İki ölümlü trafik kazasında kusurlu bulunan sürücü serbest bırakıldı

Erdemli'de iki kişinin ölümüne neden olan kazada şüpheli Z.S.'nin taksirle ölüme neden olma suçlamasına rağmen tutuklanmamasına Parlak ailesi tepkili. Avukat Altındağ'a göre tutuklama yapılmalıydı.

Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - 1 Temmuz 2021 günü Mersin'in Erdemli ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, Fethiye Topak ve Nebahat Gülmez vefat etti. Erdemli'nin Aydınlar Mahallesi civarında saat 16:00 sularında gerçekleşen kazada, trafik kazasını yapan Z.S.'nin tutuklanma talebinin reddedilmesine Fethiye Topak’ın kızı Ayşe Parlak tepki gösterdi.

'SORUŞTURMA ŞÜPHELİ İFADESİNE GÖRE ŞEKİLLENDİ'

Ayşe Parlak çalıştığı iş yerinden yıllık izne ayrılınca annesi Fethiye Topak'ı Mersin'e dinlenmesi için tatile götürdü. Fethiye Topak, Mersin’de akrabası Nebahat Gülmez'le Erdemli'nin Avgada yaylasında bulunan evlerine gideceklerdi. Kazadan birkaç ay önce Fethiye Topak da annesini kaybetmişti. Topak'ın kızı Ayşe Parlak, "annemin dinlenmeye ihtiyacı vardı, bu yüzden Mersin'e Nebahat yengemin yanına götürdük" dedi.

Fethiye Topak

1 Temmuz günü akşam saatlerinde kaza ve şüpheli Z.S.'nin tutuklandığı haberini olay yerine giden jandarma ekipleri Ayşe Parlak'a bildirdi. Cenaze işlemlerinin ardından, Z.S.'nin hiç tutuklanmadığını öğrenen Ayşe Parlak, avukatları aracılığıyla ifade tutanaklarına eriştikten sonraki şaşkınlığını anlattı: "Tutuklama yapılmamış. Z.S. tamamen yayaları suçlamış. Yolun bir metre içerisinde olduklarını, panik vaziyette bulunduklarını söylemiş. Olay yerinde görgü tanığı ve mobese yok. Onun ifadesi baz alınmış."

SAVCILIK: Z.S. KAZADA İKİNCİ DERECE KUSURLU

Erdemli Cumhuriyet Başsavcısı, şüpheli Z.S.'nin taksirle ölüme neden olmadan tutuklanmasını istemişti. Ayrıca Z.S. trafik kazası tespit tutanağına göre, aracın hızını kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, yaya geçitlerine yaklaşırken gibi nedenlerden hızını düşürmediği gerekçesiyle kazada ikinci dereceden kusurlu bulundu. Olay yeri tespit tutanağında dikkat çeken başka bir husus ise kazanın meydana geldiği yolda, herhangi bir fren ve aşınma izine rastlanmaması oldu.

Nebahat Gülmez

Bu talep mahkeme tarafından reddedildi. Adli tatilin başlaması nedeniyle trafik kazasını ve iddiaları aydınlatacak bilirkişi incelemesi yapılmış değil. Ayşe Parlak, sürücünün frene dahi basmaktan imtina ettiğini, bununda kayıt altına alındığını söyledi. Parlak, "kazada bu denli sorumlu tutulan" Z.S.'nin tutuklanmamasını anlayamadıklarını dile getirdi.

‘KAÇMA ŞÜPHESİ YOK’

Z.S. karakol ifadesinde Topak ve Gülmez'in otostop çektiğini vurgulayarak, kazadan hemen önce "tanımadığım kadınlardan birinin el kaldırdığını gördüm" dedi. Z.S.'nin olayla ilgili ifadesinin bir bölümü ise şu şekilde: "Ben aracımda tek başımaydım, yanımda kimse yoktu. Kol kola yürüyen bayan şahıslardan bir tanesi benim durmam için el attı. Bayan şahıslar iyice yola girmeleri nedeniyle ben bayan şahıslara çarpmamak amacıyla aracımı sola kırdım. Bu sırada kol kola giren iki bayan şahıs da o anki refleks ile kendilerini yolun içine doğru attılar. Ben her iki bayan şahsa da yolun orta çizgisinin hemen sağında aracımın sol ön tarafıyla çarptım. Hatta çarpma sırasında karşı şeritten gelen plakasını hatırlamadığım beyaz renkli kamyoneti teğet geçtikten sonra yolun sol tarafında bulunan bahçe demir kapıya çarparak durdum. Dışarıdan görenler bayan iki şahısın intihara meyilli olduğunu düşünürdü." Z.S. karakol ifadesinde frene basmadığını kabul etti. Aracın üçüncü viteste olduğunu da açıklayan Z.S. hız seyrini ise hatırlamadığını beyan ederek üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade etti. Karakoldaki ifadenin ardından Z.S.'nin avukatı müvekkilinin emekli 30 yıllık kamu personeli olduğunu, kaçma şüphesinin bulunmadığını söyleyerek tutuksuz yargılanma talep etti. Savcılığın tutuklama talebini mahkeme şüphelinin 'samimi ikrarının bulunduğu, ikametgahının sabit olduğu, soruşturma aşaması tamamlanıncaya kadar adli kontrol tedbiri uygulayarak' gerekçeleriyle reddetti.

'ANNEM VE YENGEM ÖMRÜ BOYUNCA OTOSTOP ÇEKMEDİ’

Z.S.'nin iki akrabası, olayın olduğu akşam karakola giderek ifade verdi. Bu ifadede iki kadını aynı yolda gördüklerini ve otostop yaptıklarını ifade eden beyanlarda bulunuldu. Ayşe Parlak ise annesi ve yengesinin ömrü boyunca otostop çekmediklerini, arabaya ihtiyaçları olsa yakın mesafede üç farklı akrabası olduğunu ve araca erişmelerinin kolay olduğunu belirterek, şüpheli ve yakınlarının yalan söylediğini dile getirdi. Parlak, annesinin ve yengesinin intihara meyilli olduğu ve otostop iddiasını da yalanlayarak, "Annemi öldürseniz başkasının arabasına binmez, intihar etmesi için neden yoktu" dedi. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor. Parlak ailesinin talebi ise atanacak bilirkişinin rasyonel olarak olayı ortaya çıkarması ve şüphelinin hak ettiği cezayı alması.

AVUKAT ALTINDAĞ: ŞÜPHELİNİN TUTUKLANMASI GEREKİRDİ

Trafik davalarına bakan avukat Esra Altındağ, görgü tanığı ya da mobese kaydı olmayan kazayla ilgili hukukun, şüpheli ifadelerinin yanı sıra olay yeri incelemesi, bilirkişi raporu gibi süreçleri temel alarak işletilmesi gerektiğini söyledi. Yani mahkeme tek başına şüpheli ifadesinden soruşturmayı yürütmemeli görüşünde. Dosyada şüpheli, Z.S. hakkında savcı, taksirle ölüme neden olmadan tutuklanmasını talep etmişti. Avukat Altındağ da suça dair yasadaki üst haddin dikkate alınarak Z.S.'nin tutuklanması gerektiği kanaatinde. Trafik kazalarında benzer suçlamalardaki kişilerin tutuklandığını söyleyen Altındağ, dosyanın bundan sonra hukuka göre nasıl ilerlemesi gerektiğini şöyle anlattı:

Esra Altındağ

"Mahkeme böyle durumlarda, bu insanlar birbirlerini tanıyor mu? Olası kast mı yoksa taksir mi buna bakar. Z.S., bir şekilde iki kişinin ölümüne neden oldu. Delil karartma, kaçma ihtimali varsa o zaman tutuklama yapılıyor ama burada bütün deliller elde edilmiş. Kaçma ihtimaliyle ilgili de yerleşik düzeni var mı gibi etkenlere bakılır. Fakat bu gibi durumlarda tedbiren de olsa kısa bir süre tutukluluk uygulanıyor. Z.S.'nin tutuklanmaması soru işareti. Esas durum, bilirkişi raporundan, olay yeri incelemesinden sonra ortaya çıkar. Yani yalnızca Z.S.'nin ifadesi değil bütün rapor, ifade ve deliller baz alınır."