İskender Özturanlı Söke'den aday adayı oldu: 'Siyasi bir hırsım yok'
Gazeteci ve akademisyen İskender Özturanlı, Söke'de CHP'den belediye başkan aday adayı oldu. Özturanlı, “Söke’yi girdiği çıkmazdan kurtarmak için yerel yönetime talibim” dedi.
İZMİR – 31 Mart yerel seçimlerine yönelik partilerin hazırlıkları sürerken, aday adaylarının kentlerdeki çalışmaları da devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) 63 aday adaylığı başvurusu yapılan Aydın'da, dikkat çeken isimlerden biri de gazeteci kimliği ile bilinen İskender Özturanlı oldu. 1963 yılında Söke’de doğan Özturanlı, Hacettepe Üniversitesini bitirerek uzun yıllar gazetecilik, öğretim görevliliği ve internet sektöründe çalıştı. Politika, ekonomi sol düşünce, sosyo-ekonomik eşitsizlikler ve kültür politikaları üzerine çalışan ve bir çok yazı kaleme alan Özturanlı, 60 yaşından sonra İstanbul'dan doğduğu kente, Söke'ye dönerek aday adaylığını açıkladı.
'GERÇEK SORUNLARA ACİL VE KALICI ÇÖZÜMLER'
Aday adaylığına dair hazırladığı duyuru metninde, “Söke’yi bugünkü tartışmalar ve plansızlıklarla girdiği çıkmazdan kurtarmak ve bizden sonraki kuşaklara yaşanabilir, mutlu, planlı ve güzel bir kent bırakmak için yerel yönetime talibim” diyen Özturanlı, kapalı kapılar ardındaki dar yönetim anlayışına ve katılımcı olmayan tarza karşı gençler ve kadınların yönetimde eşit ve adil bir şekilde temsil edildiği, Söke’nin insanını, havasını, suyunu, toprağını, dağını, ırmağını, gölünü, kıyısını koruyan yönetim anlayışını savunduğunu vurguladı. Aday olduğu taktirde yol haritasının da hazır olduğunu dile getiren Özturanlı, “Gerçek sorunlara, acil ve kalıcı çözümler” adı çözüm programını açıklayacağını da belirtti.
'BİR SIKIŞMIŞLIK SÖZ KONUSU'
Gazete Duvar'a konuşan Özturanlı, aradan geçen yılların ardından Söke'nin değiştiğini belirterek, “Yıllar sonra doğup büyüdüğüm memleketime döndüm. Babam burada sevilen bir avukat ve oyun yazarıydı. Söke'nin eskisi kadar bir cazibe ve çekim merkezi olmadığını gördüm. Bir sıkışmışlık söz konusu. Söke bölgenin kadim bir şehri. Tarım ve turizm açısından önemli bir şehir. Çevresindeki turizm merkezlerinin de gelişimi ile birlikte biraz sıkışmış ve finanssızlaşmış gördüm. İlçe belediyesi bazındaki iç tartışmalarla da yorgun ve yıpranmış gördüm. Dolayısıyla yeniden Söke'ye eski ağırlığını, özgüvenini kazandırarak, yaşanabilir bir kent yapabilmek adına böyle bir işe kalkıştım” ifadelerini kullandı.
'KATILIMCI BİR YÖNETİM MODELİ'
Söke'nin sorunlarına değinen Özturanlı, “Söke Aydın'ın yüz ölçümü olarak en büyük ilçesi ve kentin sıkıntıları var. Kent merkezinde sıkışmış finanssız bir yoğunlaşma, köy ve beldelerde aşırı seyrelmiş insan deposu söz konusu. Bu da hizmetlerin gitmesini zorlaştırıyor. Bu aynı zamanda bir oransızlık da yaratıyor. Trafik sorunu karşımıza çıkıyor. Bu güne kadar düşünülmemiş ve planlanmamış. Başkan olursam bu sorunu çözmek adına uğraşacağım. Kent halkının istekleri doğrultusunda mini referandumlarla, çalıştaylarla, katılımcı bir yönetim modeli ile bu sorunu çözmeye çalışacağım. Diğer bir sorun Söke bir tarım bölgesi ancak Menderes Nehri kirlenmiş durumda. Ürünler eskisi kadar doğal ve temiz şartlarda yetişmeme riski taşıyor. Bu hem gıda güvenliğini tehdit ediyor hem de o bölgelerdeki insanların geçim sorununa neden oluyor. Öte yandan Latmos dağlarında ve şehrin çevresindeki taş ocakları, organize sanayinin yarattığı kirlilik mevcut. Bunlar yanlış bir kalkınma modeli sonucu ortaya çıktı. Organize sanayi nedeniyle kirlenmiş hava bizim çocukluğumuzdan beri yetiştiğimiz güzel şehri sıkıştırmış” diye konuştu.
'SİYASİ BİR HIRSIM YOK'
Çözüm olarak sosyal belediyecilik anlayışını işaret eden Özturanlı, şunları kaydetti;
“Genç sayısı çok fazla. Ben aynı zamanda sosyal belediyecilik yapmayı öneriyorum. Belediyenin her mahallede bir kreş açması lazım. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı gibi istihdam ofisleri kurulması lazım. Erkek öğrenciler için yurt sorunu var. Kamusal anlamda söylüyorum; yaşlılar için hiçbir alan yapılmamış. Çocuklar için de bir alan yok. Toplumcu, insan odaklı bir belediyecilik diyorum. Öğrencilerin günlük öğününü belediye olarak üstlenerek, tarımsal kalkınmada kamu ağırlıklı kooperatifleşmeyle Söke'yi hak ettiği yerlere getirmeyi düşünüyoruz. Siyasi bir hırsım yok, kamu yararı için çalışmak istiyorum.”