İmamoğlu'ndan Baraçlı'ya: Muhatabım değil

CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu, makam arabalarıyla ilgili açıklamalarının doğru olmadığını söyleyen İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı'ya yanıt verdi. İmamoğlu, "Bir genel sekreter, kahvaltı verip insanları kışkırtmaz. Onun için muhatabım değil. 24 Haziran'da Sayın Genel Sekreter, size makam arabalarınızı gösteririm" dedi.

Abone ol

DUVAR - CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, canlı yayında Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine izin verilmesini nasıl değerlendirdiği sorusuna "Mahkumiyet yaşayan bir insanın, hukukçularıyla görüşmesi kadar doğal bir şey olamaz. Bu kadar tecritle adil olduğunuzu kime ifade edebilirsiniz?" yanıtını verdi.

HDP'li Selahattin Demirtaş'la ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine İmamoğlu, "Demirtaş'ı cumhurbaşkanı adaylığı döneminde takip ettim. Kendisiyle tanışmadım, keşke tanışsaydım tavsiyelerim olurdu. O dile Türkiye'nin ihtiyacı var, takdir ettim. O siyasi dönemini, anlayışını beğenen birisiyim. Hâlâ alkışlıyorum" dedi.

İmamoğlu'nun makam araçlarıyla ilgili sözleri üzerine İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı'nın programa "İBB Başkan Adayının iddia ettiği gibi üç aracım olmayıp, bulunduğum makama tahsisli bir araç ve şoför bulunmaktadır" mesajının ardından İmamoğlu, "Bir genel sekreter insanları toplayıp, kahvaltı verip insanları kışkırtmaz. Onun için muhatabım değil. 24 Haziran'da Sayın Genel Sekreter, ben size makam arabalarınızı gösteririm" ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de gazeteciler Nagehan Alçı, Mehmet Akif Ersoy, Deniz Zeyrek'in sorularını yanıtladı.

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi iptal kararını değerlendiren Ekrem İmamoğlu, "Çok kötü bir süreç Türkiye demokrasisi adına. YSK, Türkiye'nin demokrasi sürecine büyük bir darbe vurmuştur.YSK hukuka aykırı bir karar verdi" dedi.

'İSTANBULLULAR VE DEMOKRASİ MAĞDUR EDİLDİ'

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın "Oy çaldılar" açıklamasını eleştiren İmamoğlu, "'Hukuksuzluk yaptılar, haksızlık yaptılar' denir ama 'Çaldılar' denmez. Hele 'Hırsızlar' hiç denmez. 16 milyon İstanbullu mu çaldı, YSK mı çaldı, sandık kurulu üyeleri mi çaldı? Kim çaldı? Ben 11 seçim yaşamış bir insanım" diye konuştu.

Yıldırım ve kendisinin "mağdurum" açıklamaları hatırlatılan İmamoğlu, "16 milyon İstanbullu ve demokrasi mağdur edilmiştir. Ben gayet mağrur hakkını arayan ve kimsenin hakkını yemeyecek bir karaktere sahip kişiyim. Bu mağdur süreci yaşayan halk karar verecek. Kendi mağduriyetini beyan eden Sayın Yıldırım en başından aday olduğu için mağdur olmuş olabilir" karşılığını verdi.

'ÜLKENİN YARISI TERÖRİST Mİ?'

AK Parti ve MHP'nin 31 Mart'ta yapılan yerel seçim öncesinde "beka seçimi" söylemini eleştiren Ekrem İmamoğlu, "Bu ülkenin 82 milyon vatanseveri var. Terör örgütlerine karşı hep beraber dimdik ayaktayız. 'FETÖ'cü' diyenlere 'Gidin aynaya bakın' diyorum. Bu ülkenin bekasını bana göre benden çok düşünen olmaz" dedi.

"Ülkenin yarısı terörist mi?" diyen İmamoğlu, "Bunlar boş işler. Millet bu boş söylemlerin farkında. 31 Mart önce her konuşma bekaydı. Şimdi niye beka kalktı ortadan. Şimdi başka şeyler var, hırsızlar var, çaldılar var" ifadelerini kullandı.

Nagehan Alçı'nın "PKK derken, Türkiye'nin güvenliği varken, Abdullah Öcalan'ın uzun süre sonra avukatlarıyla görüşme kararına ne diyorsunuz, doğru bir karar mı?" sorusu üzerine Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:

"Görüşebilir. Mahkumiyet yaşayan bir insanın, terörist ya da başka bir şey, hukukçularıyla görüşmesi kadar doğal bir şey olamaz. Bu kadar tecritle adil olduğunuzu kime ifade edebilirsiniz? Tabi ki görüşebilir, görüşecektir."

'DÜŞÜNCELERİM GÜNE GÖRE DEĞİŞMEZ'

Deniz Zeyrek, Ekrem İmamoğlu'na "Şunu çok duydum: Benim kararımda en etkili olan şey Selahattin Demirtaş'ın 'benim hatırım için bunu yapın' anlamına gelen tweeti deniyor. Siz de Demirtaş'la ilgili bir açıklama yapmıştınız (Demirtaş'ın siyasette aktif olduğu dönemde çizdiği çizgiyi beğenenlerden biriydim). Bu konudaki duruşunuzda bir değişiklik var mı?" sorusunu yöneltti.

Düşüncelerinin dönemlere göre değişmeyeceğini belirten İmamoğlu, "Öncelikle en çok beğendiğim yanımı söyleyeyim: Yanlış yapabilirim ama asla düşüncesini güne göre, zamana göre, hele hele oya göre çevirecek, evirecek bir insan olmadım, olmayacağım" dedi.

'DEMİRTAŞ'IN ADAYLIK DÖNEMİNDEKİ DİLE İHTİYAÇ VAR' 

"Sayın Demirtaş'ı cumhurbaşkanı adaylığı döneminde yakinen takip etmiş birisiyim" diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Kendisiyle tanışmadım, keşke tanışsaydım tavsiyelerim olurdu. Niye söylüyorum bunu? Ülkenin ihtiyaç duyduğu bir dille süreç yönetti. O dile Türkiye'nin ihtiyacı var, takdir ettim. Defalarca farklı yerlerde de söyledim. 'Bu yöntemi, siyaset anlayışını beğeniyorum' dedim. O siyasi dönemini, anlayışını beğenen birisiyim. Hâlâ alkışlıyorum. Ve keşke o dil, siyasi alanda herkesin gündeminde olsa. Beğendiğimin tekrar altını çizeyim."

'HUKUK İŞLESE DE RAHATLASAK'

Ekrem İmamoğlu, gazetecilere dava açtığı yönündeki eleştirilere ise şu yanıtı verdi:

"Ancak bazı konular var, gazetecilerden açılıyor, bize yakıştırmalar... Ben bir bombalama eyleminde ölmüş, 17 yaşında bir kız evladının, babası Bakırköy Belediyesi'nde zabıta, cenazesine gidiyorum, terör eylemine kurban edilmiş bir kızımızın cenazesinde beni 'PKK'lının cenazesine gitti' diye yazan gazeteciler var. Efendim 'niye dava açtınız?' Ben dava açarım ama nasıl açarım? Bir tekzip yayınla diye uyarı gönderirim. Sonra Basın Konseyi üzerinden gönderirim, yine düzelteme yayınlamadı. Ya bu nasıl bir şey? Elbette davamı açacağım. Size 'PKK'lı, FETÖ üyesi' dese siz dava açmaz mısınız? Keşke hukuk titiz davransa. Evinin önünde gazetecileri döven insanlara cezalarını çektirse. Hukuk işlese de rahatlasak."

'İSTANBUL HALKI MUAZZAM BİR REFLEKS VERECEK'

Belediye harcamalarında israf olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Bu şehrin nimetleri bir avuç insanın eline dağıtılıyor, ben 16 milyon insana dağıtacağım. Bunun içinde HDP, MHP'li var, bütün partilerden insanlar var. Bu şehrin ve ülkenin çok kıymetli vakıfları var. Ben Beylikdüzü'nde İHH'yla doya doya hizmet işbirliği yaptım" diye konuştu.

YSK'nin seçimi iptal etmesini hukuksuzluk olarak nitelendiren İmamoğlu, "Göreceksiniz İstanbul halkı muazzam bir refleks verecek. Bize ama sağ, ama sol, hatta TKP'den diğer unsurlara kadar oy verecekler var. Bu süreci partileri sağ-sol diye sıkıştırarak yönetme şansınız yok" ifadelerini kullandı.

Seçimi kazanması halinde belediye çalışanlarını işten çıkaracağı iddialarını reddeden Ekrem İmamoğlu, "5 yıl belediye başkanlığı yaptım. İşten adam atmadığım çok net ortadadır. Alın teri akıtıyor mu akıtmıyor mu? Gerisi teferruat. Ben AK Partili belediyelerden görevi devraldım. 22 müdürlüğün 13'üyle birlikte çalıştım. İSMEK'i kapatacakmışım, ben İSMEK'i büyütmeye geliyorum. Üç makam arabasıyla gezen kendini genel sekreter olarak tanımlayanlarla derdim var" dedi.

'GENEL SEKRETERLE 24 HAZİRAN'DAN SONRA YÜZ YÜZE KONUŞURUZ'

İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı'nın programa gönderdiği "Görevimden dolaylı tahsis edilmiş olan müstakil konut bulunmasına karşın hiç oturmadım. İBB Başkan Adayının iddia ettiği gibi üç aracım olmayıp, bulunduğum makama tahsisli bir araç ve şoför bulunmaktadır" mesajı üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:

"Neyse 24 Haziran'da yüz yüze konuşuruz. Ben hangi makam arabalarının size ait olduğunu gösteririm. Garajlarda hangi araçlar var, kime tahsisli... Bu süreçte iade etmiş olabilirler. O cumartesi makam araçlarını Yenikapı'ya dizdirecektim. Ben bürokrasinin ne olduğunu çok iyi bilirim. Devlet adamlığını çok iyi bilirim. Bir genel sekreter insanları toplayıp, kahvaltı verip insanları kışkırtmaz. Onun için muhatabım değil. 24 Haziran'da Sayın Genel Sekreter, ben size makam arabalarınızı gösteririm. Benim ne demek istediğimi o anlıyor."

'KİMSE ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARAMASIN'

Mehmet Akif Ersoy'un "Verilerin kopyalanması çok tartışıldı. Bazı iddialar duydum, sizin talimatınızla değil CHP Genel Merkezi'nden olduğu yönünde. Neden 'dışarıdan' ibaresi var?" sorusuna İmamoğlu, "Orada iki tane teftiş kurulundan arkadaş var. Kimse öküzün altında buzağı aramasın. Görevi aldığımız tarih itibarıyla o bilgilerin büyükşehir belediyesinde muhafaza altına alınması. Endişelerim, duyumlarım, ihbarlarım var" cevabını verdi.

Hangi verilerin kopyalandığı sorulan İmamoğlu, "Dosyalarda boyutsal bir azalma, abartılı artış var mı? Kalkmış Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'nda çalışan arkadaş, neymiş efendim yetkili arkadaş oraya gitmiş, gerekirse silahımla kendimi vururum ama bunu size vermem diye açıklamalar yapıyor. Saçma sapan, iğrenç..." dedi.

'MİT RAHATSIZ OLURSA GELİR SORAR'

Nagehan Alçı'nın "Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) bundan rahatsız oldu" sözlerine İmamoğlu, "Rahatsız olabilir, gelip sorabilir cevabını almış gitmiştir. Mahkeme yanlış karar vermiştir. Bir bakanın bile bu konuyla ilgili yorum yapması kadar üzüncü bir şey yok. Benim maça gitmemi sorguluyor. Yahu siz bu ülkenin İçişleri Bakanısınız, Sayın Bakan beni arasaydınız ya, 'siz ne yapmak istiyorsunuz' diye" şeklinde karşılık verdi. (HABER MERKEZİ)