haftada en fazla iki üç defa meyve geldiğinden, yetersiz protein ve D vitamini alamamaktan kaynaklı sorunlar yaşandığını dile getiren Salman, kantinin kısıtlı ve çok pahalı olması nedeniyle mahpusların besinlere ulaşamadığını ifade etti. Mahpusların sağlıklı gıdaya ulaşmasının devletin sorumluluğu olduğunun altını çizen Salman, son olarak şunları kaydetti:
"Hapishanelerde sağlıklı gıdaya erişimle ile ilgili durum böyleyken Covid-19 salgınıyla birlikte erişimde çok daha fazla sorun yaşandığı üzerinde durulmuştur. Hapishanelerde gıda hakkı ihlalleri yaşanmaktadır. Mahpusların sağlıklı gıdaya ulaşması ve sağlıklı beslenmesi devletin sorumluluğundadır. Hasta mahpuslar ve çocuklar başta olmak üzere tüm mahpusların sağlık, gıda ve yaşam haklarının korunması için kalıcı bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. Bu konu hakkında çözüm üretilinceye kadar taleplerimizi dile getirmeye kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. (DUVAR)