İrlanda'da 'devrim': Sinn Féin iktidara mı geliyor?
İrlanda'da, IRA'nın eski siyasi kanadı olan ve kendisini ülkenin önde gelen sol partisi olarak konumlandırmayı başaran Sinn Féin'in seçim zaferi kesinleşti. Bir zamanlar adayları televizyona bile çıkarılmayan parti, yüzde 24.5 oy oranıyla sandıktan birinci çıktı. "Bir tür sandık devrimi yaşandı" diyen parti lideri Mary Lou McDonald, "Artık dışlanmayı kabul etmiyorum" dedi. Peki İrlanda'da Sinn Féin iktidara mı geliyor? Seçim aritmetiği nasıl işleyecek?
DUVAR - İrlanda'da ekonomik krizin gölgesinde cumartesi günü düzenlenen genel seçimlerde, İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) eski siyasi kanadı olan Sinn Féin'in zaferi kesinleşti. Seçimlere ilk girdiği 1987 yılında IRA militanlarıyla bağlantıları gerekçe gösterilerek adayları televizyona bile çıkarılmayan parti, kendisini ülkenin önde gelen sol partisi olarak konumlandırarak ülke siyasetine 99 yıldır hâkim olan iki sağ partiyi geride bıraktı.
Kampanya sürecinde ekonomik önerileriyle öne çıkan Sinn Féin lideri Mary Lou McDonald, seçimleri bir 'sandık devrimi' olarak niteledi; hükümeti kurmaya talip olduklarını ilan etti. İkinci parti Fianna Fail ise seçim öncesindeki "Sinn Féin'le asla koalisyon kurmayız" yönündeki tutumunu değiştirmiş görünüyor. Sinn Féin'in İrlanda hükümetinde yer alması, ülkenin siyasi tarihinde görülmemiş bir değişime işaret edecek.
KİM NE KADAR OY ALDI?
İrlanda ve İngiliz basınındaki haberlere göre, Sinn Féin yüzde 24.5 oranında oyu garantileyerek 2016 seçimlerindeki oranını ikiye katladı. Seçim öncesinde İrlanda parlamentosu Dáil Éireann'da ana muhalefette bulunan Fianna Fail'in yüzde 22.2 oranında oy alması, Başbakan Leo Varadkar'ın partisi Fine Gael'in ise yüzde 20.9'da kalması bekleniyor.
'ARTIK DIŞLANMAYI REDDEDİYORUM'
Resmi sonuçların en erken bugün gün içinde açıklanması beklenirken, Sinn Féin lideri Mary Lou McDonald, "Sanırım bu seçimlerin tarihi olduğunu söylemek haksızlık olmaz. Bir tür sandık devrimi yaşandı" dedi. Dublin'deki parti merkezinde coşkulu destekçilerine seslenen McDonald, "Artık seçmenlerin dörtte birini temsil eden partimizin dışlanmasını veya dışlanmasından söz edilmesini kabul etmiyorum. Bunun demokratik olmayacağına inanıyorum" diye konuştu.
'YEŞİLLER VE KÜÇÜK SOL PARTİLERLE GÖRÜŞTÜK'
Hükümeti kendilerinin kurmak istediklerini de açıklayan McDonald, Fine Gael veya Fianna Fáil'in yer almadığı bir hükümetin kurulması için Yeşiller ve diğer küçük sol partilerle görüştüğünü söyledi. Ancak böyle bir senaryo pek muhtemel görünmezken, McDonald da Fine Gael veya Fianna Fáil ile koalisyon ihtimalini de dışlamadı.
SAĞCI PARTİDEN KOALİSYONA YEŞİL IŞIK
Seçim sonuçlarının netleşmesiyle beraber, bir sürpriz de Fianna Fail'den gelmiş görünüyor. İrlanda basınındaki haberlere göre, Fianna Fáil lideri Micheál Martin bir zamanlar 'parya' olarak gördüğü Sinn Féin'le koalisyona kapı araladı. Martin, Sinn Féin'le koalisyon ihtimali sorulduğunda, "Ben bir demokratım. Halkı dinlerim, halkın kararına saygı duyarım" dedi. Martin, "Politikalarımız ve ilkelerimiz bir gecede değişmedi ama önemli olan, ülkenin önceliği" diye konuştu. Başbakan Varadkar ise Sinn Féin'le ortaklığı 'ilkesel olarak reddettiğini' söyledi.
HÜKÜMETİ KURABİLECEK Mİ?
Bu tarihi sonuçlara rağmen, İrlanda'nın nispi temsil sisteminde Sinn Fein'in en çok oyu almış olması hükümeti kurmak için yeterli olmayabilir. Seçimlerde daha fazla aday gösteren Fianna Fáil ve Fine Gael'in, İrlanda parlamentosunun 160 sandalyeli alt kanadı Dáil Éireann'da daha fazla koltuk kazanması bekleniyor. Bu aritmetik de, hangi partilerin sürdürülebilir bir koalisyon kurabileceğini şu an için belirsiz kılıyor.
SINN FÉIN BÖYLE BİR SONUCU BEKLİYOR MUYDU?
Partinin, sandıktan çıkan oy oranını parlamentoda koltuğa dönüştürecek sayıda aday çıkarmamış olması, bu tarihi sonuçları kendisinin de beklemediğine işaret ediyor. İrlanda basını, Sinn Féin'in bile kendi başarısı karşısında hazırlıksız yakalandığını yazıyor.
ERKEN SEÇİM İHTİMALİ
İrlanda'da 2016 seçimlerinde hükümet kurulması 10 hafta sürmüştü. Bu seçimlerde de Sinn Féin'in dahil olduğu veya olmadığı bir hükümet için görüşmelerin uzaması ve çıkmaza girme ihtimali, bir erken seçimi gündeme getirebilir. Uzmanlar, böyle bir senaryoda zaten seçmenin sağ partilere karşı ekonomiye dayalı öfkesini arkasına almış olan Sinn Féin'in oylarını daha da artırabileceğine dikkat çekiyor.
SANDIK BAŞARISININ SIRRI NE?
2016 genel seçimlerinde yüzde 13.8 oy oranında kalan Sinn Féin, ülkede ekonomik krizin hissedildiği bir dönemde kendisini sol bir parti olarak konumlandırmayı başardı. Parti lideri McDonald, yaklaşık bir asırdır dönüşümlü olarak iktidara gelip giden sağcı Fine Gael ve Fianna Fáil'in karşısına soldan gelen bir değişim gücü olarak çıktı. McDonald bu seçimde, İrlanda'nın birleşmesi yönündeki parti politikasını da ikinci planda tuttu. Sinn Féin'in sonuç olarak yakaladığı oy patlaması da, özellikle genç seçmenlerin artan kiralara, artan işsizliğe, sağlık sigortasının yüksek maliyetine ve sağlık sistemindeki ciddi eksikliklere karşı öfke patlamasını yansıtıyor.
Sinn Fein'in nihai amacıysa İngiliz yönetimindeki Kuzey İrlanda ile İrlanda'yı birleştirmek. Parti geçmişte, herhangi bir koalisyon hükümetine katılmak için Londra hükümetini beş yıl içinde birleşmeye zorlayacak bir birlik referandumu için hazırlık yapılması şartını koşmuştu. (DIŞ HABERLER)