‘İşler nasıl’ sorusuna esnafın cevabı: Çok dertliyim

Kimisi elektrik faturasından şikayetçi kimisi de gıda fiyatlarından… Ekonomik krizin izlerini aradığımız Bomonti sokaklarında esnaf, artan giderlerine karşılık işlerinin azalmasından yakınıyor. Veresiye defterleri giderek kabarırken krizle mücadele yöntemleri arasında işçi çıkarmak ya da kredi için bankaya başvurmak var.

Abone ol

Meral Candan

DUVAR - Nihat Özcan, telefonla gelen siparişi önündeki deftere not alırken sırada bekleyen müşterinin istediklerini hazırlıyor. Yanındaki çırağa siparişlerin ulaştırılacağı adresin yazılı olduğu not kağıdını uzatırken önündeki kalın veresiye defterine hesabı not alıyor. 14 yıldır Bomonti'de bir bakkal dükkanı işleten Özcan'ın zaten kalın olan veresiye defteri son zamanlarda daha da kabarmış. "Daha önce insanlar alışveriş ederken ürünlerin fiyatını sormazdı. Şimdi hem soruyorlar hem de daha ucuzu varsa onu istiyorlar. Geçen seneye göre alışveriş yapanların sayısı azaldı özellikle alkol satışlarımız yüzde 70 azaldı. Burada genelde kalabalık aileler yaşamıyor. O yüzden çok büyük alışveriş zaten olmazdı ama son zamanlarda insanlar her şeyi gramla satın alır oldu. Alışveriş yapanlar da çoğunlukla veresiye yazdırıyor" diyerek yaklaşık 50 metrekarelik dükkanın ekonomik krizden nasıl etkilendiğini anlatıyor. Özcan'ın dükkanının yer aldığı Bomonti, İstanbul’un Şişli ilçesine bağlı, tarihi ve kültürel mirasa sahip önemli semtlerinden biri. Şehir merkezine yakınlığı ve toplu ulaşım araçlarının çeşitliliği nedeniyle zaman içinde ciddi bir beyaz yakalı nüfusa da ev sahipliği yapmaya başlayan semt kafeleri, başta Bomontiada olmak üzere eğlence yerleriyle zengin bir sosyal hayata da sahip. Ancak art arda gelen zamlar, herkesi olduğu gibi Bomonti halkının da tüketim alışkanlıklarını değiştirmiş. Bu değişikliğin en yakından hissedildiği yerlerin başında ise semt esnafı geliyor.

'CEPTEN YİYORUZ'

Birleşik Kamu İş görenleri Sendikaları Konfederasyonu'nun yaptığı araştırmaya göre gıda harcamalarında geçtiğimiz yılın ekim ayına göre yüzde 36,9 artış yaşandı. Bunun yanı sıra son bir yılda elektrik yüzde 60, doğal gaz yüzde 52, akaryakıt ise yüzde 30 zamlandı. Gıdadan beyaz eşyaya, elektrikten akaryakıta kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan zamlar listesi hem tüketicinin hem de esnafın belini büküyor. Pide ve lahmacun satan bir restoranın uzun zamandır garsonluğunu yapan Hasan Bey*, artan gıda fiyatlarını müşteri kaybı yaşamamak için menülerine yansıtmadığını söylüyor. Hasan Bey, “Aldığımız malzemelerin fiyatı artıyor. Biz müşteri kaybı yaşamamak için menüye artan maliyetleri yansıtmıyoruz ama son iki aydır giderlerimiz gelirimizden fazla. Cepten yiyoruz açıkçası” diyor. 30 yıldır bakkal dükkanı işleten ve her daim veresiye defteri tutan Güven Aydın artan maliyetler nedeniyle sattığı ürünü yerine koyamadığını anlatıyor dertli bir şekilde. “Geçen sene bu dönemde 350-400 TL arasında olan elektrik faturam bu ay 650 TL geldi. Vatandaş da aynı durumda, bu da satışlara yansıdı” diyen Aydın veresiye defterine yazdıranların sayısının özellikle son birkaç ayda arttığını vurguluyor. Daha önce nakit alışveriş yapan müşterilerinin bir kısmının veresiyeye döndüğünü anlatıp, “Hatta veresiye borcunu kapatıp ertesi gün yeniden yazdırmaya başlayanlar var” diyor.

'VERESİYE ALAN ÇOK NAKİT ÖDEYEN YOK'

Kasım ayı başında Fatih’te 4 kardeşin siyanür içerek intihar ettiğini ve bakkala olan 2 bin 260 TL’lik borçlarını iki aydır ödeyemediklerini hatırlattığımızda Aydın veresiye defterini karıştırarak, “Burada da durum kötü ama o kadar olmaz, ne de olsa burası Şişli” diyerek yanıt veriyor. Ancak Aydın’ın her ay düzenli ödeme yapan müşterileri bile ödemeleri aksatmaya başlamış. Nakit sıkıntısı çekmesiyle birlikte dükkanda bulunan ürün çeşitliliğini azaltmış. Ancak bu da yeterli olmamış ve son çare olarak bankadan kredi başvurusunda bulunmuş. “Vergi borçlarımı ödemek ve malzeme almak için nakde ihtiyacım var” diye konuşan Aydın sorularımıza daha fazla yanıt vermek istemeyerek, “Çok dertliyim, daha fazla karıştırma” diye bitiriyor sözlerini.

Bir sonraki durak, Bomonti’nin en eski dükkanlarından biri olan Resul Kuru Temizleme. Her sabah yoldan geçenleri gülümseyerek selamlayan Resul Özbey’in yüzü, “İşler nasıl” sorusuyla asılıyor. 1968 yılında açılan dükkanını ayakta tutmak için çabaladığını anlatıp son iki aylık elektrik faturasını çekmecesinden çıkarıp gösteriyor. Ekim ayında 1209 TL, kasım ayında da 1945 TL gelen elektrik faturası canını bayağı sıkmış. Maliyetler artarken işlerin aynı şekilde artmadığından dem vuruyor. “Elbisesini verip kuru temizlemeden almayanlar var” diyen Özbey, müşteri kaybetmemek adına 2018 yılı tarifesinin altında ücret alıyor. Ancak geçtiğimiz yılki iş yoğunluğunu yine de yakalayamıyor. Elinde kıyafetlerle dükkana giren çalışanına artık çıkabileceğini belirtirken Özbey gülerek anlatıyor hal-i pür melalini :“Mesaisi normalde 7’de biten çalışanlarım son zamanlardaki iş azlığı nedeniyle en geç 5’te paydos ediyor. İşler nasıl diye sormuştunuz. İşte böyle.”

'DAHA FAZLA ANLATMAMA GEREK YOK, DURUM ORTADA'

Birkaç ay öncesine kadar içinde sıra olan kadın kuaförünün içi boş. 15 yıldır açık olan bu dükkanı 5 yıldır işleten Sabri Bey* sektördeki bütün malzemelerin ithal olduğunu hatırlatıp gider kalemlerinin yüzde 100 arttığını dile getiriyor. Buna karşılık dükkana düzenli olarak gelenlerin sayısının azaldığını söyleyen Sabri Bey, krizle başa çıkabilmek için işçi çıkarmayı planlıyor. İçinde bulunduğu durumu, “Her sabah saçına fön çektiren birkaç kişi mutlaka vardı. Şimdi tek tük gelen oluyor” olarak özetleyen Sabri Bey’in müşteri profili arasında evi olup kirasıyla geçinenlerin yanı sıra emekli maaşıyla ay sonunu getirmeye çalışanlar da var. “Bakımına özen gösterirler” diye tarif ettiği bu kesim de zamanla kuaföre daha az uğrar olmuş: “Her ay saçını boyatanlar ya evde boyamayı tercih ediyor ya da bu işlemi birkaç ayda bir yaptırıyor. Saç kesimi için de durum benzer.” Sabri Bey’e göre işsiz sayısındaki artış da işlerin azalmasının sebepleri arasında yer alıyor. “Sabah gideceğiniz bir işiniz varsa kuaföre daha sık gelirsiniz” diyen Sabri Bey, son dönemde işinden ayrılan ya da iş yerini kapatan pek çok müşterisi olduğunu vurguluyor. Tam bu sohbet esnasında içeri bir müşteri giriyor. Saç kesimi için geldiğini belirtmesi üzerine Sabri Bey işinin başına dönmek üzere izin istiyor. Ekonomik krize dayanamayarak ofisini kapattığını anlatan müşterisini göstererek, “Daha fazla anlatmama gerek yok, durum ortada” diyerek saç kesimine devam ediyor.

*İsteği üzerine ismi değiştirilmiştir.