İki yılda 500 bin konut: Sözde sosyal devlet, özde 2023 seçimi

Muhalefet temsilcileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı sosyal konut projesini değerlendirdi. Projeyi seçim yatırımı olarak niteleyen muhalefete göre iktidarın ömrü projeyi tamamlamaya yetmeyecek.

Abone ol

ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir merakla beklenen sosyal konut projesinin detaylarını açıkladı. Buna göre 2+1’i 608 bin, 3+1’i 850 bin lira olacak 250 bin konutun iki yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor. 5 yılda 500 bin konut yapımını kapsayan projeden yararlanacak olanlar, 2+1 ev için 240 ay 2 bin 280 liradan başlayan taksiti, 3+1 ev için ise yine aynı sürede 3 bin 187 lirayı ödemekle mükellef olacak.

CHP, İYİ Parti, HDP, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, SAADET ve Demokrat Parti’nin ekonomi kurmaylarının değerlendirmelerine göre, iktidarın bu adımı seçim yatırımı niteliği taşıyor. İktidara geldikleri tabloda bu tarz projeleri daha makul tutarlarda artırarak devam ettireceklerini belirten muhalefet temsilcileri mevcut alım gücünün açıklanan tutarları ödemeye yetmeyeceği görüşünde.

‘BU PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRMEYE ÖMÜRLERİNİN YETMESİ MÜMKÜN DEĞİL’

İktidarın sosyal konut projesini değerlendirerek, “Keşke vatandaşları, geniş kitleleri konut sahibi yapabilseler” diyen CHP Sözcüsü Faik Öztrak’a göre iktidarın her projesinin altından “belli yandaşları” zengin etmek çıkıyor. Zamanında yapılacak seçimlere çok az bir zaman kaldığını belirterek, “Bu projeleri gerçekleştirmeye ömürlerinin yetmesi mümkün değil. Bugüne kadar verdikleri hangi taahhüdü tuttular?” diyen Öztrak, iktidara geldiklerinde çok daha kapsamlı sosyal konut projelerini hayata geçireceklerini belirterek şunları söyledi:

“Biz dar gelirlileri konut sahibi yapmak için çok daha anlamlı projelerle çok daha etkin bir hizmeti veririz. Bugüne kadar bütün yapılan uygulamalara baktığınızda, bütçedeki tercihlerine baktığınızda hiç halktan yana bir tercih gördünüz mü? En son bütçeye bakın. En yüksek harcamayı 150 milyar küsür Türk Lirası ile faize harcamışlar. Çiftçiye 20 milyar lira vermişler. Esnafa 10 milyar lirayı bile bulmuyor. Bunların hedefinde dar gelirli kesimler yok. Bu proje yine büyük ölçüde yandaşı zengin etme projesi olarak tasarlanmış. Biz bu projeyi iktidara gelir gelmez milletimizi ev sahibi yapma projesine çevireceğiz."

Faik Öztrak

‘İKTİDARA GELDİĞİMİZDE BU PROJELERİ ARTIRARAK DEVAM ETTİRECEĞİZ’

İYİ Parti Meclis Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu’na göre söz konusu proje “iktidarın toplumsal karşılığının düştüğünün ve bunu yeniden kazanmaya çalıştığının göstergesi” durumunda. “Son altı aya baktığımızda Sayın Erdoğan’ın bir tek Mars’ı yer yüzüne indirme vaadi kaldı” diyen İYİ Partili Tatlıoğlu, sosyal konut projesinin “olumlu” bir proje olduğunu, çok daha önceden bu adımların atılması gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti:

“Biz iktidara geldiğimizde bu projeleri artırarak devam ettireceğiz. Bunu çok ayrı bir sistem içerisinde, yolsuzluklara da müsaade etmeyecek şekilde yapacağız. Dar gelirlerinin uzun sürede konut sahibi olacağı örnekler dünyada var. Bu tür projeleri daha da genişleterek uygulamak sosyal politikaların gereğidir. EYT’yi çözmek kamu gücünün görevidir. Bu projeleri beklerdik ki 2018 başında açıklasınlar da şimdi teslim törenlerini yapsınlar.”

İsmail Tatlıoğlu

‘EĞER MUHALEFET KAZANIRSA BÜYÜK BİR ENKAZ BIRAKMA NİYETİNDELER’

Türkiye’nin çok ciddi konut ve barınma krizi yaşadığını, iktidarın ise yıllardır bu durumu “izlediğini” belirten HDP Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise, “Seçime yedi ay kaldığında iktidar sosyal konut projesi ortaya koyuyor. Bunu tamamen seçim yatırımı olarak değerlendiriyorum. Madem böyle bir niyetiniz vardı neden yıllardır beklediniz? Belli ki bir seçim yatırımı için bu proje ortaya konuluyor” dedi.

Sosyal konut projesini desteklediklerini, dar gelirli kişilere ücretsiz barınma hakkının sağlanması gerektiğini ifade eden Paylan, 2 bin 280 ve 3 bin 187 TL tutarındaki mevcut projedeki taksitleri asgari ücretli kişilerin ödeyemeyeceğini belirterek, “Bu tutarları orta gelirdeki yurttaşlar belki ödeyebilirler ama az gelirli ve dar gelirli yurttaşların yok sayıldığını düşünüyorum. Bir kademe daha oluşturulması gerekiyor. Geliri 7 bin liranın altında olan yurttaşlar için de sübvansiyonlu bir kademe daha yapılmalıydı” dedi.

İktidarın, iktidarda kalmak için her şeyi yapacağını, KYK, öğretmen ataması ve EYT gibi tüm adımları yeni yılla birlikte hayata geçirmeyi taahhüt ettiğini belirten Paylan, söz konusu adımların kendilerinin de vaatleri olduğunu hatırlatarak, “Seçimden sonra eğer muhalefet kazanırsa muhalefeti büyük bir enkazla karşı karşıya bırakma niyetindeler. Bunlar bizim de vaatlerimiz. Biz bunların hepsinin üstesinden geliriz. Yeter ki kamudaki hırsızlığın ve yolsuzluğun önüne geçelim. Biz bu hırsızlığın önüne geçince muhalefet olarak bunları hayata geçireceğiz” diye konuştu.

Garo Paylan
‘ÜLKEYİ BAŞTAN SONA BETONA GÖMDÜLER’

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın’a göre ise Cumhur İttifakı bugün attığı her adımı seçim yatırımı olarak atıyor. İktidarın bilinç altında “milletin gerçek sorunlarını çözmek” değil, “seçimleri kazanalım” düşüncesinin olduğunu belirten SAADET’li Aydın, “Ülkemizde yaşayan her insanın konut edinme hakkı var. İnsanların da bu çerçevede evlere ulaşması için devlet alt yapı oluşturma durumundadır. Ancak önemli olan milletimizin alım gücünü artırabilmektedir. Bugün Türkiye’nin normalde konut ihtiyacı yok. İstanbul’da 1,5 milyona yakın boş konut var. Ama insanların alım gücü düştüğü için insanlar konut edinemiyor, araba alamıyorlar” diye konuştu.

İktidarın açıkladığı sosyal konut projesi kapsamında talep edilen taksit tutarlarının mevcut asgari ücretin yarısından fazla olduğunu, bu nedenle projenin “dar gelirlilere” hitap etmeyeceğini belirten Aydın, “AK Parti inşaatla anılan bir iktidar. Normalde bu tip adımlarını üretim projesi olarak yapması gerekir. Ülkeyi baştan sona betona gömdüler” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sosyal konut projesi kapsamında seçilen iller mantıklı değil. Marmara Bölgesi'nde ciddi bir nüfus yığılması var. Yapılması gereken şey bu nüfusun Türkiye geneline dengeli bir şekilde dağılmasını temin etmektir. Ama yine bu projenin önemli bir miktarı İstanbul’a ayrılmış durumda. Öte yandan fiyatlar daha makul olmalıydı. İnsanların alım gücü düştü ve insanlar ayın sonunu getiremiyorlar. Bugün öğretmen, polis dahi almış olduğu maaştan bir birikim yapamıyorlar. Çünkü faturalarını ödeyemiyorlar, mutfak masraflarını karşılayamıyorlar. Ümit ederiz ki bu projeyle birlikte yeni rant sahaları açılmaz. Özellikle yandaşlara yeni rant kapısı açılmaması temennisinde bulunuyoruz."

Fatih Aydın
‘İNŞAATÇILIK YAPARAK BU MESELEYİ ÇÖZEMEZSİNİZ’

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan’a göre iktidarın “bu kadar büyük bir yıkımdan sonra anayasayı hatırlayıp, ülkenin anayasasında bu ülkenin bir sosyal devlet olduğunu hatırlaması” önemli. Kamu maliyesinde dar gelirlilerin ve sabit gelirlilerin devletten aldığı payın artmasına dönük maliye politikasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Özcan, “Ancak hükümetin yaptığı son derece yanlış, safsata, kara cahil para politikaları nedeniyle önemli ölçüde kaynağı ülkenin bir avuç insanına aktarma yöntemini seçti. Kur korumalı mevduatla aktarılması gereken toplam tutar 230 milyar TL’yi geçti. Böyle bir dengesizlik, büyüme, bölüşüm politikası olmaz” dedi.

“Hükümeti bugün sözde sosyal devlet, özde 2023 seçimleri odaklı bu sürece getiren şey yanlış politikaların yarattığı yıkımdır” ifadelerini kaydeden Gelecek Partili Özcan sosyal konut projesine dair atılan adımları şu sözlerle değerlendirdi:

“Dünyanın hiçbir yerinde devletler pazarlarda sebze meyve satarak tanzim satışları kurarak, inşaatçılık yaparak o ülkenin barınma ve gıda sorunlarını çözemezler. Olsa olsa bunlar pansuman tedbirler olarak kalırlar. Aslolan düşük faiz ortamını, istikrarlı kuru ve dengeli maliyeyi yaratabilmektir. Bunu yapmak yerine inşaatçılık yaparak bu meseleyi çözemezsiniz. Bugün barınma ve açlık problemi öyle bir noktaya gelmiştir ki sosyal devlet olmanın en büyük şartı bunları giderecek politikaları hayata geçirmektir. Elbette bunlar için kaynak vardır ama bu kaynak ancak aklı başında politika yapılırsa mümkündür."

Serkan Özcan
‘İNSANLARIN BU KOŞULLARDA KONUT SAHİBİ OLMALARI ÇOK MÜMKÜN GÖZÜKMÜYOR’

Sosyal konut projesinin partilerinin programında da olduğunu hatırlatan DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı’ya göre özellikle de dar gelirlilere düşük tutarlarla temin edilecek sosyal konut projeleri çok daha önemli.

İktidarın sosyal konut projesi kapsamında açıkladığı tutarların mevcut hayat koşullarında yüksek rakamlar olduğunu, alım gücünde topyekûn erime yaşandığını belirten Çanakcı, “Siz asgari ücreti ortalama ücret haline getirmişsiniz, asgari ücreti yoksulluk sınırının dörtte birine düşürmüşsünüz, şimdi bu insanlar gelirlerini gıda için mi kullanacak, diğer ihtiyaçlar için mi kullanacak yoksa asgari ücretinin yüzde 40 gibi rakamını konuta mı ayıracak?” diye sordu ve şöyle devam etti:

“İnsanlar bu projeden yararlansalar dahi en az iki yıl hâlâ mevcut barındıkları yerlere para ödemek zorunda kalacaklar. Bu iktidar ücretleri baskılayarak, hayat pahalılığını patlatarak insanların alım gücünü ciddi ölçüde düşürdü. Asgari ücreti ortalama ücret haline getirdi. Böyle bir tabloda insanların bu koşullarda konut sahibi olmaları çok mümkün gözükmüyor. Biz DEVA Partisi olarak daha uygun koşullarda ve daha düşük ödeme bedelleriyle yoksullara, ihtiyaç sahiplerine bu imkanları sağlayacağız."

İbrahim Çanakcı
‘BETON EKONOMİSİNE DEVAM’

İktidarın sosyal konut projesini “Beton ekonomisine devam” sözleriyle özetleyen Demokrat Parti Ekonomi İşleri Başkanı Bülent Şahinalp’e göre AK Parti iktidarı ilk gününden bugüne inşaat sektörü ağırlıklı politikaları merkeze aldı. Sanayi ve diğer sektörlerin kenara itildiğini, üretemeyen, yatırım yapamayan, istihdam ve ihracatın yeterli olmadığı bir tablonun açığa çıkarıldığını söyleyen Şahinalp, “Bu sosyal konut da yarattıkları üretemeyen ülkenin devamı niteliğinde” dedi ve şöyle devam etti:

“Bugün asgari ücretli açlık sınırının bin 390 lira altında yaşıyor. İnsanlar yaşamını sürdüremiyor nasıl ev alacak? TOKİ’nin yaptığı evin taksitini kim, nasıl ödeyecek? Popülist yaklaşım devam ediyor. Muhtemelen toplumun büyük kesimi ödeyemeyecek. Ödeyemeyince vergilerle de o borçlar silinmek durumunda kalacak. Seçim kazanma uğruna altı doldurulmamış, geniş halk kitlelerinin sırtına yüklenecek proje ilan ediliyor. Pembe tablolara devam."

Bülent Şahinalp