İklim krizi toplumsal karmaşayı nasıl tetikliyor?

Dünya’yı enlemesine kesen ‘İntertropikal Yakınsama Bölgesi’nin iklim krizi nedeniyle daralması bekleniyor. Bu daralma, Neotropik bölgelerin kuraklaşmasına ve iklim krizi kaynaklı sorunların artmasına neden olacak.

Abone ol

New Mexico Üniversitesi (UNM)

New Mexico Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan Yemane Asmerom liderliğindeki uluslararası bir bilim ekibinin gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, Dünya’yı enlemesine kesen ‘İntertropikal Yakınsama Bölgesi’nin (ITCZ/ tropik kuşaklar arasında kalan bölge/ç.n.) küresel ısınma nedeniyle daraldığını ve bunun neticesinde Orta Amerika da dahil olmak üzere Neotropik bölgelerin kuraklaşacağını, bu durumun mevcut sosyal huzursuzluk ve kitlesel göç eğilimlerini şiddetlendireceğini öngörüyor.

MİLYARLARCA İNSANIN YAŞAM ALANI

Kuzey ve Güney yarım kürenin Alize Rüzgârları’nın birleştiği ekvator yakınındaki ITCZ, dünya genelinde milyarlarca insanın geçimini etkileyen en önemli yağış kuşağıdır. Küresel olarak, ekvatordaki ITCZ’nin kapladığı bölgelerdeki mevsimsel değişimler, tropikal yağmur mevsiminin başlangıcını ve süresini belirler. ITCZ’nin Dünya’nın ısınmasına tepki olarak gösterdiği davranış, hayati düzeyde bilimseldir ve toplumsal çıkara yöneliktir.

Eldeki sınırlı verilere dayanan önceki çalışmalar, birkaç yüz yıl önce yaşanan Küçük Buz Devri sırasında olduğu üzere, küresel soğumaya bir yanıt olarak ITCZ’nin güneye doğru kaydığını gösteriyordu. Bununla birlikte, çeşitli modellemeler ve sınırlı gözlemsel veriler, ITCZ’nin soğuma ve ısınmaya yanıt olarak genişlediğini ve daraldığını gösteriyor gibiydi.

Bu senaryolardan doğru olan, yağış değişkenliğini ve tropik bölgeler üzerindeki ekonomik ve sosyal etkilerini anlamak noktasında büyük bir etki yaratır. Yazarlar, bu görünüşte çelişkili alternatifleri çözmek için bir ‘paleoiklim’ rökonstrüksyon çalışmasını ITCZ’nin sınırlarından itibaren kurgulamaya başladı ve ITCZ’nin bir yıllık kuzey-güney sapmasından elde edilen mevcut verilerle birleştirdi.

'Milattan Sonra Neotropiklerde İntertropikal Yakınsama Bölgesi Değişkenliği' başlıklı çalışma, Science Advances dergisinde geçen hafta yayınlandı. Araştırmada UNM’ye ek olarak Durham Üniversitesi (İngiltere), Northumbria Üniversitesi (İngiltere) ve Santa Barbara California Üniversitesi’nden bilim insanları da yer alıyor.

ESKİ BİLGİLER ÇELİŞKİLİYDİ

Asmerom, “ITCZ değişkenliği konusundaki kavrayışımızın çoğu, Güney Amerika’ya, özellikle de altın standart olan Cariaco Havzası’ndan (Venezuela) elde edilen kayıtlara dayanıyordu” diyor. “Ne var ki bu çalışmalar büyük resmin yalnızca yarısını sunabiliyor. Neticede, Küçük Buz Devri’nde olduğu gibi, Dünya’nın serin dönemlerinde ITCZ’nin ortalama pozisyonunun güneye doğru hareket ettiğini ve sıcak dönemlerde kuzeye doğru kaydığını gösterdiler.

“Sonuçlar, Orta Amerika’nın ısınan iklim nedeniyle ITCZ’nin kuzey sınırındaki bölgelerin daha da nemli hale geleceğini düşündürüyor. Buna karşın, bu veri, ısınmanın bir sonucu olarak kuraklığın başlayacağını düşündüren modelleme sonuçlarıyla çelişiyor.”

Asmerom ve meslektaşları, iki test edilebilir hipotez karşısında, Orta Amerika’daki ITZC’nin kuzey sınırında bulunan bir mağara alanından elde edilen bin 600 yıllık yeni iki aylık ölçekli ‘speleothem’ (mağara çökeltisi) yağış rökonstrüksiyonu verilerini kullandılar ve Orta Amerika ve Güney Amerika’daki ITCZ sapmasının tam kesitinden alınan verilerle birleştiler. Bir araya getirilen veriler, daha sıcak olan Ortaçağ İklim Anomalisi ve daha soğuk olan Küçük Buz Devri de dahil olmak üzere, Milattan Sonraki dönem boyunca yaşanan ITZC değişkenliğini aydınlatıyor. Bu çalışmanın sonuçları, küresel soğuk iklim dönemlerinde ITZC genişlemesi-zayıflaması ve küresel sıcaklık dönemlerinde daralma ve yoğunlaşmayı düşündüren modellerle tutarlı görünüyor.

Polyak, “Durham Üniversitesi’nde elde edilen sabit izotopik veriler ve eser öğe verileriyle birlikte, New Mexico Üniversitesi’nde elde edilen ortalama yedi yıllık belirsizliğe sahip kusursuz uranyum serisi kronolojisi, bize geçmişteki iklimsel değişkenliğe dair MS 400 ile 2006 yılları arasında yaklaşık iki ay aralıklı tarihsel bir kaydını sundu. Karasal iklim verileriyle ilgili bu kesinlik seviyesi daha önce görülmemiş bir düzeyde” diyor.

İKLİM KRİZİ TOPLUMSAL SORUNLARI DAHA DA BÜYÜTECEK

Asmerom, “Bulduğumuz şey, Güney Belize’nin, Ortaçağ İklim Anomalisi yaşandığı sırada aslında çok kurak olduğu, modern Orta Meksika’ya benzediğiydi. Buna karşılık, serin Küçük Buz Devri döneminde, standart eski modelin kurak olması gerektiğini gösterdiği zamanlarda, son 2 bin yılın en nemli dönemi yaşanıyordu” diyor. “Bu, ITCZ sapmasının tam kesitindeki verilerin tamamında ortaya çıkan model, genişleme-daralma modelini destekliyor.”

Şu anda ITCZ’nin sınırlarında bulunan bu bölgelerin, Orta Amerika’dan gelen modelleme verileriyle tutarlı halde artan ısınma yüzünden kuraklık yaşaması olası görünüyor. Bu veriler, milyonlarca insanın gıda güvenliğini ilgilendiren yağışa bağlı tarım sistemi için önemli etkileri ortaya koyuyor.

25 yıldır Belize’de araştırma yürüten bir çevre arkeologu, araştırmanın ortak yazarı ve UNM’de Antropoloji Profesörü olan Keith Prufer şunları aktarıyor: “Son beş yıl içinde Guatemala ve Honduras’ta kısmen siyasi istikrarsızlığın yol açtığı ama aynı zamanda kuraklığın doğurduğu koşullardan ve mevsimsel değişikliklerden kaynaklanan kitlesel göçler yaşandı. Bu durum tarımsal üretim ve artan bir nüfusu beslemek bağlamında büyük sorunlara neden oluyor. Bu değişimlerin iklim değişikliğinin doğrudan bir sonucu olduğuna dair kanıtlar gittikçe artıyor.”

Asmerom, “Bu çalışma, faydalı bilimin politik ilgi düzeyi ile yakınlaşmasını vurguluyor. Yanı sıra, bu durum özelinde, uluslararası alanda disiplinler arası işbirliğine dayalı çalışmanın gücünü de ortaya koyuyor” diyor.

(Çeviren: Tarkan Tufan)

Kaynak:

https://phys.org/news/2020-02-warmer-climate-current-trends-social.html