İngiltere'deki beyaz yakalıların dörtte üçü, tükenmişlik nedeniyle işlerini bırakmayı düşünüyor
İngiltere'de yapılan bir ankete göre, ülkedeki ofis çalışanlarının dörtte üçü tükenmişlik, toksik çalışma ortamı, iş ve özel hayat arasındaki dengesizlik gibi gerekçelerle işten ayrılmayı düşünüyor.
DUVAR - İngiltere'deki bir anket çalışması, ülkedeki ofis çalışanlarının dörtte üçünün tükenmişlik, toksik çalışma ortamı, iş ve özel hayat arasındaki dengesizlik gibi gerekçelerle işten ayrılmayı ya da iş değiştirmeyi düşündüğünü ortaya çıkardı.
Censuswide araştırma şirketinin yaptığı ankete göre, İngiltere'deki ofis çalışanlarının yüzde 57'si iş hayatlarına dair tükenmişlik yaşıyor. Ankete katılan çalışanların yaklaşık 5'te 1'i çalışma ortamlarının toksik olduğunu, yüzde 18'inin ise ruh sağlıklarının işverenleri tarafından önemsenmediğini düşünüyor.
Daha iyi bir iş - özel hayat dengesi, daha iyi bir iş ortamı ya da çocuk bakımı ve sağlık gibi yardımlara erişim sağlanacağı beklentisiyle başka bir işyerinde çalışmayı tercih ettiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 58.
İş hayatında ekonomik faktörlerin ne derece etkili olduğuna dair soru yöneltilen katılımcıların yüzde 23'ü paranın temel bir etken olduğu görüşünü ifade etti.
Çalışanların yüzde 64'ü işverenlerinin eksiklikleri gidermek için ellerinden geleni yaptığına inanırken, yüzde 36'sı ise yönetimdeki yetersizlikler nedeniyle ilerleyen aylarda çalışanların moralinin daha da düşeceği beklentisi taşıyor.
Beyaz yakalı işverenlerin yüzde 30'u boşta kalan pozisyonları doldurmakta zorluk çekerken, yüzde 13'ü ise bunun gelecekte önemli bir sorun haline gelebileceği görüşünde.
Anketi yaptıran Juno isimli şirket, salgının iş hayatındaki koşulları zorlaştırdığının altını çizdi.
Bir şirkette üst düzey yöneticilik yapan Ally Fekaiki, ankete dair yaptığı değerlendirmede, "Bulgular şunu gösteriyor, çalışanlar iş-özel hayat dengesini kontrol etmek istiyor. Çalışanlar, toksik çalışma alanlarına ve düşük moral ve motivasyondan muzdarip insanların çoğalmasına yol açan 'her ne pahasına olursa olsun' yaklaşımına son vermek istiyor" dedi. (Sputnik)