İngiltere'deki eylemlerde 500'e yakın gözaltı: Hükümet özel tedbirleri onayladı

Southport'ta üç çocuğun öldüğü saldırıyı düzenleyen kişinin kimliği hakkında yapılan dezenformasyon sonrası başlayan eylemlerde 500'e yakın kişi gözaltına alındı. Hükümet, acil durum toplantısı yaptı.

Abone ol

DUVAR - İngiltere'nin kuzeybatısındaki Southport kasabasında geçen pazartesi günü üç kız çocuğun bıçaklı bir saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından, faşist grupların polisle çatıştıkları gösteriler ülke çapına yayıldı. Sosyal medyada yayılan ve saldırganın 'İslamcı bir göçmen olduğu' söylentisi ile harekete geçen ırkçı grupların gösterileri hafta sonu devam ederken, ırkçılık karşıtı gruplar da sokağa döküldü. Gösterilerde 500'e yakın kişi gözaltına alınırken onlarca polis memurunun da yaralandığı açıklandı.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, şiddet içeren gösterileri kınadı ve 'aşırı sağın haydutluğu' olarak niteledi. Bu açıklamada göstericilere 'pişman olacaksınız' uyarısı yapan Başbakan Starmer, "Bu şiddet yanlısı güruh ülkemizi temsil etmiyor" mesajı verdi. Hükümet pazartesi günü yapılan acil durum toplantısında özel tedbirleri onayladı. Buna göre, eylemcilerin hakim karşısına hızla çıkarılabilmesi için gerekirse 24 saat çalışacak nöbetçi mahkemeler görevde olacak. Starmer uzman polislerden oluşacak bir 'hazır kıtanın' sürekli göreve hazır olacağını da söyledi.

CAMİLERE 'HIZLI MÜDAHALE' GÜVENLİĞİ

İçişleri Bakanlığı, 'aşırı sağcıların' bazı gösterilerde camileri hedef alması üzerine camilere yeni 'hızlı müdahale' güvenliği sağlanacağını açıkladı. Buna göre 'şiddet içeren olay riski altındaki' camiler artık 'hızlı müdahale' personeli talep edebilecek.

3 Ağustos Cumartesi günü Hull, Liverpool, Bristol, Manchester, Stoke-on-Trent, Blackpool ve Belfast'taki gösterilerde polise saldırı, dükkanların yağmalanması, tuğla fırlatılması gibi olaylara tanık olundu. Pazar günü de Bolton, Southport, Middlesbrough ve Rotherham'da göstericiler polis barikatlarını aştı. Başbakan ve İşçi Partisi Genel Başkanı Keir Starmer, toplumu korkutarak 'nefret tohumları ekmeye' çalışan 'aşırılık yanlılarına' karşı polisin harekete geçmesi için 'tam desteğe' sahip olduğunu söyledi.

GÖSTERİCİLER, OTELE SALDIRDI

Rotherham'da bir otelin önünde toplanan maskeli göstericiler pencereleri kırarak içeri girdi. Bölgede ırkçılık karşıtları da karşı gösteri yaptı. Rotherham bölgesinin dahil olduğu South Yorkshire Belediye Başkanı Oliver Coppard yaşanan 'şiddet olayları karşısında dehşete düştüğünü' söyledi. Coppard "Gördüğümüz şey protesto değil, toplumumuzdaki en savunmasız insanlardan bazılarına yönelik acımasız bir haydutluktur" dedi.

Polislerden sorumlu bakan yardımcısı Diana Johnson ülkede son dönemde yaşanan huzursuzluğun bazı toplumlarda korkuya neden olduğunu söyledi. Johnson, 'insanların özellikle derilerinin rengi nedeniyle korkutulduğunu ve bunun doğru olamayacağını ve bu hükümetin bununla başa çıkmak için her türlü önlemi alacağını' da sözlerine ekledi.

SOUTHPORT'TA NE OLDU?

Bıçaklı saldırı, yaz tatilindeki çocukların sosyalleşmesi için hizmet veren bir merkezde düzenlendi. Southport'daki saldırıda hayatını kaybeden çocuklardan Alice Dasilva Aguiar'ın 9, Bebe King'in 6, Elsie Dot Stancombe'nin 7 yaşında olduğu açıklandı. Saldırı sırasında çocuklar Taylor Swift temalı bir dans etkinliğindeydi. Saldırıda sekiz çocuk ve iki yetişkin de yaralandı. Polis saldırının 'terör vakası olarak ele alınmadığını' duyurdu.

GÖSTERİLER NASIL BAŞLADI?

Saldırıyla bağlantılı olduğu şüphesiyle 17 yaşındaki bir erkek gözaltına alındı. Yaşı nedeniyle ilk olarak ismi açıklanmadı. Bu, sosyal medyada spekülasyonlara neden oldu.

İngiltere'de son seçimde 4 milyona yakın oy alan faşist Reform UK partisinin lideri Nigel Farage, sosyal medyadan Southport'taki saldırı sonrası “Gerçek bizden saklanıyor" mesajını paylaştı. Karşıtları Farage’ı olayları kışkırtmakla suçladı. Polis aşırı sağcıların, çocukları bıçaklayan saldırganın 'İslamcı' olduğu söylentisi ile harekete geçtiğini belirtti.

Southport’u içeren Merseyside Polisi, İngiliz Savunma Birliği'nin (EDL) protestolarda kilit bir rol oynadığını söyledi. Salı günü çıkan ilk olaylarda bir cami de hedef alındı. Eylemler, saldırıda hayatını kaybedenlerin anıldığı noktadan birkaç sokak uzakta ve bir cami yakınlarında başlamıştı. Göstericiler bir polis minibüsünü yaktı, en az beş gösterici gözaltına alındı. Bu kişilerden birinin bıçak taşıdığı açıklandı. 50’den fazla polis de yaralandı.

Saldırganın ismi mahkemeye çıkarıldıktan sonra açıklandı. Axel Muganwa Rudakubana’nın İngiltere’de doğup büyüdüğü, ailesinin Ruanda’dan göç ettiği öğrenildi. İngiltere basınına göre komşuları onu 'sessiz bir çocuk' olarak tanımladı ve ailesinin Hristiyan olduğunu söyledi.

EYLEMLER NASIL YAYILDI?

Saldırının ertesi günü düzenlenen Southport’taki protesto gösterisi, ülkenin başka şehirlerine de yayıldı. Londra, Liverpool, Leeds ve Manchester’ın da aralarında olduğu çeşitli kentlerde faşist gösteriler düzenlendi. Kimi kentlerde bu gösterilere ırkçılık karşıtı protestolarla yanıt verildi. Çarşamba Başbakanlık konutunun bulunduğu Downing Street yakınlarında faşist polis çatıştı, 100’den fazla kişi gözaltına alındı.

2 Ağustos Cuma akşamı ülkenin kuzeydoğusundaki Sunderland’de yüzlerce gösterici sokaklara indi, şehrin 'ciddi düzeyde şiddet eylemlerine' sahne olduğu açıklandı. Bir polis binasına saldırıldı, bitişiğindeki Vatandaş Danışma Merkezi ateşe verildi ve dükkanlar yağmalandı. Olaylarda 10 kişi gözaltına alındı. En az dört polis memurunun yaralandığı ve hastanede tedavi altına alındığı bildirildi. Olay sırasında bir caminin dışında çevik kuvvet polisine bira kutuları ve tuğlalar atıldı, araçlar ateşe verildi.

Göstericilerden bazılarının İslamofobik söylemlerde bulunduğu ve İngiliz Savunma Birliği'nin (EDL) kurucusu Tommy Robinson'a destek sloganları attığı duyuldu. İngiltere Savunma Birliği resmi olarak dağılmış olsa da destekçilerinin halen bulunduğu belirtiliyor. Tommy Robinson takma ismini kullanan kurucusu Stephen Yaxley-Lennon da artık İslam ve göçmen karşıtı mesajlarını sosyal medya üzerinden yayıyor.

(ALINTI)