İnsan Hakları İzleme Örgütü: Kürt seçmenlerin hakları çalındı
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Türkiye ve HDP açıklaması: Milyonlarca seçmenin parlamentodaki temsilcileri, doğu ve güneydoğuda geniş bölgelerdeki seçmenlerin de yerel temsilcileri çalındı.
DUVAR - New York merkezli insan hakları kuruluşu Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü/HRW), Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) bazı milletvekillerinin ve Demokratik Bölgeler Partisi'nden (DBP) bazı belediye başkanlarının hapiste olması ile yerel yönetimlere el konmasını, hayati bir dönemde "seçmenlerin temsil hakkının çalınması" olarak nitelendirdi.
'SADECE HDP DEĞİL, SEÇMENİN DE HAKLARI ÇİĞNENDİ'
Kuruluş bugün yaptığı açıklamada, HDP'nin iki eş başkanı ve 11 milletvekiliyle DBP'nin seçilmiş 90 eş belediye başkanının cezaevinde olduğunu hatırlattı. HRW, ayrıca seçimle iş başına gelmiş 103 belediyeden 82'sine de kayyum atanmak suretiyle el konduğunu da kaydetti.
Açıklamada, "Demokratik olarak seçilmiş yetkililere yapılan baskılar yalnızca kendilerinin siyaset yapma, örgütlenme ve ifade özgürlüklerinin değil, aynı zamanda onlara oy verip göreve getiren seçmenin de haklarının çiğnenmesi demektir" ifadesi yer aldı.
'ZAMANLAMA KAYGI VERİCİ'
HRW Avrupa ve Orta Asya Masası Başkanı Hugh Williamson, bu baskıların tam da ülkede geleneksel parlamenter sistemden yetkilerin başkanlık makamında toplayan bir başka rejime geçişi öngören bir anayasayı oylamaya hazırlanırken yaşanmasının kaygı verici olduğunu söyledi. Williamson "Hükümetin son seçimlerde beş milyon oy almış bir muhalefet partisinin liderleri ve milletvekillerini hapse atması Türkiye demokrasisine derin zarar vermektedir. Bunun ülkenin geleceği hakkında hayati bir ulusal tartışma yapılırken gerçekleşmesi durumu iki misli kaygı verici kılmaktadır. Bu partilere yönelik bastırma, milyonlarca seçmenin parlamentodaki temsilcilerinin, doğu ve güneydoğuda geniş bölgelerdeki seçmenlerin de yerel temsilcilerinin çalınmasıdır" dedi.
'DOKUNULMAZLIK YASASI ŞÜPHELİ'
HRW söz konusu partilerin binlerce yönetici ve üyesinin de gözaltına alındığı ve bir kısmının tutuklandığını aktararak, Türkiye'yi uluslarararası ve bölgesel insan hakları anlaşmalarından doğan sorumluluklarına uymaya çağırdı. Kurum, dokunulmazlıkların kaldırılmasının bir defaya ve döneme mahsus oluşu ve açılan soruşturmaların yoğunluğuna dikkat çekerek, değişikliğin görünürde bütün partileri kapsamasına rağmen yalnız HDP milletvekilleri için fiili sonuç doğurduğuna dikkat çekti:
"Dokunulmazlıkları kaldıran 2016 Mayıs'ındaki geçici anayasa değişikliği o sırada hakkında soruşturma bulunan 154 milletvekilini kapsıyordu ve bunların 55'i HDP milletvekiliydi. Sadece oylamadan önceki bir ay içinde savcılar HDP milletvekilleri hakkında 152 yeni soruşturma açmıştı."
'HUKUKA AYKIRI'
Açıklamasında "Yetkililerin demokratik olarak seçilmiş yetkililere karşı attığı adımlar, Türkiye'nin uluslararası ve bölgesel insan hakları hukuku çerçevesinde korumakla sorumlu olduğu haklara aykırıdır" diyen HRW, Uluslararası Temel ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde düzenlenen siyaset yapma, serbest seçimle iradesini bildirme, ifade özgürlüğü, örgütlenme ve toplantı özgürlüğünün de bu haklar arasında olduğunu söylüyor. (Kaynak: BBC Türkçe)