Işığın yaralayan yolu

Nilüfer Devecigil'in son kitabı, Işığın Yolu, Doğan Kitap etiketi ile okuyucuyla buluştu. Devecigil, Işığın Yolu'nda, sağlıklı çocuk yetiştirmenin doğru davranışlar sergilemenin çok daha ötesinde olduğunu hissettiriyor kitap boyunca.

Abone ol

Öykü Doğan

Anne baba çocuk ilişkilerini, eşler arasındaki ilişki süreçlerini bir iç yolculuk hikayesi ile veren Işığın Yolu kitabında Nilüfer Devecigil diyor ki: "İlişkilerde incinir, ilişkilerde iyileşiriz."

Ayşenur'un yolculuğu Michael ile tanıştığında başladı. Karakteri sandığı, değişmez bildiği pek çok özelliğinin aslında mizacına yapışmış zehirli sarmaşık dalları olduğunu Michael ile ilişkisinde anlayacaktı. Ve o zehirli sarmaşıkları kişiliğinden, bakış açısından, hayatından sökmenin yolunu öğrenecekti. Geçmişi değiştirerek değil, geçmişten kaçarak da değil, geçmişten anlam çıkararak...

'DOĞRU DAVRANIŞLAR SAĞLIK GETİRMEZ'

Yazar, sağlıklı çocuk yetiştirmenin doğru davranışlar sergilemenin çok daha ötesinde olduğunu hissettiriyor kitap boyunca. Anne babaların birbiri ile olan ilişkisinde nasıl modelleme yaptıklarının önemini, çiftlerin kendi aralarındaki zor anları nasıl yöneteceklerini bilmediklerinde çocuklarının da aynı tarz davranışlar sergilediklerini, kişisel hikayelerin içinde işliyor. Tıpkı Stacey'nin Ayşenur ile konuşmalarındaki gibi:

"...Bir tanem, bu bir dans. Mükemmel yapmak diye bir şey yok. Ancak unutma ilişkilerde hakkaniyet olmalı. Sen incindiğinde, onun (eşinin) işi seni rahatlatmak. Tıpkı o incindiğinde senin işinin onu rahatlatmak olması gibi. Bir taraf her şeyi üstüne aldığında denge bozulur. Bu oyunun kuralı bu. Sınır koymayı öğreneceğiz. Senin sıran olduğunda, senin sırandır. Çocuklarımızın bizi sürekli izlediklerini de unutmamak lazım. Onlara nasıl yapmaları gerektiğini anlatmıyoruz, model oluyoruz. Çocuk doğurmadan önce bu işi iyi yapmayı öğrenen çiftleri düşün."

Ayşenur ve Michael'ın hikayesinde dolaşırken bir çok başka hayata da pencere açılıyor. O hayatlar nasıl diğer hayatları etkiliyor ve kişi kendi yolculuğunda zorlukların arasında kendi yolunu nasıl buluyor. Kitap, roman tarzı ile yazıldığı için epey sürükleyici. Bir yandan da iç yolculuğun sadece terapi koltuğunda değil, ilişkinin içinde, tasavvuf yolunda, budism, mindfulness öğretilerinde de olabileceğini gösteriyor. Ayrıca kişinin içine bakma yolculuğunda tek bir yol olmadığını vurguluyor:

" ...Pek çok ruhsal yol bizi o aynı okyanusa götürüyor. Hepimiz kendi ırmağımızdaki kendi patikamızı yaratıyoruz. Aynı okyanusa gitse de, seçtiğiniz yolda derinleşmenin önemini bilin. Hiçbir yol bir diğerinden üstün değildir."

Zihin ile ilgili araştırmaları okuyucu; Ayşenur ve Michael'ın katıldığı konferanslar, gruplar, Stacey ile sohbetler içinde duyuyor. Örneğin anne bebek arası ilişkinin önemini anlatırken yazar şöyle anlatıyor;

"Yüz milyar nöronla yani sinir hücresiyle geliyoruz dünyaya. Bu nöronlar yaşadığımız tecrübelere göre birbiri ile ateşlenip topraklanarak aralarında bir ağ oluşturuyor. Mesele kaç tane nöron olduğu değil, hangi nöronların hangileriyle ağ oluşturduğudur. Ebeveyn güven verirse, bebeği her sinyal verdiğinde onun ihtiyacını karşılarsa, bu dünya güvenilir, ilişkiler güvenilir şeklinde düşünce kalıplarını içeren ağlar oluşur bebeğin beyninde..."
Nilüfer Devecigil, Işığın Yolu, Doğan Kitap, 2017.

Okuyucu bu kuramları kendi içinde anlamlandırırken bir yandan da hikayenin içinde iyileşme anlarının ilişki içinden geldiğini deneyimliyor. Tıpkı Ayşenur'un düşünceleri ile okuyanın bunu kendi içinde hissetmesi gibi:

"...Michael'ın sevgi dolu gözlerle ona bakışı inanılmaz bir iyileşmeye sebep olmuştu içinde. Ve o gün anlamıştı bize büyürken hangi gözler baktıysa, tetiklendiğimiz anda değişen algımız, aynı bakışları görüyordu karşıdakinde. Ey algı, sen nasıl bir şeysin, diye düşünmüştü günlerce. Kalbini açmak, geçmiş ve gelecekte değil sadece o anın içinde kalmakla oluyordu. Bunun için de sözlerin ötesinde bir yer vardı gidilen; dokunma ve göz teması eşliğinde. O gün algısı ile yüzleştiğinde nasıl da ona sevgiyle bakan gözlerini görmüştü Michael'ın. Gerçekten bakmaya cesaret ettiğinde karşısında onu seven, onu güvende hissettiren o harika eşi görmüştü."

Kitap sadece anne babalara değil, kendi ebeveynleri, eşi, ve diğer pek çok ilişkisi içinde yaşadığı zorlukları ve ilişki içinde iyileşme sürecinin ne demek olduğunu anlamak isteyen herkese pek çok şey sunuyor.

Ayşenur'un Mevlana'nın sözünde aydınlandığı gibi:

"...Yaralarımız, ışığın içeri girdiği yerdir."