İnegazililer kalker ocağı toplantısını protesto etti

İnegazi ve çevre köylerde yapılması planlanan kalker eleme kırma ocağına için bugün köy meydanında yapılması planlanan halkın katılım toplantısı yöre sakinleri tarafından protesto edildi. Köylüler, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü yetkililerine "Halk proje hakkında bilgilenmek istememiştir" şeklinde tutanak tutturuldu.

Abone ol

Osman Çaklı

BURSA - İsmail Halezaroğlu tarafından Bursa'nın Nilüfer ilçesi İnegazi köyünde kalker ocağı yapılmak isteniyor. Köylerinde kalker ocağı eleme-kırma, yıkama ve hazır beton tesisi istemeyen yöre sakinleri ve doğa savunucuları, köy meydanında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerini protesto ederek, saat 13:00'da yapılması planlanan halkın katılım toplantısını yaptırmadı. Köylüler, "Köyümüzde madenci şirket istemiyoruz", "Madenci şirket köyümüzü terk et" sloganıyla maden tesisine tepkisini gösterdi. "Katliam projesi hakkında bilgi edinmek istemiyoruz" diyen köylülere destek için açıklamada bulunan Nilüfer Kent Konseyi ile Bursa Doğa-Der'de İnegazi'de madene karşı olduklarını ifade ettiler.

'PROJE BARAJ HAVZASI İÇİNDE'

Murat Demir

Geçimini fasulye, çilek ve süt üretimi yaparak sürdüren İnegazililer, ocakta yapılacak patlatmalardan oluşacak toz nedeniyle geçim kaynaklarının etkileneceğini düşünüyor. 118,56 hektarlık bir alanda yapılmak istenen tesisin proje sahası bölgenin orman arazilerini de kapsıyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz Doğa-Der'den Murat Demir, halkın katılım toplantılarının artık prosedür olduğuna değindi. Demir, "Artık kim ÇED dosyasına başvursa, onay alıyor" diyerek, "Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden gelen memurlara, 'Burada ÇED toplantısı yapılamamış, halk bilgilenmek istememiştir' tutanağını tutturduk. Köy muhtarları da tutanağa imza attılar" ifadelerini kullandı. CHP, İYİ Parti ve MHP'nin de proje karşı oldukları için İnegazi'ye geldiklerine değinen Murat Demir, bölgenin Bursa açısından önemini şöyle anlattı;

"İnegazi ve çevresi yöre havzasında kalan son alan. Etrafta bir kaç tane daha maden ocağı var. Şu an yapılmak istenen proje hayata geçerse, bölge tamamen etkilenecek. Aynı havzada DSİ'nin planları içerisinde yer alan ama bir türlü faaliyete geçmeyen Yaylacık İçme Suyu Barajı var. İklim krizini yaşayıp, konuştuğumu şu günlerde, suya sahip olmanın önemini herkes biliyor. Yakın gelecekte susuzluk ile karşı karşıya kalacağız. Bu nedenle projenin buraya yapılması doğru değil"

'KÖYLÜLER YAŞAM ALANLARINI KORUYOR'

Madenciliğin yalnızca su kaynaklarına değil bölgenin habitatına ve ekolojik dengesine de zarar verdiğine dikkat çeken Demir, daha önce var olan tesislerin etkilerini yaşayarak gören köylülerin, yaşam alanlarını korumak için artık daha güçlü ses çıkardıklarını söyledi. Köylülerin yaşam alanlarının maden sahalarına dönüşmesi sonucunda, göç etmek ve şehirde ucuz iş gücüne dönüştüğünü belirten Demir, 'ÇED Olumlu' kararı verilirse dava açacaklarını kaydetti.

'KÖYLÜLER ŞİRKETLERİ İNANDIRICI BULMUYOR'

Emre Karagöz

Nilüfer Kent Konseyi'nden konuyla ilgili görüştüğümüz Emre Karagöz de bölgede yürütülen madencilik faaliyetlerine karşı Nilüfer'in bir bütün olduğunu vurguladı. İnegazi'de yapılacak tesise karşı yaklaşık 30 mahalle muhtarının halkın katılım toplantısı için köye geldiklerine dikkat çeken, Karagöz toplu karşı duruşun nedenini önceden bölgede var olan maden faaliyetlerinin doğada yarattığı tahribat nedeniyle olduğunu düşünüyor. Projeyi tamamen iptal ettirene kadar mücadele edeceklerini belirten Karagöz şöyle konuştu;

"Proje tarımsal üretim ve hayvancılığı durduracak. Faaliyette olan maden ocakları bizim maden projelerine karşı çıkmamız gerektiğini anlatıyor. Patlatmalar sonucunda oluşan tozuma, yıllar içerisinde köyün çilek üretimini azalttı. Bitkiler tozla kaplanıyor, buna paralel verimde aynı oranda düşüyor. Aynı zamanda mevcut madenler denetlenmiyor. Şirketler ÇED raporlarında önceden alacağını söylediği önlemleri uygulamıyor. İnsanlar bunu görüyor ve şirketleri artık inandırıcı bulmuyor, maden projelerinin yörenin sonunu getireceğini düşünüyorlar."