İngilizler sağlam ama gelecekten yoksun

Kısaca ve kabaca Southgate, iyi defans ve kontra gol planıyla yarı finale kadar geldi. Bu plan Belki Danimarka’ ya yetebilir ama İtalyan ve İspanyol’lara pek sökeceğini sanmıyorum. 

Ali Fikri Işık polesar@hotmail.com

Gareth Southgate, ilk sınavı olan Hırvatistan maçında sanki, geleceğe taşınması mümkün olan bir taktik planla başlamıştı. Doğrusu o harika planın, neden sadece bir devrelik çerez muamelesi gördüğünü anlamış değilim. Hırvatistan maçında İngiliz savunması, savunma önüyle bir blok olarak hareket ediyor ve oyunu geriye doğru oynamaktansa, büyük bir gayretle ileri doğru hamle üstüne hamle yapıyordu. Bu sıkıştırılmış alan baskısı Hırvatların nefesini kesmişti. Ben de nefesimi tutup, Southgate’nin bu planı ne kadar tırmandıracağını sabırla bekliyordum. Ama anlaşılan kusursuz fırtınanın ömrü ancak bir devrelikmiş. Özellikle o taktik düşünce için biçilmiş kaftan olan K. Phillips, bir devrelik bile olsa o performansla bana çok şeyin yapılabileceğini anlatmıştı. 

Southgate, Hırvatistan maçını izleyen diğer bütün maçlara klasik ada oyunu tavırlarıyla başladı ve aldığı sonuçlara bakılırsa da skor olarak başarılı olduğu söylenebilir. Tipik 4-4-2 düzeni, her maçın taleplerini karşılayacak, inancına, yargısına yatırım yapıldı. İskoçya maçı zorlu geçti. Çek Cumhuriyeti 1-0’la geçildi ve Almanya 2-0’la devre dışı bırakıldı. Söz konusu maçlarda skor başarısının arkasında sağlam bir dörtlü defans kurgusu hep vardı. Kimi maçlar da kısa süreli üçlü demeler yapsa bile, Southgate, esas olarak her maçı dörtlü defansla tamamladı. 

Ukrayna maçı hariç, İngiliz defansının tipik davranışı önce geri doğru oynamak oldu. Kenarda, çizgide konum alan Shaw ve Walker ilk topları sürekli defansın merkezine yönlendirdi. Bunun biricik amacı, Kane ile Sterling’e yüzünü rakip kaleye çevirecek zaman ve markajdan kurtulup, kendine koşu kulvarı yaratmak içindi.  Hırvatistan maçından sonra, dörtlü savunmanın Maguire ile daha da güçlenmesi, özellikle duran toplarda İngilizlere büyük avantaj sağladı. 

İngiliz savunmasının hakkını teslim etmek lazım. Geriye gömülmüyorlar. İleri çıkarak rakip hücumcular için olabilecek en dar alanı sağlamak amacıyla senkronize hareket ediyor ve mümkün olabilecek en iyi oranla topu uzaklaştırmak yerine, topu oyuna sokmaya çalışıyorlar. Kaleci Pickford hariç, savunmadaki her oyuncu çok dengeli bir performans sergiliyor. Rice ve Phillips de defans önünü kapatınca, bu defans bir tür aşılmaz oluyor. 

Kısaca ve kabaca Southgate, iyi defans ve kontra gol planıyla yarı finale kadar geldi. Bu plan Belki Danimarka’ ya yetebilir ama İtalyan ve İspanyol’lara pek sökeceğini sanmıyorum. 

İngilizler bu turnuvada şampiyon olarak eve dönmek istiyorsa, İtalyan ya da İspanyolları alt edecek bir yaratıcı plan geliştirmek zorunda.

Tüm yazılarını göster