İnfaz teklifine tepki: Muhaliflere yeni yer açma arayışındalar

İnfaz kanun teklifiyle ilgili düzenlemeler kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İstanbul eski Baro Başkanı Turgut Kazan, teklifin bu haliyle kabul edilebilir olmadığını vurgulayarak "Türkiye'de ne yazık ki infazda eşitlilik ilkesi hep ihlal edildi. Bundan önceki düzenlemelerde de bu ilke çiğnendi. Şimdi daha da adaletsizliğe yola açacak bir şekilde sürdürülüyor" dedi.

Abone ol

DUVAR - İnfaz kanun teklifiyle ilgili düzenlemeler tartışmalara neden oldu. 'Terör suçları' nedeniyle hüküm alan ya da tutuklu bulunanların düzenlemede kapsam dışı bırakılmasına hem hukukçular hem de mahpuslar tepki gösterdi. İstanbul eski Baro Başkanı Turgut Kazan, düzenlemenin bu haliyle kabul edilmeyeceğinin altını çizerek, “Eşitlik ilkesi ihlal ediliyor” ifadelerini kullandı.

'AYRIM YAPMAYIN' ÇAĞRISI...

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan'ın geçtiğimiz günlerde 70 maddelik infaz kanun teklifiyle ilgili verdiği bilgilere göre, cinsel suçlar, uyuşturucu suçları, kadına şiddet ve adam öldürme suçları da kapsam dışı tutulacak. Teklif yasallaşırsa cezaevlerindeki 90 bin kişinin tahliye edilmesi bekleniyor. Korona virüsü salgını nedeniyle en riskli yerlerden biri olan ve kapasitenin çok üzerinde mahpus barındıran cezaevlerinin boşaltılması bekleniyordu. Ancak resmi olarak 300 bin kişinin tutulduğu cezaevlerinde sadece 90 bin kişinin bu durumdan etkilenmesi cezaevlerindeki mahpuslar için büyük tepkiye neden oldu. İnfaz yasasıyla ilgili bilgilerin kamuoyuyla paylaşılması üzerine birçok cezaevinden mahpus, sivil toplum kuruluşlarını arayarak iktidara, “Ayrım yapmayın” çağrısında bulunuyor. Birkaç cezaevinde de dünden itibaren mahpusların isyan çıkarttığı da iddialar arasında...

'DAHA DA ADALETSİZLİĞE YOL AÇAÇAK'

İstanbul eski Baro Başkanı Turgut Kazan, teklifin bu haliyle kabul edilebilir olmadığını söyledi. Kazan, “Türkiye'de ne yazık ki infazda eşitlilik ilkesi hep ihlal edildi. Bundan önceki düzenlemelerde de bu ilke çiğnendi. Şimdi daha da adaletsizliğe yola açacak bir şekilde sürdürülüyor” dedi. Kazan şöyle devam etti: “Böyle bir dönemde infaz yasası değişikliğine soyunmak olacak iş değil. Çünkü kalıcı bir infaz değişikliği yapıyorlar. Evet bu yapılabilir ancak önce bir metin hazırlanır. Bu metin üzerinde tartışmalar olmalıydı. Hukukçuların tartışmasına açılmalıydı. Bütün partilerin görüşü alınmalıydı. Türkiye'de demokrasi hep böyle olurdu. Dolayısıyla böyle bir şey yapmak akıl dışıdır, olacak iş değil. Bu aceleyle yapılacak bir infaz taslağı değildir. Bu infaz değişikliğinin mantığını anlamak çok zor.”

'DEMİRTAŞ, KAVALA, TUTUKLU GAZETECİLER...'

Eğer infaz kanun teklifi bu haliyle yasallaşırsa 'terör suçlarından' tutuklu bulunan ya da hüküm alan binlerce kişi cezaevlerinde kalmaya devam edecek. Kazan bu durum için de, “Taslakta yer alan düzenlemeler ilkel ve çağ dışıdır. Anayasa'daki değişikliklerle Sayın Erdoğan'nın siyasi yasağı kaldırıldı. Şimdi iki kez Erdoğan'ın rakibi olarak cumhurbaşkanı adayı olan Selahattin Demirtaş'ı ayrı tutmaya kalkarsanız, Osman Kavala'yı, 'Oradan beraat etti tutuklamak için bir şey daha uyduralım' derseniz, gazetecileri tutuklarsanız asla çağdaş sayılacak bir yasa çıkarmamış olursunuz. Demokrasiyle, hukukla bağdaşmayan bir yaklaşım uygulanıyor. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, tutuklu gazetecilerin içeride kalması ve riske atılmasını çok tehlikeli buluyorum. Bu durumu kendi adıma şiddetle reddediyorum” diye konuştu.

'YENİ YER AÇMA ARAYIŞI'

Peki bu infaz taslağında neler eksik? Kazan şöyle konuştu: “Mahmut Alınak gibi kronik hastalığı olanlar adli tedbirle tahliye edilmeliydi. Mahmut Alınak'ın tahliye başvurusu 'kaçacak' gerekçesiyle reddedildi. Dışarıda insan yok. Nasıl kaçacak? Mahmut Alınak bugüne kadar kaç kere kaçtı? Çocuklu kadınlar tahliye edilmeli. İfade özgürlüğü nedeniyle verilen cezaların tümünü erteleyebilirler. Daha önce bunu yaptılar. Avrupa Birliği sürecinde Avrupa Birliği'ndeki kesimleri kandırmak için yaptılar. Taslağa bu haliyle baktığımızda muhaliflere yeni yerler açılıyor diye düşünüyorum. Bu Türkiye için korkunç bir durum. Gencecik insanları öldüren sabıkalılar bırakıldı ve bunlar insan öldürmeye devam etti. İşte bu adım da bir yer açma arayışıydı.”