İHD Van Şubesi, Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı

İHD Van Şubesi tarafından, 20 Temmuz 2015 tarihinde 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı'nın 8’inci yıl dönümü nedeniyle anma programı ve basın açıklaması yapıldı.

Abone ol

VAN - Urfa'nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015'te 33 kişinin yaşamını yitirdiği, 100'den fazla kişinin ise yaralandığı Suruç Katliamının 8'inci yıldönümü nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi tarafından anma programı ve basın açıklaması düzenlendi. Açıklama metnini İHD Van Şubesi Başkanı Fırat Durmaz okudu.

Sivillere yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırının insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu vurgu yapan Durmaz, 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’da HDP mitinginde gerçekleştirilen bombalı saldırıyı da hatırlattı. Durmaz açıklamada, “Son 10 yıldır, kamu düzenini gerekçe göstererek çok büyük ölçüde güvenlik tedbirleri alan ve sivil toplumun kendini anlatması yolunda gerçekleştirebileceği tüm etkinlikleri yasaklayan devletin, böylesine saldırılara karşı yeterli güvenlik önlemleri almayışı son derece düşündürücüdür. Bu katliamın, en büyük sorumlusu yeterli güvenlik tedbirlerini almamış olan, devlettir. Kaldı ki bugüne kadar bu katliamın sorumluları, gerçek anlamda ortaya çıkarılmamış ve yargılanmamışlardır” dedi.

'MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR DEVAM ETTİRECEĞİZ'

Suruç'ta gerçekleştirilen saldırının en güçlü şüphelisinin, IŞİD’in çete yapılanması olduğunu söyleyen Durmaz, “Suruç gibi Mürşitpınar sınır geçiş noktasının yanında bulunan bir sınır kentinin yoğun güvenlik önlemleri altında saldırıya maruz kalması burada Türkiye'deki bazı gruplar ile İŞİD arasındaki ilişkilerin devam ettiğini bize göstermektedir” diye konuştu.

Türkiye'nin Suriye politikasını insan hakları savunucuları olarak başından beri eleştirdiklerini belirten Durmaz, açıklamanın devamında şöyle konuştu: “Türkiye'nin bu politikası maalesef ki İŞİD'in insanlık dışı saldırılarına sürekli zemin hazırlamış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti Rojava kantonları Afrin-Kobani arasında bulunan Cerablus kenti ve civarına maalesef girerek son derece tehlikeli bir yapılanmaya sebep olmuştur. Suruç'ta enternasyonalist dayanışma örneği göstererek Rojava kantonuna yardım etmek üzere oradaki çocuklara destek olmak üzere gitmek isteyen Türkiyeli sosyalist gençlerin IŞİD tarafından bombalı bir saldırı ile katledilmeleri insanlığa karşı bir suçtur. Dolayısıyla bu suç faillerinin destekçilerinin gerçek anlamda kimliklerinin ortaya çıkarılarak cezalandırılmaları gerekmektedir. İnsan hakları savunucuları olarak bu yolda mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz.”