İrfan Fidan gazetecilerin beraatını temyize taşıdı, istinaf mahkemesi reddetti

DUVAR - Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi İrfan Fidan’ın “hakaret” ve “iftira” iddialarıyla dava ettiği BirGün gazetesinden Uğur Koç ve  Uğur Şahin ile Evrensel gazetesinden Görkem Kınacı hakkında istinaf mahkemesi kararını verdi. Gazetecilerin suçlamadan beraat etmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu, istinaf mahkemesi tarafından reddedildi.

İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın kişisel sosyal medya hesabından 2020 yılında isim vermeden yaptığı paylaşımlar, BirGün ve Evrensel gazetelerinde haberleştirilmişti. O dönem Yargıtay 12. Ceza Dairesi üyesi olan İrfan Fidan ve eşi Sibel Özalp Fidan, Şık’ın isim vermeden gündeme getirdiği iddiaları haberleştiren Birgün gazetesinin internet servisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Koç ve Haber Müdürü Uğur Şahin ile Evrensel gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı’ya ayrı ayrı dava açmıştı.

Birgün'de yer alan habere göre, Beykoz 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada gazeteciler, yaptıkları savunmalarında, söz konusu iddianın bir milletvekili tarafından gündeme getirildiğini ve isim, adres gibi hiçbir bilginin bulunmadığı bu iddianın haberleştirilmesinin bir meslek görevi olduğunu vurgulamıştı. Gazeteciler, üst düzey bir yargı kuruluşunun dahi açıklama yapma gereği duyduğu bir konuda haber yapılmasının suç olamayacağını aktarmıştı.

Birinci duruşmada mahkeme, “iftira ve hakaret suçlarından cezalandırılması için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığına” hükmederek Görkem Kınacı, Uğur Şahin ve Uğur Koç’un beraatlerine karar vermişti. Ancak İrfan Fidan’ın avukatı Taner Demir kararı istinafa taşımıştı.

Temyiz başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise 19 Eylül’de “başvurusunun esastan reddine” karar vererek “suçun işlendiği yer, tarih ve zaman diliminin yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün görüldüğünden eleştirilmekle yetinilmiştir” dedi.

İstinaf Mahkemesi, Beykoz 6. Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği beraat kararının yerinde olduğunu belirterek “… aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında istinaf başvurusunda bulunan katılan vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla istinaf başvurusunun esastan reddine…” ifadelerine yer verdi.

(HABER MERKEZİ)