İnce: CHP, İYİ Parti, Memleket Partisi ittifakı cuk oturur
Cumhur ve Millet İttifakı'nı "menfaat ittifakı" olarak eleştiren Muharrem İnce, "İttifak öneriyorum: CHP, İYİ Parti, Memleket Partisi. Cuk oturur. Atatürk, laiklik, bayrak sorun olmaz" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Habertürk Televizyonu'nda Fatih Altaylı'nın sunduğu "Teke Tek" programına katıldı.
Kendisine yönelik adaylıktan çekilmesi çağrıları sorulan Muharrem İnce, "Bir kere artık Türkiye yönetilemiyor. Sisi artık darbeci değil Mursi artık şehit değil, BAE artık finansör değil, Suudi Prens katil değil, İsrail terör devleti değil, çadır satmak ayıp değil... Türkiye böyle bir durumda. Ekşi Sözlük'ü kapatacak, niye orada hakaret var. Taksim'de cinayet işlendiğinde Taksim'i kapatıyor muyuz, kapatmıyoruz. Ekonomi kötü. Et fiyatları 300 lirayı geçmiş, tarım politikası iflas etmiş, enflasyon çığırından çıkmış. Kutuplaşma sarmış, medya kamplaşmış. Yorgun bir Erdoğan var, bu Erdoğan'ın gitmesi lazım. Bu Erdoğan gidecek de bu Altılı Masa'yla bu olur mu?" dedi.
'KILIÇDAROĞLU, BABACAN'I YÜCE DİVAN'A GÖNDERECEKTİ'
"Ben de diyorum ki, Erdoğan'ın gitmesinde hemfikiriz, hiçbir itirazım yok buna. Fakat hayal görmeyin diyorum. Bir buçuk senede adayı zor belirlediler. Masa devrildi, kalktı" diyen İnce, "Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'Ali Dibo'dan Adalet Bakanı olur mu?' Sadullah Ergin'i kastediyor. Peki Sadullah Ergin nerede? Ergün, şu anda ortak milletvekili listesini yapma komisyonunda, DEVA Partili olarak. Ali Babacan özelleştirme pişmanı, elektrik şirketleriyle ilgili hata yaptık dedi. Neyse bir tanesini kabul etmiş. Peki Kılıçdaroğlu ne demiş bu konuyla ilgili, 'Tam Yüce Divanlık' demiş. Ali Babacan'ın Yüce Divan'a gönderecekti, şimdi cumhurbaşkanı yardımcısı yapıyor" ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun eski açıklamalarına da değinen İnce, "Suriyelileri gönderecekmiş. Suriyelilerin gelme sebeplerinden en önemlisi Davutoğlu değil mi? Bu açıklamayı ne yapacağız, 'Ankara saldırısı sonrası oylarımız da yükseliş var', bunu söyleyen Davutoğlu. 'Irak'a ilk bomba düştüğünde 8 milyar dolar hesaba geçti', yıl 2002, söyleyen Ali Babacan, ben de milletvekiliyim o zaman. Bütün bunlar ortadayken buradan nasıl bir umut çıkar, biri bunu anlatsın bana. Ben inanmadığım bir işi yapmam" diye konuştu.
'HİZBULLAH-HÜDA PAR BAYRAĞI TARTIŞIYOR MHP SUSUYOR'
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın ilkeler üzerine kurulmadığını savunan Muharrem İnce, şöyle devam etti:
"İttifaklar olabilir mi, tabii ki olur. Türkiye'ye ittifak öneriyorum: CHP, İYİ Parti, Memleket Partisi. Cuk oturur. Atatürk, laiklik, bağımsızlık sorun olmaz. Anayasa'nın ilk 4 maddesini tartışmaz, Türk Bayrağı'nın tartışmaz. Tarikatları tartışmaz. Kuracaksan böyle kuracaksın. İttifaklar iki türlü kurulur. Bir ilkeler ittifakı kurulur, bir de menfaat ittifakı kurulur. Bir yanda HÜDA PAR'la ittifak kuruyor AKP. Hizbullah-HÜDA PAR, Türk Bayrağı'nın tartışıyor MHP de susuyor. Böyle bir şey olabilir mi? İlke yok çünkü. Cumhur İttifakı, çıkar ittifakı. Millet İttifakı da bir çıkar ittifakı. Beni destekle, ne istiyorsun, cumhurbaşkanı yardımcılığı, bir bakanlık, 20 de milletvekilliği... Böyle ilke olur mu?"
'TÜRKİYE'Yİ BU HALE MUHALEFET GETİRMEDİ'
İnce, "Bir buçuk yılda masayı yönetmediler, Türkiye'yi nasıl yönetecekler. Erdoğan gitsin de ne olursa olun değil, sonrası da var. Türkiye'nin bir iktidar sorunu var, ondan önce muhalefet sorunu var. Bu iktidarı göndermek için bu muhalefeti de göndermek lazım" diyen İnce, "Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Türkiye'yi bu hale muhalefet getirmedi tabii ki. 20 yıllık bu iktidar getirdi. Doları 1,60 liradan alıp 19 liraya bunlar çıkardı. Tarımı, eğitimi bunlar çökertti. Buna bir itirazım yok ama olmayacak bir duaya da amin demek istemiyorum" şeklinde konuştu.
'ARADAN 10 SENE GEÇTİ, AYNI KİŞİ, AYNI FİLM'
Kendisini "sokak siyasetçisi" olarak tanımlayan İnce, "Olmayacak dua şu: Siyasette algı yöntemiyle, siyasi mühendislikle bu işler yürümez. Salon adamları-sokak adamları. Ben sokak adamıyım, sokak siyasetçisiyim karış karış gezer, insanlara dokunurum. Bu muhalefet yüzde 60'la kazanacakmış, ben çıkıntı oluyorum. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, 2014'te Ekmeleddin İhsanoğlu aday olduğunda, 'Yüzde 60'la seçimi kazanıyoruz' diyor. Aradan 10 sene geçti, aynı kişi, aynı numara aynı film" dedi.
'GÖRÜŞECEKSEN TROLLERİNİZ HAKARET ETMESİN DEDİM'
Fatih Altaylı'nın "Sizle 15-20 gün önce telefonla konuştuğumda, sizde şöyle bir hissiyat aldım: Kapılar kapalı değil. Birisi 'Ya biz aynı partiden geliyoruz, gel şu masaya sen de otur, masaya oturmasan bile partinin içine gir' deselerdi kabul edecektiniz gibi bir his vardı bende" sözleri üzerine Muharrem İnce, "Siyaset uzlaşma işi. Cumhurbaşkanı adayı olduğumda Erdoğan'ı, Akşener'i, Demirtaş'ı, Karamollaoğlu'nu ziyaret ettim" karşılığını verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın bir isimin aracılık yapmak istediğini, sonrasında Kılıçdaroğlu'nun bir yakını ile kendisinin bir yakının ziyarete geldiğini söyleyen Muharrem İnce şöyle devam etti:
"Şimdi troller Erdoğan'la o gün çekilmiş fotoğrafımı bugün çekilmiş gibi yayınlıyorlar. İl başkanımızı birisi arıyor, Kemal Bey'in iyi dostu. 'Genel Başkanınızla görüşmek istiyorum' diyor. Olur dedim. Onun iş yerine gittim. 'Ben çok üzülüyorum, sizi buluşturayım' dedi, 'Olur' dedim. Aradan 2 ay geçti. Bundan 10 gün önce, onun en yakınlarından birisi, benim en yakınlarımdan birisi arkadaşlar, ikisi ofisime geldi. Kemal Bey'in yakını, 'Bir uzlaşma yolu bulmaz mıyız' dedi. Dedim ki, 'Ben size bir zeytin dalı uzatayım'. Nedir bu zeytin dalı? 'Şu trolleriniz var' dedim, 3 tane isim verdim. Bu troller iki de bir hareket etmesinler dedim. Bakın bugün gelirken yoldaki hakaretler. AK Parti Gençlik Kolları sözde 'İktidarı kötüleyin ama muhalefet altı başlı deyin, taksiye bindiğinizde, bakkala, manava gittiğinizde bizi Muharrem kurtaracak deyin' diye mesaj çekiyor. Bunlar CHP Genel Merkezi'nin trolleri. AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı otobüs kaldırıyormuş, ilçe seçim kuruluna, Kartal'a. Araştırdım, seçim kurulu orada değil Kavacık'taymış. Bunlar gerçek değil. Sadece AK Parti'nin trolleri yok. Bugün 20 kişiye cevap verdim. Buna inananın oyunu da istemiyorum dedim."
'BEN AK PARTİ'DEN ÇOK OY ALIYORUM, KEMAL BEY ALAMIYOR'
Altaylı'nın "Twitter'da AK Partili trollerin sizi desteklediğini bu işin uzmanı herkes söylüyor" sözleri üzerine İnce, "Fatih Bey, bunu bilerek yapıyorlar. Bunu kim çıkarmış? AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı benim için otobüs kaldırıyormuş. AK Parti Beykoz İlçe Başkanı dava açtı bugün. Böyle bir şey olabilir mi? Ahlaksızsınız siz diyemiyorlar, bana AK Parti seni mi destekliyor diyorlar. Ben çok oy alıyorum AK Parti'den çok oy alıyorum. Onlar da bunu görüyor. Kemal Bey alamıyor, ben alıyorum. Bugün uçakta bir CHP milletvekiliyle yan yana oturduk, aynı şeyleri söyledim, ayıp oluyor dedim" ifadelerini kullandı.
'AKŞENER'LE RAKİBİM AMA KENDİSİNE BU KONUDA KEFİLİM'
Fatih Altaylı'nın Kılıçdaroğlu'nun yakını ve kendi yakınıyla görüşmeyi sorunca Muharrem İnce, "Eğer oturup konuşacaksak bunları yapmayın dedim. 'Sarayın adamı', 'AKP destekliyor' bu iftiraları atmayın, önce buradan başlayalım dedim. Bu iftira işini genişleteyim biraz. Ekrem İmamoğlu aday olmak istiyor, CHP Genel Merkezi'ndeki troller saldırıyor Ekrem'e. AKP'ye gerek yok, CHP kendi evlatlarını yemekte çok mahir zaten. Akşener dedi ki, 'Kazanacak aday istiyorum', kalktı masadan. Aynı mahfiller, Ekrem İmamoğlu'na saldıranlar Meral Akşener'e neler söylemedi. Para aldı dediler. Ben Meral Akşener'le rakibim, kendisine de kefilim. Böyle bir şey yapacağına asla ihtimal vermiyorum. Türkiye'de iki iş var. Erdoğan'a karşı çıkarsan teröristsin. Altılı Masa'ya karşı çıkarsan Saray'ın adamısın. Birbirinden hiç farkı yok bunların" dedi.
'MASADAKİ 4 PARTİNİN TOPLAMINDA 4 KAT FAZLA OY ALIYORUM'
Fatih Altaylı, İnce'ye "Diyelim ki görüştünüz ve size dedi ki, 'Ben seni cumhurbaşkanı adayı yapmış adamım. Sen de o zaman dedin ki, ona minnettarım, ona asla engel olmam. Tekrar dön partiye bu sefer sen beni destekle'. Gider miydiniz partiye?" sorusunu yöneltti.
Parti üyelerinin oylarıyla cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığını hatırlatan İnce, "Partililerin kararı olmadan ne çekilirim, ne bir şey yaparım. Ama Milli Yol Partisi'yle görüştü. Bağımsız Türkiye Partisi'yle görüştü. Demokrat Parti'yi cumhurbaşkanı yardımcısı yaptı. İYİ Parti'yi ayrı tutuyorum, masadaki 4 partinin toplamının 4 katı oyum var kesinlikle. Adım gibi eminim."
Sonrasında ise Altaylı ve İnce arasında şu diyalog yaşandı:
Altaylı: O 4 parti sizce yüzde kaç oy alıyor?
İnce: Yüzde 4.
Altaylı: O zaman sizin de yüzde 16.
İnce: Tabi öyle. Sokağa çıkabiliriz.
Altaylı: Ben anlamadım. Ahmet Özal'ın yüzde 25 oyu var. Mustafa Destici'nin yüzde 30 oyu var.
İnce: Bu böyledir, siyasette bu söylenir ama sonucu göreceğiz.
Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
'KEMAL BEY'E TEK LAF ETMEDİM, KÖTÜLEMEDİM'
(Fatih Altaylı'nın “CHP'ye trollerini engelle, bana saldırmasınlar, ikinci turda benim oyuma ihtiyaç duyabilirsiniz” dediniz. Siz de baktığımız zaman CHP'yi çok kötülediniz, adayını çok kötülediniz” sözleri üzerine) “Kötülemedim. Kemal Bey'e hiçbir şey söylemedim. Ben etrafından bahsettim, kendisine tek laf etmedim. Yanındakiler söyledim, troll orduları var dedim. Kemal Bey, devleti bilir, bir itirazım yok bunlara.”
'ALİ BABACAN'I YÜCE DİVAN'A GÖNDERECEĞİM'
“Ben Altılı Masa'nın neden haricindeyim biliyor musunuz? YSK'ya dilekçe yazdım, Erdoğan aday olamaz diye. Altılı Masa, 'Anayasa'ya göre olamaz ama bu YSK onaylar' diyor. O zaman doğrusunu yapsınlar, Meclis'i toplasınlar Anayasa'yı değiştirsinler. Yani Anayasaya aykırı, ben şimdi itiraz edersem Erdoğan mağdur olur, YSK da bunu kabul eder, gerek yok buna Anayasa'yı delsinler, olur mu öyle şey! Siyaseti bir ilkeler bütünü olarak görüyorum. Omurgalı bir iş olarak görüyorum.
Ben Anayasa'ya bağlı kalacağım diye yemin ettim, arkasında dururum. 'Seni Yüce Divan'a göndereceğim', sonra seni 'cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağım'. Ben Ali Babacan'ı Yüce Divan'a göndereceğim. Suriye'nin hesabını soracağım. Davutoğlu, Esad'la son konuşmayı yapan sensin, açıklayacaksın.”
'BEN KİMSENİN YEDEK ADAYI OLMAM DEDİM'
(İttifak görüşmelerinden neden ayrıldı?) “Zafer Partisi ile imzalanmış bir metin yok ortada., görüşme yapıyorduk. Ümit Özdağ'a dedim ki, 'İkide bir Mansur Yavaş diyorsun hocam, artık yeter, kabak tadı verdi, onda o cesaret yok, çıkamaz, artık bu konuyu kapat' dedim. Ayrıca 'Ben cumhurbaşkanı adayı olacağım. Sen iki de bir hem ittifak kuracağız hem de böyle dersen bana da nezaketsizlik olur' dedim. İki gün geçti Ümit Hoca, 'Bizim adayımız Mansur Yavaş, olmazsa Muharrem İnce' dedi. 'Ben kimsenin yedek adayı değilim' dedim, Whatsapp grubuna yazdım., hadi yolunuz açık olsun.”
'NEVŞİN MENGÜ'YE 'SENİN KARDEŞİN DEĞİL BABANIN ARKADAŞIYIM' DEDİM'
'Gazeteciler Nevşin Mengü, İsmail Saymaz ve Fatih Portakal ile akademisyen Özgür Demirtaş'la yaşadığı tartışmalar)
“Özgür Demirtaş hocayı aradım, 'Hocam bunu dedim ama alınma, siyasetten anlamıyorsun dedim, ekonomiden anlamıyorsun demedim. Sen de bana ekonomiden ya da siyasetten anlamıyorsun diyebilirsin' dedim. Onunla barıştık, bir sıkıntı yok. Nevşin Mengü, rahmetli babasıyla milletvekilliği yaptım. Nevşin Mengü 40 yaşında, ben çocuğun 37 yaşında. Benim kızım yaşımda. Babası arkadaşımdı. Bir haber yapmış, kendisini aradım. (Fatih Altaylı, "Kendisiyle çok kaba konuştuğunuzu söyledi") Şahidim var, kamera kayıtları da var simitçide. Ağız okutabiliriz. Zaten konuşmamız 1 dakika bile sürmedi. Ankara'da onunla konuşurken bir simitçide oturuyordum. 'Nevşin Hanım, bu haberin doğru değil' dedim. 'Doğru' dedi. 'Belgen var mı' dedim, 'Var kardeşim' dedi. 'Ben senin kardeşin değilim, babanın arkadaşıyım' dedim. Tak telefonu suratıma kapattı. Olay bu. Burada kim haklı, vatandaşımız karar versin. Fatih Portakal doğru söylüyor, açıklamasında da bir sıkıntı yok. Yazdıklarımın arkasındayım ben. Anket yapmış 'Tayyip Erdoğan mı, Kemal Kılıçdaroğlu mu?' Neden iki anket yapıyorsun dedim, ben de sitem ettim, üçlü yap dedim. O da 'Yarın program yapacağım geliyor musun' dedi. 'Ben de gelmiyorum' dedim. Olay bundan ibaret. Sitem ettim, Fatih Portakal'la bir sorunum yok.”
'EĞER ÖYLEYSE SAYMAZ'IN TELEFONUNU ENGELLERİM BİLE'
“İsmail Saymaz'ın telefonuna cevap vermedim, doğru. Arkadaşlar söyledi, ben de izleyeceğim, program yaparken 'Muharrem şöyle yaptı, Muharrem böyle yaptı' diyormuş. Böyle konuştuysa hiç konuşmam bir daha. Ben de böyle bir adamım, mecbur muyum İsmail Saymaz'la konuşmaya. Eğer öyleyse telefonunu engellerim bile. Fatih Altaylı beni tabii eleştirecek. Onun işi bu. Ne derse desin. Ben de cevabını vereceğim. Ama böyle Memleket Partisi'nin genel başkanına yaşı küçük birisi 'Muharrem şöyle, Muharrem böyle' diyemez. Doğru değil bu. Olaylar bundan ibaret.”
İSTANBUL'DAKİ MECLİS MİFASİRHANESİ PERSONELİNE HAKARET: BUGÜN OLSA AYNISINI YAPARIM
(Fatih Altaylı'nın 2018'de, cumhurbaşkanı adayı olduğu dönemde, İstanbul'daki TBMM misafirhanesindeki görevliye hakaret ettiği ses kaydıyla ilgili “Çok gelen sorulardan biri, öfkeli görüntüleriniz varmış, ben izlemedim ama birileriyle tartışmışsınız bunu biliyoruz” sözleri üzerine) “Doğru, onlar benim. Ben ağlayan, gülen, üzülen, gözyaşı döken, küfreden bir adamım. Siz ne kadar küfrediyorsanız ben de o kadar küfrediyorum. Olayı da anlatayım. O görüntüler bana aittir. Saklamam gizlemem. Benim koruma polisim, Meclis'in misafirhanesinde kalıyor. Ben otelde kalıyorum, İstanbul'a geldiğimde. Meclis'in misafirhanesine gidiyor, 'Yer yok' diyorlar. Bir, iki, üç, dört, beş... Sürekli yer yok. Ben polise küfretmedim, ben polisi korudum. Kendi koruma polisime hakaret edilmesine... Canına okudum o Meclis personelinin, o sözlerin hepsini de söyledim. Ben de insanım, benim de duygularım var. Bugün olsa aynısını yaparım. Biraz dozunu kaçırmışım doğrudur. Ama koruma polisini korudum.” (HABER MERKEZİ)