İHD İzmir Şubesi Onur Yürüyüşündeki ihlalleri açıkladı: Kişilerin yaşam hakkı tehlikeye girdi

İzmir’deki Onur Yürüyüşünde gerçekleşen hak ihlallerini açıklayan İHD, eylem ve etkinliğe katılmak için gelen kişilerin yaşam hakkının tehlike altına girdiğine dikkat çekti.

Abone ol

İZMİR- İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir şubesi yaptığı basın toplantısıyla LGBTİQ+’ların 11. Onur haftasında İzmir’de düzenledikleri yürüyüşe ilişkin hak ihlalleri raporunu açıkladı. Onur Yürüyüşünde İzmir Valiliği’nin eylem ve etkinlik yasağından dolayı çok sayıda kişiyi gözaltına alınmıştı.

‘1'İ ÇOCUK 53 KİŞİ DARP EDİLDİ: İŞKENCENİN KARŞISINDAYIZ’

Gerçekleşen hak ihlallerine ilişkin raporu açıklayan İHD yöneticisi Cemile Karakaya, LGBTİQ+ eylemlerinin hedef gösterildiğine dikkat çekti. Valilik kararının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Karakaya “İzmir LGBTİQ+ Onur Yürüyüşü için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanmak isteyen kitleye İzmir Valiliği’nin engeli üzerine ‘İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’nden bir gün önce 25 Haziran’da polis saldırısı düzenlendi. Aralarında LGBTİQ+ Onur Haftası gönüllüleri, avukatlar ve gözlemcilerin de bulunduğu 1’i çocuk, 4’ü avukat 53 kişi darp edildi ve işkence ile gözaltına alındı. Bir kişi astım krizi geçirmesine rağmen ambulans çağırılmayarak o şekilde gözaltı aracına bindirildi. İzmir Onur Yürüyüşü ve LGBTİQ+'ların barışçıl gösterilerine karşı ifade, toplanma, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünün ihlalinin ve işkencenin karşısındayız. Barışçıl toplantı ve gösteri haktır, yasaklanamaz. İşkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden tüm görevliler hakkında soruşturma açılmasını talep ediyor ve devleti imza attığı uluslararası sözleşmelere uymaya çağırıyoruz” dedi.

‘LGBTİ+ BİREYLER HAKARET VE TEHDİTLERE MARUZ BIRAKILDI’

Karakaya, Onur Yürüyüşünde yapılmak istenen basın açıklamasının engellendiğini belirterek açıklamaya katılmak isteyen birçok kişinin de engellendiğini ifade etti. Gözaltı işlemleri esnasında polisin işkence ve kötü muamele yaptığını söyleyen Karakaya, meydana gelen hak ihlalini şöyle sıraladı:

• İzmir Valiliği’nin eylem etkinlik yasaklama kararı, basın açıklamasına katılmak için gelen kişilere bildirilmemiştir.

• Anons aracından “dağılın” ikazı yapılmadan ve kişilerin alandan dağılması için alan yaratılmadan kişiler, basın açıklaması saati henüz gelmeden direkt gözaltına alınmışlardır.

• Gözaltı işlemleri kitle tarafından hiçbir toplanma olmaksızın yapılmıştır. Çevrede toplanan kişiler, polislerin eyleme katılacakları düşüncesiyle gözaltına alınmışlardır.

• Eylem ve etkinliğe katılmak için gelen kişilerin yaşam hakkı tehlike altına girmiştir.

• İşkence ve diğer kötü muamele sonucu rahatsızlanan kişiler için kolluk tarafından ambulans çağırılmamıştır.

• Gözaltına alınanlara, LGBTİQ+ olmalarından kaynaklı “hastalıklı gibi” hakaretlerde bulunularak nefret suçu işlenmiştir. Tüm gözaltı sürecinde LGBTİQ+'lar hakaretlere ve tehditlere maruz bırakılmışlardır.

• Gözaltı araçlarında işkence uygulamaları devam etmiştir. Araçlardan çığlık sesleri yükselmiş, avukat veya gözlemcilere ne olduğuna dair herhangi bir bilgi verilmemiştir.

• Gözaltı aracı içinde gözaltına alınanların havasız bırakılması işkence yöntemi olarak kullanılmıştır.

• Gözaltından salıverilme sonrasında LGBTİQ+ bireyler sivil kişilerce saldırı tehlikesiyle karşı karşıya kalmış fakat kolluk kuvvetleri saldırıyı engellemeye ilişkin herhangi bir işlemde bulunmamıştır.

• Avukatların müvekkilleriyle görüşmesi engellenmiş, avukatlar gözaltına alınmış ve işkenceye maruz kalmışlardır.

• Yürüyüşe katılmak için gelmemiş olan ancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bulunan herkes uzaklaştırılmış, geçişlere izin verilmemiş, seyahat hakları kısıtlanmıştır.

• Alanda bulunan gözlemciler ve gazetecilerin faaliyetleri engellenmiş, gözaltına alınmaya çalışılmışlardır.

• Gözlemcilerin gözlem yapabilmeleri için gerekli ortam sağlanmadığı gibi zorla (iterek, tartaklayarak, hakaret ederek) alandan uzaklaştırılmışlardır.

• Valilik yasağı, Kolluk kuvvetleri tarafından verilen emirler ve uygulamaları sonucunda basın açıklamasına katılmak için gelen veya açıklamaya katılım sağlamayacak herkesin ifade ve düşünce özgürlüğü hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, sağlığa erişim hakkı ihlal edilmiştir.

Raporda son olarak yapılmak istenilen etkinliğe ilişkin heyet değerlendirmesi ve derneğin talepleri belirtildi. (DUVAR)