İngiltere'de monarşi karşıtı protestolar: 'Demokrasimizin parçası'
Monarşi karşıtı protestolar sırasında yapılan gözaltıların haksız olduğunu söyleyen Metropolitan Polis Teşkilatı Başkanı Marsh, eylemlerin 'bir sorun yaratmaması gerektiğini' dile getirdi.
DUVAR - İngiltere’de Kraliçe 2'nci Elizabeth’in ölümünün ardından monarşi karşıtı protestolar devam ederken, Londra'daki Metropolitan Polis Teşkilatı (MET) Başkanı Ken Marsh gözaltıların haksız olduğunu dile getirdi. "Bu bizim demokrasimizin bir parçası" diyen Marsh, eylemlerin 'bir sorun yaratmaması gerektiğini' söyledi. Gözaltı işlemi uygulan polislerin 'kanunlardan haberdar olmadığını' belirten Marsh, "Bazı meslektaşlarım, insanların neler yapıp yapamayacağının bilincinde değil" ifadelerini kullandı.
Kraliçe 2'nci Elizabeth’in oğlu Charles'ın resmen kral ilan edilmesinin ardından İngiltere'de monarşi tartışmaları patlak verdi. Edinburgh kentinde, Kral 3'ncü Charles’ın hükümdarlık ilanı sırasında eylem yapan bir kadın gözaltına alınmıştı. Oxford'da ise 45 yaşındaki Symon Hill, “Onu kim seçti?” diyerek bağırmış ve gözaltına alındıktan kısa süre sonra serbest bırakılmıştı.
PARLAMENTO ÖNÜNDE BOŞ KAĞITLA PROTESTO
Londra’da da Parlamento Meydanı’nda elinde boş bir kağıt tutan avukat da polis tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Paul Powlesland'ın sosyal medyada paylaştığı görüntülerde polisin, Powlesland'e "Kağıda 'Benim kralım değilsin' yazarsan seni gözaltına alırım" dediği kaydedildi. Powlesland, sosyal medya hesabında olayı anlatırken şu ifadeleri kullandı: "Sadece Parlamento Meydanı'na gittim ve boş bir kağıt parçası tuttum. Memur geldi ve bilgilerimi istedi. Üzerine 'Benim kralım değil" yazarsam, birileri gücenebileceği için Kamu Düzeni Yasası uyarınca beni tutuklayacağını söyledi."
Olayın ardından Parlamento Binası önünde bir araya gelen eylemciler, polis şiddetini ve gözaltıları ellerinde boş bir kağıt parçası tutarak protesto etti.
'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ EROZYONA URATILIYOR'
Index on Cencorship (Sansür Endeksi) isimli örgütün başkanı Ruth Smeeth, polisin tavrının endişe yarattığını söylemişti. Smeeth, “Ama kaza ama bilinçli, bu sürecin İngiltere halkının keyfini sürdüğü ifade özgürlüğünü erozyona uğratmak için kullanılmasına hepimiz karşı çıkmalıyız” demişti. (DIŞ HABERLER)