İLEF: İhraç edilen arkadaşlarımızın yanında olacağız

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yönetim Kurulu, ihraç edilen akademisyenlerle dayanışma içinde olacaklarını açıkladı. Fakülte Yönetim Kurulu, ihraç kararından acil olarak geri dönülmesini istedi.

Abone ol

Nurettin Öztatar

DUVAR - Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yönetim Kurulu, akademisyenlerin ihraç edilmesiyle ilgili aldıkları kararı açıklamadı. Yönetim Kurulu kararında, ihraçların hangi gerekçeyle olursa olsun, öncelikli görevi düşünce ve ifade özgürlüğünün öğretilmesi ve savunulması olan bir öğretim kurumu için ziyadesiyle ağır olduğu belirtildi.

Kararda, "Meslektaşlarımızın, şu ana kadar eğitim öğretim faaliyetleri çerçevesinde kurumumuza verdikleri katkıları da göz önünde bulundurarak, yanlış olduğunu düşündüğümüz bu kararlardan acil şekilde dönülmesi gerektiğine olan inancımızı ifade etmek istiyoruz” denildi.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yönetim Kurulu'nun kararı şu şekilde:

“Akademisyenlerin ihracına yönelik uygulamalardan en ağır şekilde zarar gören Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yönetim Kurulu mevcut durumun vahametini ve İLEF kamuoyunun hislerini paylaşmak adına aşağıdaki açıklamanın bir kurul kararı olarak da kayıt altına alınıp, paylaşılmasını gerekli görmüştür.

SBF Maliye Bölümü'nden dayanışma kararı

'SAVUNMA HAKKI KULLANDIRILMADI'

1 Eylül 2016 tarihinden bu yana çıkarılan üç kararname ile fakültemizden, 5’i profesör, 4’ü doçent, 1’i yardımcı doçent, 5’i doktoralı araştırma görevlisi, 10’u da araştırma görevlisi olmak üzere, toplam 25 arkadaşımız görevlerinden ihraç edilmiştir. Hangi gerekçeyle olursa olsun, bu karar öncelikli görevi düşünce ve ifade özgürlüğünün öğretilmesi ve savunulması olan bir öğretim kurumu için ziyadesiyle ağırdır. Kararnamelerle görevlerinden uzaklaştırılan arkadaşlarımızın, haklarında suç isnadına ilişkin açık deliller ve sonuçlanmış yargı süreci olmadan, savunma hakları kullandırılmadan, idari işlemlere dayandırılan KHK’lar ile ilişiğinin kesilmesi, İLEF camiasının olduğu kadar bütün toplumun nazarında haklı tepkiler doğurmaktadır. Bu nedenle meslektaşlarımızın, şu ana kadar eğitim öğretim faaliyetleri çerçevesinde kurumumuza verdikleri katkıları da göz önünde bulundurarak, yanlış olduğunu düşündüğümüz bu kararlardan acil şekilde dönülmesi gerektiğine olan inancımızı ifade etmek istiyoruz.

'ARKADAŞLARIMIZIN YANINDA OLACAĞIZ'

Alanında ilk yükseköğretim kurumu olan ve 50 yılını geride bırakan İLEF önemli bir geleneği temsil etmektedir. Bu geleneğin zarar gördüğü, zenginliğimizin azaldığı açıktır. Ancak, mevcut öğretim elemanları, yükleri daha çok artsa ve her koşulda daha çok özveriyle davranmak durumunda kalsalar da, İLEF’in var olması için her türlü gayreti gösterecektir. Bunu öncelikle, öğrencilerimiz ve her halükarda, buradan koparılmış olsa da, tekrar bu kuruma döneceklerini düşündüğümüz meslektaşlarımız için yapacağız. Cumhuriyetimizin de üzerine temellendiği evrensel ilkelerin yanında, eleştiri ve ifade özgürlüğü üniversitelerin varlığının vazgeçilmez unsurlarıdır. Üniversiteler bu iki kavramla somutlaşan yaklaşımlardan uzaklaştığı ölçüde kimliklerini yitirirler. Bu kimliğin yitirilmesi tehlikesi karşısında hassasiyet göstererek İLEF’in yanında olan herkese teşekkür eder, geri dönecekleri güne kadar arkadaşlarımızın yanında ve onlarla dayanışma içerisinde olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”