İmamoğlu'ndan Erdoğan'a: Halkın gayet içine sindi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kızılcahamam'daki ""Milletimiz diyor ki, bu İstanbul benim içime sinmedi" sözlerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu şöyle yanıt verdi: "Bulunduğu salondaki kişilerin içine sinmemiş olabilir. İstanbul halkının gayet içine sinmiş durumdadır." İmamoğlu, "Uydurma gerekçeleriyle ilgili o süreci yöneten insanlarla alakalı, Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrı yapmıştım. Bence o kişileri gözden geçirsinler" dedi. Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının da içine sinmiş durumda."

Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'daki seçim sonucuyla ilgili "Milletimiz diyor ki, bu İstanbul benim içime sinmedi" sözlerine yanıt verdi.

Beyoğlu'nda İstanbul Kalkınma Ajansı'nın organize ettiği toplantıya katılan İmamoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kızılcahamam kampında İstanbul seçimleri ile ilgili sözlerine şöyle karşılık verdi: “Hakkını aramak konusunda tabii ki herkes hakkını aramalı. Biz de hakkımızı ararız. Hiç sorun yok. Hak aramanın usulleri ve şekilleri var. Bu usullere uymadığınız zaman hak aramanın biçimi değişir. Bu sefer başka bir haksızlık doğurursunuz. Bu çok net. Ama içine sinmediği kısmına gelirsek, bulunduğu salondaki kişilerin içine sinmemiş olabilir. İstanbul halkının gayet içine sinmiş durumdadır. Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının da içine sinmiş durumda. Sokaktayız. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızla başbaşayız ve beklentilerini dinliyoruz."

KİME KIZACAKSINIZ?

"Ben anketlere ve araştırmalara çok değer verdiğini biliyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın. Böyle bir süreci, halkla test etmesini dilerim. Gerçeği daha yakın görecek diye düşünüyorum. Kuşku duymasınlar. Diğer kesime oy vermiş insanlara kızgın olmama gibi bir cümleyi zaten doğru bulmamız mümkün değil. Herkesin özgür iradesiyle bir oy verme hakkı var. Kime ne verdiğini bilemezsiniz. Bazen en yanınızdaki insanın kime oy verdiğine dair tahmin yürütme hakkınız yok. Dolayısıyla kime kızacaksınız? Rastgele mi kızacaksınız? O insanların oyları insanların kendisine ve kendi vicdanına aittir. Kimse bunu sorgulayamaz. Bir başka yönüyle siyasi mesaj, seçim mesajı vb. Biz o mesajı bile duymuyoruz. Efendim şöyle mi olur böyle mi olur iyi mi olur kötü mü olur? Onu bile duymuyoruz. Seçimlerin meşruiyeti vardır. O zaman herkes kaybettiği seçimden sonra yeni seçim arayışına girer. Çok kötü bir atmosfer."

'SEÇİM BİTMİŞTİR'

"Türkiye'deki demokrasinin, normalleşmenin, Türkiye'deki seçimlerle ilgili insanların meşruiyeti kabul etmesinin öneminde saklı aslında. Bu seçim bitmiştir. Bu seçimin bir kazananı var. Mazbatasını almıştır. Görevinin başındadır. Şu an uydurulan gerekçeleri, tırnak içerisinde uydurulan gerekçelerin diyorum, gerekçelerin hiçbirisinin seçimle ilgisi yoktur. Seçim öncesiyle ilgili alınması gereken tedbirlerin yeniden sorgulanması, acaba buradan bir şey bulabilir miyiz araştırması. Ya kardeşim, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve bir sürü insanın, seçimlerin en iyi koşullarda hatta dünyanın en güvenilir seçimi olması hususunda açıklamaları var. O seçimin gecesinde, ''3 bin küsur oyla kazandık'' diyen aday var. Ya da Anadolu Ajansı'nın yapmış olduğu manipülasyon var. O kadar sorgulaması gereken işler var ki. Biz bunları sorgulamıyoruz bile. Seçim bitmiştir. Kendi tedbirlerimizi aldık. Seçimle ilgili tutanaklarımızı topladık. O tutanaklarımızı kayda geçirdik. Sonucu elde ettik. O sonuca olan güvenimizle kazandığımıza olan inancımızı bugüne kadar savunduk. Uydurma gerekçeleriyle ilgili o süreci yöneten insanlarla alakalı, Sayın Cumhurbaşkanına çağrı yapmıştım. Bence o kişileri gözden geçirsinler."

'YARINDAN TEZİ YOK YSK SÜRECİ TAMAMLAMALI'

Ekrem İmamoğlu, YSK'ye yapılan itirazlarla ilgili ise şöyle konuştu: "Bu saatten sonra yapılan itirazların gerçekten tüm seçimleri sıkıntıya sokabileceğini düşünüyorum. Bu anlamda artık neredeyse YSK'nin kendisini sorgulayacağı kısımları geçildi. Bir an önce YSK'nin süreci tanımlaması ve tüm soru işaretlerini ortadan kaldırması lazım. Takvimi yoktur bu işin. Bence gün bugündür. Gün yarındır, yarından tezi yoktur. Bir an önce sürecin tanımlanması Türkiye'nin artık işine dönmesi, rutinine dönmesi, herkesin kendi işi ile ilgilenmesi Türkiye'nin sıhhatine olacaktır."

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam kampında şunları söylemişti: "Son ana kadar biz hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bir normal yargı mücadelesi olmaktan çok seçim hukukuna yönelik bir mücadeledir. Bunu sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Milletimiz diyor ki, bu İstanbul benim içime sinmedi. Burada bir şaibe olduğu kesin. Bu şaibenin giderilmesi şart." (HABER MERKEZİ)