İşçi Emekçi Birliği: Yoksulluğun, işsizliğin sebebi göçmen işçiler değil sömürü düzeni
İşçi Emekçi Birliği İzmir bileşenleri, son dönemde göçmen işçilerin yoğun biçimde güvencesiz ve ağır koşullarda çalıştırılmasıyla gündeme gelen Ayakkabıcılar Sitesi'nde açıklama yaptı.
İZMİR - İşçi Emekçi Birliği İzmir bileşenleri, Işıkkent'te bulunan ve son dönemde göçmen işçilerin yoğun biçimde güvencesiz çalıştırılması ve çocuk işçilik kullanılması ile gündeme gelen Ayakkabıcılar Sitesi'nde işçilerle bir araya geldi.
Bölgede Türkçe, Kürtçe, Arapça, Fransızca olmak üzere dört dilde "Kural dışı, kayıt dışı çalışma kader değil, buralı ya da göçmen, işsizlik ve yoksulluk hiçbir başka işçinin suçu değil, göçmen işçiler sınıfın parçasıdır" yazılı bildiriler dağıtan İşçi Emekçi Birliği İzmir bileşenleri daha sonra açıklama yaptı.
'AYAKKABI İŞÇİLERİ YOKSULLUĞU VE SÖMÜRÜYÜ YAKINDAN TANIYOR'
İşçi Emekçi Birliği adına açıklama yapan Çağdaş Yazıcı, ayakkabı işçilerinin sömürüyü de yoksulluğu da yakından tanıdığını söyledi.
İşçilerin çalışma şartlarına dikkat çeken Yazıcı, “Düşük ücretler, kuralsız-kayıt dışı çalışma, güvencesizlik, işsizlik, parça başı dayatması, meslek hastalıkları, en ufak sendikal haklardan dahi mahrum olmak sanki kundura işçisinin kaderiymiş gibi anlatılıyor. Oysa bu kader değil. Bu koşulları kader diye sunanlar işçilerin bu sözüm ona kadere boyun eğmesini isteyenler. Oysa ayakkabı işçileri hakları için çok kez ayağa kalktı, birleşti, mücadele etti. Farklı kentlerden ayakkabı işçileri aynı anda iş de bıraktı, sokağa da çıktı. Adana, Antep, Hatay, Konya, İstanbul, Manisa, İzmir’den ayakkabı işçileri birlikte mücadele edince ücretlerin arttığını, ekmeğin büyüdüğünü de gördü” dedi.
'YOKSULLUĞUN SEBEBİ GÖÇMEN İŞÇİLER DEĞİL SÖMÜRÜ DÜZENİNİN SAHİPLERİ'
“Yoksulluğun, işsizliğin sebebi buralı ya da göçmen başka işçiler değil sömürü düzeninin sahipleri” diyen Yazıcı, şunları söyledi:
“Ayakkabı işçisine yaşadığı yoksulluğun sebebinin yanı başındaki göçmen işçiler olduğunu söylüyorlar. Kürt, Arap, Afgan ya da Afrikalı işçiler geldikçe ekmeğin küçüldüğünü, işsizliğin arttığını anlatıyorlar. Ama patronların kârları hiç azalmıyor. Peki bu parça başı sömürü tezgahını Afrikalılar mı kurdu? Ayakkabı işçisini onlarca yıldır sigortasız, güvencesiz, kayıt dışı çalışmaya Suriyeliler mi mahkum etti? Ayakkabı işçisini yıllardan beri merdiven altı, karanlık atölyelere Afganlar mı hapsetti? Bu soruların cevabı bellidir. Ayakkabı işçisinin yaşadığı can alıcı sorunların kaynağı aynı atölyelerde birlikte çalıştığı göçmen işçiler değil, kuralsız kayıt dışı çalışmayı dayatan patronlardır. Onların kâr hırsı ve kurdukları sömürü düzenidir.”
Son olarak göçmen ya da değil tüm işçilerin, aynı karanlık atölyelerde birlikte alın teri dökenlerini ve aynı sınıfın parçası olduğunun altını çizen Yazıcı, “Buralı ya da göçmen; Türk, Kürt, Roman, Suriyeli, Afgan, Afrikalı; sözümüz tüm ayakkabı işçilerine: Herkes için örgütlenme hakkı, ayrımcılığa uğramadan, insanca koşullarda çalışma hakkı, insanca ücret için birlikte mücadele edelim” dedi. (HABER MERKEZİ)