İsim vermeden eleştirdi: Sinsi haber
Erdoğan isim vermeden Hürriyet'e yüklendi: Başörtülü personelin TSK'da çalışmasını sinsice eleştiren bir haber çıktı.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAK-İŞ'in düzenlediği toplantıda konuştu. Erdoğan'ın hedefinde yine Hürriyet'in 'Karargah Rahatsız' haberi vardı.
Hande Fırat imzalı '7 eleştiriye 7 yanıt' başlıklı haberde "TSK'nin, başörtüsü yasağının kaldırılmasına yönelik hükümetin aldığı kararı eleştirdiği" iddia edilmişti. Erdoğan, Hürriyet'in bu haberine bir kez daha isim vermeden göndermede bulundu.
'Hani rahatsız olmuyordunuz?' diye soran Erdoğan "Geçtiğimiz günlerde bir medya kuruluşunda başörtülü personelin TSK'da çalışmasını sinsice eleştiren bir haber çıktı. Hani rahatsız olmuyordunuz. Dünya değişti ya, Türkiye değişti. Bazı kafalar hala eski köhne alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Kim hayat biçimi tartışması açıyorsa, bilin ki sebebi kedi hayat biçiminin tehlike altında olması değil, kendi hayat biçiminin dışındaki hayat biçimlerine tahammül edemediğini gizlemektir" dedi.
HAK-İŞ 6. Uluslararası Kadın Buluşması'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Sizler ikna odalarında kızlarımızın ne hale getirildiğini gayet iyi biliyorsunuz. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya diye bakılan üniversite kapılarından geri çevrilen kızlarımızı iyi biliyorsunuz. Hala aynı zihniyetin çarpık fikirleriyle karşılaşıyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde bir medya kuruluşunda başörtülü personelin TSK'da çalışmasını sinsice eleştiren bir haber çıktı. Hani rahatsız olmuyordunuz. Dünya değişti ya, Türkiye değişti. Bazı kafalar hala eski köhne alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Biz başı açık veya kapalı, hiçbir hanım kardeşimizin bu şekilde aşağılanmaya maruz kalmasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Bu ülkenin tüm imkanlarının ayrım olmaksızın seksen milyonun tamamının hakkı olduğunu istese de, istemese de herkes kabullenecek. Eğer özgürlüklerin egemen olduğu bir devleti konuşuyorsak, o zaman bu ülkede kimse kusura bakmasın herkes istediği gibi giyinir, istediği gibi inancını yaşar, kimse buna müdahale edemez.
KANDİL HAYIR DİYOR: Şimdi diyoruz ki, "Gençlerimiz için evet". Birisi de çıkmış "Gençlerimiz için hayır" diyor. Allah allah bu nasıl iş. Gençlerimiz için hayır; bunu Kandil'deki diyor. Bunu aklım alıyor, der. 17-18 yaşındaki gençleri, kız-erkek aldatarak bunlar Kandil'e kaçırmadılar mı. Verdikleri özel eğitimlerle, ellerine verdikleri silahlar suretiyle bunlar benim vatandaşlarımı öldürmediler mi? Kardeşlerim, 16 Nisan bu tezgahı bozma günüdür, buna hazır mıyız? Mesele bu. Şimdi, kusura bakmayın 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkını getiren biziz. Bu kardeşiniz bunu yıllardır söylüyor biliyor musunuz, yıllardır bunu kimseye anlatamadık. Şimdi, artık milletimize gidiyoruz. Seçmen yaşını 18 olarak kabul ediyorsun, seçilmeyi niye kabul etmiyorsun. Zor olan seçmektir, seçilmek seçmeye göre daha kolaydır. Biz gençlerimize güveniyoruz, bu gençler 15 Temmuz'da kendilerini çok ama çok farklı ispat ettiler. F16'ların karşısında gençlerimiz durdu, kadınlarımız durdu, yaşlılar durdu. Bu gençlik, o gece "Arkadaş, yurdumu alçaklara uğratma sakın. Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakkın, kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın". Kardeşlerim, böyle bir gençliğe siz ön açacaksınız. Dünyada 22 -23-24 yaşında bakan, milletvekili oluyor da benim ülkemde niye olmasın? Şahsen, 2017 yılında hala bu meseleleri tartışıyor olmaktan utanıyorum, sıkılıyorum. Bizim 2023 hedeflerimizi konuşuyor olmamız gerekiyor. 2053, 2071 dediğimiz zaman birileri dalga geçti. Kardeşlerim biz bugünleri konuşmayacağız, yarınları konuşacağız. Sadece evlatlarımızı değil, torunlarımızı konuşuyor. Eğer biz lider bir ülkeyi inşa etmenin adımlarını attıysak, onun projelerini şimdiden hazırlamak zorundayız.