İmamoğlu: Bırakın o boş lafları, durduk yere kendime ‘ekonomist’ diyebilir miyim?

İmamoğlu, "Hiçbir şey bilmeden ‘ben bilirim’ diyenden korkun. Öyle durduk yere ben kendime ‘bilim insanı diyebilir mi? Diyemem. Yani durduk yere kendime ‘ekonomist’ diyebilir miyim? Diyemem" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Gazitepe Köyü’nde gerçekleştirilen deneme hasadına, CHP Parti Meclisi üyeleri Cem Aydın, Berker Esen, CHP Tekirdağ milletvekili İlhami Özcan Aygun, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, Çatalca Belediye Başkanı Erhan Güzel ve Silivrili çiftçilerle birlikte tanıklık etti. Hasat etkinliğinde, İmamoğlu ve Balcıoğlu birer konuşma yaptı.

'BU TOPRAKLARDA YAŞAMANIN EN BÜYÜK SORUMLULUĞU NEDİR?'

Yaşamının yaklaşık 35 yılının Trakya’da geçtiğini belirten İmamoğlu, “Bu topraklar; Trakya'sıyla, Anadolu'suyla, tarımın, her konunun aslında beşiği. Dünyada insanlık adına atılan kayıtlı ilk adımların neredeyse tamamı, bu topraklarda başladı, yeşerdi. O bakımdan biz, aslında çok özel bir milletiz, toplumuz. Ama bunun bir kıymetini bilmek, sorumluluğunu taşımak da lazım. Yani ‘bu topraklarda yaşamanın en büyük sorumluluğu nedir’ derseniz; doğayı korumaktır, doğayı yaşatmaktır, canlıları yaşatmaktır. Dolayısıyla insanı yaşatmaktır. O bakımdan doğayı koruyan, doğayı güzelleştiren, toprağın bereketini arttıran her adımın yanında olmalıyız. Kaldı ki, Cumhuriyetimizin de temelinde, tarımsal üretim vardır. Tarımı, toplumumuzun büyük bir kesimi, Cumhuriyet'le beraber öğrenmiştir kırsalda. Onun eğitimi, onun altyapısı ta Köy Enstitüleri’ne kadar uzanan bilinçli bir köylü toplumun varlığı, belki de bizim en temel gücümüzün kaynağı. Biz, o temel felsefeden asla şaşmadık, şaşmayacağız. Bu toprakları koruyacağız” dedi.

'TOPRAĞIN BEREKETİNİ KORUMAK, MİLLİYETÇİLİKTİR'

İmamoğlu, “Toprağı korumak, ‘toprak ana’ diye tariflediğimiz o kutsal emaneti korumak, onun bereketini korumak, tarım yapanın, emekçinin hakkını korumak nedir biliyor musunuz” sorusunun altını ise, “İşte gerçek milliyetçiliktir, vatanını sevmektir, milletini sevmektir. Bu bağlamda biz, bu cennet vatanın her karış toprağını korurken… Sadece güvenlik açısından korumak değildir. Güvenliğini de koruyacağız. Canımızı feda edeceğiz. Ama aynı şekilde bu toprağın bereketini korumak, bu toprağın üretimini arttırmaktır milliyetçilik. Bundan asla şaşmadık, şaşmayacağız. Onun bizi var ettiğinin farkındayız” sözleriyle doldurdu. “Ülkemizin içinden geçtiği ekonomik koşulları hepimiz biliyoruz” diyen İmamoğlu, “Çiftçilerimiz, hayvancılarımız, sanayicilerimiz, esnafımız, yurttaşımız, ücretli çalışanımız, emeklilerimiz, hemen her kesimden yurttaşımızın ne kadar zor durumda olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve bu bir buhran. Ama buna rağmen, bu koşullarda ayakta durmaya çalışıyoruz. Enflasyon aldı başını gidiyor” ifadelerini kullandı.

'BIRAKIN O BOŞ LAFLARI'

Türkiye’ye komşu bazı ülkelerin para birimlerinin Türk Lirası karşısında büyük oranda değer kazandığına dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bahsettiğim zaman dilimi 20-25 sene öncesi sevgili dostlar. Bize bu yakışmıyor. Gerçekten yakışmıyor. Bu milletin aklı, bu milletin bilgisi, görgüsü bizleri; inanın, bırakın o boş lafları, çağ atlama laflarını, bırakın çağları; daha ötesine götürecek bir birikime sahiptir bu millet. Tek şart var, tek şart. Ne biliyor musunuz? Tek bir beyne değil, bu milletin toplu bir biçimde her birinin beynine emanet edersek kendimizi, kazanırız. Ama ‘tek bir akla güvenin ve her şeyinizi bana bırakın’ diyen akla emanet ettiniz mi; olacak budur. Bugün çektiğimizin yegane sebebi budur. Öyle değil mi? Ben, bazı insanların bilgisi karşısında göstereceğim hürmeti başaramıyorum. Daha fazla göstermek istiyorum. Öyle iyi yetişmiş bilim insanlarımız, ilim insanlarımız, eğitimcilerimiz, tarım uzmanı, sanayi uzmanı, her konuda muazzam. Ama hiçbir şey bilmeden ‘ben bilirim’ diyenden korkun. Öyle durduk yere ben kendime ‘bilim insanı diyebilir mi? Diyemem. Yani durduk yere kendime ‘ekonomist’ diyebilir miyim? Diyemem. Ama uzmanına emanet et… Onun partilisi yok. Yeter ki uzmanını emanet et. Bakın; uzmanına emanet ettin mi bu milletin sırtı yere gel-mez. Gelmez. Bugün ‘enflasyon aldı başını gidiyor’ diyorsak; müsebbibi, sebebi bu durumdur, bu pozisyondur. Maliyetler ne yazık ki artıyor. Ekonomi yönetiminde, akıl ve bilimden uzaklaşmanın cezasını çekiyoruz. O bakımdan biz, iki dudağın arasından çıkacak söze değil, milletin sözüne güveneceğiz ve yolumuz o yol olacak.”

'EKONOMİK ZORLUKLARIN ALTINDAN KALKMANIN ÇÖZÜMÜ ÜRETİM YAPABİLMEKTİR'

Çiftçilerin de ekonomik kriz ortamından payına düşen olumsuzlarla mücadele ettiğini vurgulayan İmamoğlu, İBB olarak yaptıkları tarımsal desteklerden örnekler verdi. Tarım, hayvancılık ve balıkçılık alanlarında verdikleri desteklerle üreticilerin yanında olmaya devam edeceklerinin altını çizen İmamoğlu, “Ekonomik zorlukların altından kalkabilmek, bu problemleri aşabilmenin en birinci çözümü nedir biliyor musunuz? Kendi kaynağınızdan üretim yapabilmektir. Kendi kaynağımızdan üretim yapabilmenin de en önemli kaynağı, bizim ülkemizde topraktır, tarımdır. O bakımdan, tarımsal alanların boşalmasına asla izin vermemeliyiz. Üretimi hep birlikte teşvik etmeliyiz. İBB olarak, her konuda güçlü adımlar atmaya gayret ettiğimiz gibi, bu konuda da tarımda da aynı şekilde güçlü adımlar atmaya ve üreticilerimize destek vermeye ilk geldiğimiz gün itibarıyla başladık ve bundan sonra da arttırarak devam edeceğiz. Hepinize söz veriyoruz” dedi.

'ÇİFTÇİLERİMİZE ÜRETSİN DİYE…'

Tarımsal desteğe, 2020 yılında, yazlık sebze fidesi dağıtımıyla başladıklarını hatırlatan İmamoğlu, “Bugüne kadar çiftçilerimize üretsin diye; topraklarını, köylerini terk etmesin diye, gençlerin, yeni neslin de üretici olmasını sağlamak adına, yazlık-kışlık sebze fidesi, silajlık mısır tohumu, yağlık ayçiçeği tohumu, ekmeklik buğday tohumu, arpa, yulaf tohumu, gübre, malç naylonu, damla sulama hortumu... Bakın daha neler? Mazot dağıttık, sığır, süt yemi verdik. Kuzu besi yemi verdik. Arı yemi verdik. Yetinmedik; küçük ölçekli balıkçılarımıza destek olduk. Bakım malzemelerine, koruyucu donanımlarına katkı sağladık. Ayrıca mezbaha ve arıcılık merkezi gibi yeni tesisleri de tarıma kazandırdık. Bu konuda yeni projelerimizle yine yanınızda olmaya devam edeceğiz. Tabii üretici örgütlerine makine, ekipman desteği sağladık. Bu anlamda desteklerimizi çeşitlendirmemiz gerektiğinin farkındayız. Yeni ihtiyaçlar olduğunu görüyoruz. Sıkıntılarınızın büyüdüğü yerde, size yeni, yaratıcı fikirlerle gelmemizin ve çiftçilerimizi daha çok yüreklendirmemizin gerektiğinin farkındayız. Bunu da yapacağız” diye konuştu.

'YAPILAN HAKSIZLIĞA KARŞI...'

Tarımsal alanlarını bünyesinde barındıran ilçe belediye başkanları ile iş birliği içinde çalışmaya devam edeceklerini aktaran İmamoğlu, “Bora Başkanımız, Erhan Başkanımız ve diğer başkanlarımızla, bereketli çalışmalarımızı yapmaya devam edeceğiz. Çiftçilerimizin emeği, bizlerin desteğiyle, İstanbul, daha çok üreten bir şehir olacak. Üreticilerimizi bu zor günlerde, bu sıkıntılı ekonomik koşullarda enflasyona yedirmemek için elimizden gelen desteği, sizlerle buluşturacağız. Umuyorum bugünün bereketi bol olsun. Her günün bereketi bol olsun. Bugünün bereketi, akşam da milli takımımıza bol bol gol versin. Yapılan haksızlığa karşı, bizim pırlanta gibi gençlerimizin ayakları, bilekleri, gücü yerinde olsun. İnşallah güzel oynasınlar. Bizim bugün tarlada kazanacağımız bol bereket gibi, onlar da ayaklarıyla, bol gollü bir maçla maçı kazansınlar inşallah” ifadelerini kullandı.

İLK HASADI ÇİFTÇİ ERCAN TARLADAÇALIŞIR’LA BİRLİKTE YAPTI

İmamoğlu, konuşmasının ardından, çiftçi Ercan Tarladaçalışır’ın kullandığı biçerdövere binerek, deneme hasadının gerçekleştirilmesine tanıklık etti.

(HABER MERKEZİ)