İşkenceye karşı çıktı, işkencecisinin takibinden kurtulamadı

DUVAR - Manisa E Tipi Cezaevi'nde 2014 yılında, Can Laçin adlı mahpus, Beytullah Ö. ve Serkan D. adlı ceza infaz koruma memurları tarafından darp edildi. Laçin'in iddiasına göre bu iki memur daha önce bir başka mahpusu darp etti. Olayı gören Laçin araya girerek duruma tepki gösterdi. Laçin, olayın ardından bu iki memur hakkında suç duyurusunda da bulundu. Beytullah Ö., bu olaydan sonra iki cezaevine sevki yapılan Laçin'in peşini bırakmadı. İşkenceye uğradığını söyleyen Laçin sesini yetkililere duyuramayınca ölüm orucuna başladı.

NEREYE SEVK EDİLSE PEŞİNDEN GİTTİ

Darp olayından sonra Laçin'in başvurusu üzerine iki ceza infaz koruma memuru hakkında 2014 yılında soruşturma başlatıldı. Laçin, daha sonra doluluk nedeniyle Manisa E Tipi Cezaevi'nden Manisa T Tipi Cezaevi'ne sevk edildi. Ancak Laçin'in sevkinden kısa bir süre sonra hakkında soruşturma başlatılan ceza infaz koruma memuru Beytullah Ö. de bu kuruma atandı. Laçin, psikolojik baskıların, hakaretlerin burada da devam ettiğini söyledi. Ayrıca Laçin, revire çıkartılmadığını, tehditlere maruz kaldığını anlatarak Beytullah Ö. için, "Bu süreçte çok üzerime geldi" dedi.

'KURTULDUM' DERKEN...

Laçin, 4 yıl sonra 2018 yılında bu sefer de Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Laçin tam ,"Kurtuldum" derken karşısında yine Beytullah Ö.'yü gördü. Laçin gönderdiği mektupta, Akhisar Cezaevi süreci için şunları söyledi: "Aradan yıllar geçti... 2018 yılında Akhisar T Tipi Cezaevi'ne sevk edildim. 3.5 ay sonra Beytullah Ö. adlı memur, 'başefendi' olarak bu kuruma geldi. Bu süreçten sonra kurumda bana tavır alınmaya başlandı. Kasıtlar başladı, psikolojik baskılar arttı. Sessiz kaldıkça daha çok üzerime geldiler. Cezam az kaldığı için ve aileme kavuşacağım için görmezlikten geldim. Sabrettim... Fakat durum içinden çıkılmaz hal aldı. Onlarca memur üzerime geliyor."

'CAN GÜVENLİĞİM YOK. YARDIM EDİN'

Yaşadıkları karşısında 'çaresiz' kaldığını belirten Laçin, 1.5 ay önce ölüm orucuna başladı. Laçin yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Bu kurumda hiçbir şekilde can güvenliğim yok. Kurum amir ve memurları görevlerini kötüye kullanma, baskı, tehdit, tahrik, darp, işkence, ırkçılık, ayrımcılık, memleketçilik, ötekileştirme, suçlarını işlemektedirler. Ben bir Kürt'üm. Kürt olduğum için ırkçılığa da maruz kalıyorum. Karslı olmam, Kürt olmam beni bunların gözünde terörist yapıyor. Irkçılıkla ilgili sözlerini söyleyemiyorum bile... Üzerime çok gelindiği için artık dayanamadım ve ölüm orucuna başladım. Başıma geleceklerden saydığım bu isimler sorumlu. Can güvenliğim yok, yardım edin."

BABANIN FERYADI: BENİ DE OĞLUMUN YANINA ATSINLAR

Laçin'in babası Şenol Laçin geçtiğimiz hafta oğluyla cezaevinde görüştü. Laçin oğlunun yaşadıklarıyla ilgili Konya Cumhuriyet Başsavcılığı ve Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nda suç duyurusunda bulundu. Baba Laçin oğluyla ilgili şunları söyledi: "Çocuğumun sağlık durumu çok kötü. Yalvardım, yakardım ama ölüm orucunu bırakmayacağını söyledi. 'Ben de ölüm orucuna başlayacağım' dedim. O da beni ikna etmeye çalıştı. Oğlum bu gardiyan yüzünden hep ceza alıyor. Kendi yaptığı zulüm yetmezmiş gibi diğer gardiyanlara da zulüm yaptırıyor."

Laçin, oğluyla açık görüşe gittiklerinde aynı uygulamanın kendilerine de yapıldığını anlatıyor: "Biz gittiğimizde baskı yapıyorlar, bizi de taciz ediyorlar. Jandarmaları başımıza dikiyorlar. İnsanlar ölüm orucundaki çocuğumun yanında yemek yiyor. Eşim, bana 'Çocuğum ölüyor' dedi. Kendimi mi yakayım? Bunu yaparsam beni terörist ilan ederler. Nereye gideceğimizi artık bilmiyorum. Çocuğuma bir şey olduğunda artık bir şey yapılmasına gerek yok. Beytullah Ö. çocuğuma işkence yapıyor. Çok çaresiz ve ümitsizim. Böyle devam ederse Akhisar Savcılığı'na giderek kendi hakkımda suç duyurusunda bulunacağım. Beni de çocuğumun bulunduğu cezaevine atsınlar. En azından çocuğumun yanında olurum."

KOMİSYONDAN İNCELEME TALEBİ

Laçin'in maruz kaldığı uygulamalar Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı'na taşındı. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Akhisar Cezaevi'nde yaşanılanları incelemek için bir komisyon gönderilmesini, gerekli önlemlerin alınmasını ve bu konuda yapılan çalışmaların bildirilmesini istedi.