İrfan Değirmenci'den Harranlılara 'bir iki tavsiye'
İrfan Değirmenci: Aga, sarı öküzü verdiğinde aslında elinde hiçbir şeyin kalmayacağını hissediyordu belki ama hep bir umut lengerli fötür şapkayı kurtarırım zannetti.
DUVAR - Birgün gazetesi yazarı İrfan Değirmenci, geçen yıl ayrıldığı Doğan Medya Grubu'nun satışının ardından çalışanlara 'tavsiyeler'de bulundu... "Ben, bir semer kiralayıp hamallığa başlamışam" diyen Değirmenci, Kibar Feyzo filminden alıntılarla yazdığı yazısını, "Gelen ağa da böyle nasıl desem afedersiniz gideni bile aratır…" diye bitirdi.
İrfan Değirmenci'nin, "Vallaha sataram bu köyü ha!" başlıklı yazısı şöyle:
Ana akım medyanın satılması flaş gelişmesini yorumlamak üzere, günlerden Pazartesi olmamasına rağmen, huzurunuzdayım. Gelişme önemli. Haberin öznesi malumunuz benim de farklı duygular beslediğim bir kurum. Dolayısıyla kusura bakmayın olayın sıcaklığıyla attığım birkaç tweet dışında şimdilik bir şey yazmayacağım. Zira ne kadar denesem de bu konuda söz söylerken çok da kibar olamıyorum…
Zaten şunun şurasında 299 baş marabayız, biz bizi biliriz. Aga köyü sattı sonunda. Beni doğrudan ilgilendiren bir durum yoktur aslında. Zira ben, bir semer kiralayıp hamallığa başlamışam. ‘Höst ula konuşmak yassak’ diyen olursa henüz yasaklanmamış olan şeylerle anlatmayı deneyeyim durumu olmazsa...
Aga, sarı öküzü verdiğinde aslında elinde hiçbir şeyin kalmayacağını hissediyordu belki ama hep bir umut lengerli fötür şapkayı kurtarırım zannetti. Ne şapka kaldı sonunda aganın elinde ne öküz ne horoz ne de tavuk. ‘Zalimdi ama vallah agalıkta eşi yoktu’ diye arkasından ağlayan da çıkmadı bu aganın. Köyün Biloları, şimdiden yeni agaya kendilerini beğendirme yarışına girdiler bile. Yeni aganın birkaç esaslı Bilo haricinde kimseyi kollamayacağını tahmin etmek zor değil. Marabalar, sendikalı değil Harranlı. Olan onlara olacak korkarım. O yüzden naçizane bir iki tavsiye vermek isterim.
Minareye çıkıp atlamak isteyene ‘atla, atla’ diye tempo tutacak değilim. Atlamayın elbette. Parasız öküz alınmıyor dünyada. Hak ettiğiniz tazminatı sonuna kadar alın yeni agadan. ‘Bu suyun esansı eksik agam, itibarına gölge düşiyi’ deyip kendinizi kovdurmayı deneyebilirsiniz. Yeni aga ısrarla ‘kovmirem’ derse mahkemeler, hakim beyler ne güne duruyor? Bakın bizim davalar, bir yıldır görülüyor. Eninde sonunda alacağız öküz parası.
Ha kula kulluk kalksın, bu düzen değişsin, böyle gelmiş böyle gitmesin diyorsanız, ‘vur ula vur o sopa bizim elimize geçmez mi?’ diye haykıracaksınız. ‘Mal değilik satılak’ diye bağırıp hem töresine hem ağasına karşı duracak cesarete sahip olacaksınız. Yoksa ağanın biri gider biri gelir. Gelen ağa da böyle nasıl desem afedersiniz gideni bile aratır…
(Gelmiş geçmiş en etkili sistem eleştirilerinden Kibar Feyzo filminin senaristi İhsan Yüce, yönetmeni Atıf Yılmaz, başrol oyuncuları Kemal Sunal ve Adile Naşit’i saygıyla anar, efsane oyuncular Şener Şen, İlyas Salman, Erdal Özyağcılar ve Müjde Ar’a uzun ömürler dilerim…)