İktidarın LGBTİ+ adımı: Alkış toplamak için göstermelik kanun

Nur Kaplan

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüyle ilgili kanun teklifi çağrısına yanıt veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yasal düzenleme kapısını kapattı, anayasa değişikliğini işaret etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çekya ziyaretinden dönerken ise LGBTİ+’ları hedef alarak, “Son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten” dedi.  Erdoğan açıklamasının devamında, başörtüsünün yanı sıra anayasa değişikliğiyle aile yapısı ve LGBTİ+’lara yönelik de düzenlemenin yapılacağını söyledi. 

LGBTİ+ alanında çalışmalar yürütenlere göre iktidarın adımı seçim hesabı içeriyor ve LGBTİ+’lara yönelik herhangi bir düzenleme anayasaya aykırılık teşkil edecek. 

‘KUTUPLAŞMA YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR’

İktidarın “LGBTİ+ düşmanı” politikalar yürüttüğünü ifade eden Kaos GL Derneği’nden Yıldız Tar’a göre toplumsal hareketlere, LGBTİ+ ve feminist harekete karşı “savaş” ilan edildi. “LGBTİ+ karşıtlığı varmış gibi siyaset yapılıyor, kutuplaşma yaratılmaya çalışılıyor” diyen Tar, iktidarın LGBTİ+’lara yönelik yasal düzenleme hazırlığını şu şekilde değerlendirdi: 

“Küresel sağın bütün argümanları tekrardan kullanılıyor. LGBTİ+’ları ‘düşman’ olarak işaretleyip, toplumu o ‘düşman’ ile karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Sanki LGBTİ+’lar o toplumun bir parçası değilmiş gibi… AKP, 2010’da ‘hastalık’ demişti. Hilal Kaplan ise ‘hastalık değil, günah’ dedi. 2015’te artık çok daha başka önyargılarla karşımıza çıktılar. ‘Ailemizi yıkacaklar, sapkınlık’ gibi algı ve paranoya yaratmaya çalışıyorlar. Kendi haklarını isteyen bir grubun hak talebini sanki bir tür kamu güvenliği sorunu gibi yansıtıyorlar.”

‘AKP PLANLI BİR ŞEKİLDE İLERLİYOR’

LGBTİ+’lara yönelik düzenlemelerin uzun süredir kulislerde konuşulduğunu söyleyen Tar, “Senelerdir AKP’nin planlı bir şekilde ilerlediğini görebiliyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanıt verirken LGBTİ+’ların adını geçirmediğini belirten Tar, “Kılıçdaroğlu, kaçak güreşip LGBTİ+ adını söylemeden hükümete karşı çıktı. Böylece de, AKP’nin kurduğu siyasi oyun sahasından gitmiş oldu. Meseleyi kendi sahasına çekemedi. Bu da konuyu haklar ve özgürlükler bakımından görmediğini, CHP’nin güncel siyasete dair manevra yapmayı tercih ettiğini gösterdi. Altılı Masa’nın solu gibi görünen CHP masayı sağa çekmeye çalışıyor” dedi.

‘BİRBİRİYLE DİDİŞEN SİYASİ AKTÖRLER LGBTİ+ DÜŞMANLIĞINDA BİRBİRİNDEN SÖYLEM ÇALIYOR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın LGBTİ+’lara yönelik açıklamaları Macaristan’ı hatırlattı. Macaristan 2020’de yapılan anayasa değişikliği ile LGBTİ+’ların haklarını hedef alan değişiklikler yaptı. Aile tanımının değiştirildiği Macaristan örneği, Türkiye’de de benzer bir sürecin işleyebileceği değerlendirmelerine neden oldu. “Dünyanın pek çok yerinde farklı siyasi aktörler, normalde birbiriyle didişen aktörler, LGBTİ+ düşmanlığında birbirinden söylem çalıyorlar” diyen Tar, “LGBTİ+ örgütleri 20 yıla yakındır anayasanın eşitlik ilkesine, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eklenmesi için mücadele ediyor” ifadelerini kullandı.

‘KANUN MADDESİNE YAZMAK LGBTİ+’LARI DEVLET OLARAK TANIMAK ANLAMINA GELİR’

 LGBTİ+ alanında çalışmalar yürüten Avukat Emrah Şahin’e göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, “seçime yönelik yeni bir söylem üretemedi” ve “muhafazakâr oylarını konsolide etmek" adına söz konusu açıklamaları yaptı. Yaşanan tartışmaların topluma zarar verdiğini ve ayrıştırdığını ifade eden Şahin, şunları dile getirdi:

“Bu ülkenin fertleri üzerinden başörtüsü ya da LGBTİ+ tartışmalarının yaşanması ne siyasi ilkelere ne de evrensel hukuk ilkelerine uyar. Bizim bir anayasamız var. Buna, ‘Aile birliğinin korunması için LGBTİ+ bireylere ayrımcılık yapacağız’ diye herhangi bir ibare de koyamazlar. LGBTİ+’lara karşı bir kanun maddesi koymak, kanunda açıkça belirtmek, aslında istemedikleri şeyi yapmak ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini kanun maddesine yazarak devlet olarak LGBTİ+’ları tanımak anlamına gelir. Çünkü bugüne kadar bu insanlar onlar için yoktu.”

‘LGBTİ+’LARI ‘DEVLETE KARŞI SUÇ İŞLEMEKLE’ İTHAM EDİYORLAR’

İktidarın seçimi kazanmak adına Medeni Kanun’da dahi değişiklik yapılabileceğini ve kanunun bir araç olarak kullanılacağını söyleyen Şahin, şunları kaydetti:

“AKP’nin bugün seçmenine vereceği yeni bir şey yok, yeni bir söylem üretemiyor. Bunu üretemediği için de yapay bir şekilde LGBTİ+’ları, ‘Ahlaksızlıkla, aile kurumuna ve devlete karşı bir suç işlemekle, ona karşı durmakla’ itham ediyorlar. Böyle düşünenleri cesaretlendirecek bir kanun değişikliği hamlesi gelebilir.”

‘GÖSTERMELİK KANUN ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORLAR’

LGBTİ+ karşıtı nefret eylemlerinin devlet kademesindeki insanların ayrımcı söylemleri ile körüklendiğini ifade eden Şahin, LGBTİ+’lara karşı hazırlanmak istenen bir kanununun anayasaya aykırı olacağını söyledi. 

Anayasanın 10’uncu Maddesi’nde yer alan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” ifadelerini hatırlatan Şahin, şunları söyledi:

“Toplumun belirli bir kesiminin hayatını zorlaştıracak, onların ayrımcılığa maruz kalmasını neden olacak herhangi bir kanun maddesi Meclis’ten geçer ama anayasaya aykırılık sorunu mutlaka olacaktır. Onlarda bunu biliyor, dolayısıyla seçim öncesi biraz daha alkış toplamak adına bu tarz göstermelik kanunlar çıkarmaya çalışıyorlar.”