İLK: Bir seçki, bir kütüphane

Bülay Doğan ile Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi'ni ve İLK: Bilim Kurgu Seçkisi'ni konuştuk. Doğan, "Yerli bilimkurgu yazarlarına destek kütüphanemizin ön plana aldığı konulardan biri" dedi.

Abone ol

DUVAR - Geçtiğimiz haftalarda İthaki Yayınları'ndan çıkan “İLK: Bilim Kurgu Seçkisi”, 21 yazarın katkıları ile okurlara sunuldu. “Bilimkurgu Kulübü” ve İthaki iş birliğinde yürütülen bu projenin bir özelliği, yayınevinin Pangea Kitaplığı serisinin ilk öykü seçkisi olması.

Türün duayenleri ile edebiyatın usta isimlerini bir araya getirmeyi hedefleyen seçkide yer alan 21 öykü, alfabetik olarak şu yazarlara ait: Afşin Kum, Arzu Uçar, Aşkın Güngör, Burak Albayrak, Cem Akaş, Çağrı Mert Bakırcı, Feyza Hepçilingirler, Fuat Sevimay, İsmail Yamanol, Kadire Bozkurt, Mehmet Berk Yaltırık, Murat S. Dural, Müfit Özdeş, Onur Çalı, Onur Güzeldiyar, Öznur Babur, Pınar Duman, Selim Bektaş, Selim Erdoğan, Tuğrul Sultanzade, Volkan Yalçın.

Derlemedeki öyküleri birleştiren noktalardan biri de “başlangıç” temasından yola çıkarak kaleme alınmış olmaları. Başlangıçlar her zaman temiz bir sayfa anlamına gelmez. Kitabın sunuşunda Bülent Somay’ın da vurguladığı gibi öykülerin çoğu distopik ögeler ya da kıyamet sonrası temalar içeriyor. Somay bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “Şurası gerçek ki, özellikle son on yıldır karanlık bir çağda yaşıyoruz; sadece Türkiye için değil, tüm dünya için karanlık bir çağ bu. Böyle zamanlar yazarların distopya refleksine seslenir, karamsarlığa, “Her şey daha beter olacak!” hissiyatına yöneltir.”

Pandeminin ilk günlerinde, Dünya Sağlık Örgütü’nden yapılan bir açıklamada, içinde bulunduğumuz durum için “bilimkurgudan daha feci” tanımlaması yapılmıştı. Peki bilimkurgu hep feci olanı mı anlatır?

İLK yazarlarının en “kıdemlisi”, (Somay’ın tabiriyle en genci) ve kitapta da en kısa ama belki de en çarpıcı öyküyü kaleme alan Müfit Özdeş’e bu soruyu yönelttiğimde, “İnsanlık bütün sınıflarıyla doğanın dengesini altüst etti. Herkes suç ortağı. En büyük suçlu “finans kapital”den başlayarak herkesin suçu var. Dünyanın şirazesi çıktı. Daha önce iklim değişikliği olduğunun bile farkında değildi insanlar… Şimdi, yeni virüsler çıkmaya başladı… Doğa yeniden dengesine kavuşur, ama o yeniden kurulan dengede insanlar olacak mı? Bilimkurgusal açıdan bakınca çok iyimser bir tablo yok ortada” cevabını aldım.

Müfit Özdeş gibi bir bilimkurgu duayeniyle konuşma şansına erişmişken, İLK’i okuduğumda aklımda dönüp duran bir soruyu daha kendisine yönelttim. O da şuydu: Bilimkurgu ve sol düşüncenin ortak bir özelliği, geleceğe, ileriye bakmaları. Bilimkurgu edebiyatını sol düşünce ile ilişkilendirebilir miyiz? Müfit Özdeş’in cevabını olduğu gibi aktarıyorum:

Robert A. Heinlein gibi sağcı bir yazar bile çok katmanlıdır. Ama en belirgin katmanı sağcı olan Heinlein bile, geleceği düşündüğü zaman hep daha özgürlükçü bir dünya hayal eder. Gelecek için çeşitli felaketler öngörebilir ama totaliter durumları yıkmak için bir mücadeleyi anlatır.

Bilimkurgu, gerçekçi ekoldendir. Ama Sosyalist Blok’ta gelişemedi çünkü Sosyalist Gerçekçilik akımı, hem Sosyalist Blok’u hem de Sosyalist Blokt’tan kültürel olarak etkilenen Türkiye gibi ülkelerdeki aydınları etkisi altına aldı. O yüzden çok yakın zamanlara kadar -bilimkurgu unutturma edebiyatıdır, bilimkurgu kaçış edebiyatıdır- eleştirisi geliyordu soldan. Halbuki tam tersine, o dertlerin en dibine dalabilen bir türdür bilimkurgu.

ÖZGEN BERKOL DOĞAN BİLİMKURGU KÜTÜPHANESİ 

Kitabın diğer ve belki de çok kıymetli bir özelliği derlemede yer alan yazarların telif gelirlerini Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi’ne bağışlamış olmaları. Türkiye’deki nadir tematik kütüphanelerden biri olan Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi, 2012 yılında kuruldu. Kadıköy’de bulunan kütüphanede yaklaşık 10 bin eser, alanın meraklılarını bekliyor.

Bu yıl 29 Mart - 4 Nisan arasında denk gelen 57. Kütüphane Haftası vesilesiyle, Türkiye’nin ilk ve tek bilimkurgu kütüphanesinin ve derneğin yönetiminden Bülay Doğan sorularımızı yanıtladı.

Bülay Doğan

Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi, ülkedeki nadir tematik kütüphanelerden biri. Sizin dışınızda bir kadın eserleri kütüphanesi geliyor aklıma. Kütüphanenin kuruluş sürecini, bilmeyen okurlarımız için, anlatabilir misiniz?

Kütüphanemizi 2007 yılında aramızdan ayrılan abim, fizikçi Özgen Berkol Doğan anısına 2012 yılında kurduk. Berkol’un ailesi olarak kütüphaneyi kurarken, onun hayatını anlamlandırdığı alanlar üzerine yoğunlaşmaya karar verdik. Bunların başında da bilimkurgu geliyordu. Berkol, CERN’de çalışmalar yapan bir bilim insanıydı. Bunun yanı sıra hayatında birçok farklı alana ilgi duyuyordu. Dağcılık, fotoğrafçılık ve dans gibi alanlarda aktif olarak emek veriyordu. Bu çok yönlülük, kütüphanenin, bilimkurgu temasıyla açılmasının yanı sıra farklı alanlarda da etkinlik göstermesinin, o alanlarda fikir üreten kişileri bir araya toplamasının en önemli sebeplerinden biri oldu. Dolayısıyla hem tematik bir bilimkurgu kütüphanesiyiz hem de farklı alanlarla bilimkurgu alanını kesiştiren üretken bir mekân olma iddiasındayız.

Kütüphane kurmak için ilk başta çok cesaretli değildik. Ne maddi bir desteğimiz ne de daha önceden böyle bir deneyimimiz vardı. Her şeyi yolda öğrendik diyebiliriz. Annemin fikriyle yola çıkarak birkaç ufak kitaplık denemelerimizden sonra, şimdi artık kütüphane dostları olarak adlandırdığımız, kütüphane fikrini bizimle paylaşıp bize destek veren arkadaşlarımızla birlikte Moda Caddesi üzerinde yer alan küçük müstakil bir evin orta katını tutarak kütüphanemizi Özgen Berkol Doğan Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği bünyesinde kurduk.

İlk açtığımızda bini ancak bulan kitap koleksiyonumuzu birkaç yayınevi, aile dostları ve yeni yeni edindiğimiz kütüphane dostlarının destekleriyle oluşturduk. Şimdi geldiğimiz noktada, Ocak 2013’te kuruluştan sadece bir ay sonra başladığımız haftalık Perşembe Söyleşileri’ne, 8 seneyi aşkındır durmaksızın devam ediyor ve 10 bine varan nitelikli ve çok dilli kitap koleksiyonumuzu da her geçen gün büyütüyoruz.

İthaki Yayınları'ndan çıkan bilimkurgu seçkisi "İLK"te yer alan tüm yazarlar teliflerini Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi'ne bağışladılar. Bu süreç nasıl gerçekleşti?

Yerli bilimkurgu yazarlarına destek, kütüphanemizin ön plana aldığı konulardan biri. Türkiye’de bilimkurgu alanında eser üretmek, uzun süre destek görmemiş. Kütüphanemizde yerli ve yabancı bilimkurgu eserlerini okuyucularla buluştururken; yeni yazarlara imkân sağlamaya ve yeni üretimlerin oluşmasına destek olmaya da çaba sarf ediyoruz. Yerli üretimin, bilimkurgu camiasını büyütmek için son derece önemli olduğunu biliyoruz. Bilimkurgu edebiyatı eskiye ait, bitmiş, tamamlanmış bir alan değil. Aksine her zaman yeniye, keşiflere ve olasılıklara açık bir alan. O yüzden yerli yazarların üretimlerini destekliyor ve onları sık sık konuşmacı olarak ağırlıyoruz.

Daha önce benzer bir biçimde “Yerli Bilimkurgu Yükseliyor” seçkisini oluşturan yazarlar, ilk kitaplarını kütüphanemize ithaf etmiş ve teliflerini bize bağışlamışlardı. İthaki Yayınları Türkçe Edebiyat Editörü Burak Albayrak da bize bu teklifle geldiğinde yine çok memnun olduk ve teklifi kabul ettik. "Yerli Bilimkurgu Yükseliyor" yazar grubuyla 2018 yılından beri etkinlikler düzenliyor, yazarları tanıtıyor ve onları okuyucularıyla buluşturuyoruz.

“İLK” yazarlarıyla da benzer bir ilişki içinde olmayı planlıyoruz. Bu ilişkilerin, kabına sığmayan ve büyüyecek yer arayan Türkiye’deki bilimkurgu camiası için paha biçilmez olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden, önümüzdeki dönemde de böyle tekliflere açık olacağız. Kütüphanemiz her zaman kütüphane dostlarının destekleriyle var oldu; yazarlarımızın katkısı ve bizim onlara sağlayabileceğimiz katkılar, bizler için çok kıymetli.

Pandemi süreci derneğin ve kütüphanenin düzenini etkilemiş olmalı. Son bir seneyi nasıl geçirdiniz? Önümüzdeki dönemde kütüphane için planınız nedir?

Son bir sene hepimiz için oldukça zor geçti. Kamu sağlığı için kütüphanemizi uzun aylar kapalı tuttuk. Açıldığında da kullanıcıların kullanımına kapalı kaldı. Sadece kapıdan kitap ödünç sistemini devam ettirdik. Ancak pandemi döneminin kütüphanemize bir katkısı da oldu.

Zaten 2014 yılından beri kayıt altına alınan Perşembe Söyleşileri’yle epey geniş bir içeriğe sahip olan YouTube kanalımız, online söyleşilerimiz için kolay ulaşılır bir adres haline geldi. Bu sayede, şehir dışında ya da ülke dışında bulunan kişilere de ulaşma şansımız doğdu. Ankara’dan, İzmir’den olduğu kadar Amerika’dan, Almanya’dan kütüphanemizin canlı söyleşilerine katılan hocalarımız, konuşmacılarımız oldu. Bu durum, İstanbul’da yaşamadıkları için kütüphanedeki söyleşileri ancak kayıttan izleyen ve etkileşimde bulunamayan izleyiciler için de çok büyük bir şans oldu. 400-500 kişinin izlediği, katkıda bulunduğu, sorular sorduğu söyleşilerimiz oldu.

Pandemi sonrasında, kütüphanemize dönmeyi heyecanla bekliyoruz; ancak bu deneyim bize, mekansal farklılıkların üstesinden gelmek için dijital teknolojilerin önemini göstermiş oldu.

Sizi ziyaret etmek isteyen ya da bağışla destek olmak isteyen okuyucular ne yapmalı? Bilgi verebilir misiniz?

Bizi ziyaret etmek isteyenleri pandemi sonrasında bekliyor olacağız. Maalesef bu dönem kütüphanemiz açık değil. Ancak YouTube kanalımız üzerinden ücretsiz söyleşilerimize katılabilir ve ozgenberkoldogan.com üzerinden kitap koleksiyonumuza göz atarak, aradıkları kitaplar varsa, onları ödünç almak için kütüphanemize bir yıl süreyle üye olabilirler. Yine internet sitemizde yer alan derneğimizin IBAN numarası aracılığıyla maddi destekte de bulunabilirler. Kütüphane dostlarımız, aylık 100 lira otomatik ödeme talimatıyla bu desteklerini sürdürebiliyorlar.

Bilimkurgu fanları ise, kitaplarını bağışlayarak, koleksiyonumuzu genişletmek konusunda destek olabilirler. Ancak yer darlığı sebebiyle, kitap bağışı konusunda oldukça seçici davranıyoruz. Sadece bizde olmayan ya da ulaşılması zor kitapları kabul edebiliyoruz. Tüm bunların dışında, kütüphanemizi tanıtarak, maddi ve manevi imkanlarımızı büyütmek konusunda tüm bilimkurgu severlerin desteğine açığız.

Kütüphanemizi açarken, eski hayalleri yeni hayalleri buluşturma şiarıyla yola çıkmıştık. Bu amacımızı geleceğe taşımakta tüm kütüphane dostlarının katkısını bekliyoruz.