İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürüyor: ABD'den ateşkes için 'yeni dil' teklifi

ABD basınına yansıyan haberlere göre, ABD'nin duyurduğu, Gazze'de ateşkes ve rehine takası öngören anlaşma teklifinin, Hamas ve İsrail'in üzerinde uzlaşmaya varamadığı 8. maddesinin dili değişebilir.

Abone ol

DUVAR - İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları Ekim 2023'ten bu yana devam ederken, ABD'nin Gazze'de ateşkes ve rehine takası anlaşması sağlanabilmesi için 'yeni dil kullanımı' teklifinde bulunduğu iddia edildi. İsrail, ABD'nin silah ihracatını yavaşlattığı iddiasında bulunsa da Reuters'ın yaptığı bir araştırma, ABD'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e binlerce bomba sevkiyatı yaptığını ortaya koydu. Pentagon ise Gazze’ye kurulan geçici limanın hava koşulları nedeniyle tekrar devre dışı kaldığını duyurdu.

İSRAİL, GAZZE'DE EVE SALDIRDI: İKİSİ ÇOCUK DÖRT KİŞİ ÖLDÜ

Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail güçleri, Gazze kentinde Ebu Hudra ailesine ait evi havadan bombaladı. Saldırıda ikisi çocuk dört sivilin yaşamını yitirdiği ve 10 kişinin de yaralandığı aktarıldı. İsrail topçu birliklerinin de Gazze kentindeki eş-Şucaiye Mahallesi'nde sivil yerleşim bölgelerine atışlar yaptığı ifade edildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 765 Filistinli öldü, 86 bin 429 kişi yaralandı.

AXIOS: BIDEN YÖNETİMİ ANLAŞMA İÇİN YENİ DİL TEKLİFİNDE BULUNDU

ABD merkezli Axios haber sitesi, konu hakkında doğrudan bilgi sahibi olan üç kaynağa dayandırdığı haberinde, ABD'deki Joe Biden yönetiminin, Hamas ve İsrail arasında Gazze Şeridi'nde ateşkes ve rehine takası sağlanabilmesi için iki taraf arasındaki 'boşlukları doldurma adına', daha önce kamuoyuna duyurulan anlaşma taslağının bazı bölümlerinde yeni bir dil kullanımını teklif ettiğini aktardı. Söz konusu 'dil değişiminin' Biden'ın geçen ay Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı ve İsrail'in savaş kabinesi tarafından da kabul edilen üç aşamalı İsrail teklifine yönelik olduğu ifade edildi. 

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu hafta başında Kanal 14 televizyonuna yaptığı açıklamada, 'kısmi bir anlaşma' ile ilgilendiğini, bu anlaşmanın Hamas'ın 'bazı rehineleri serbest bırakırken' İsrail'in Gazze'ye saldırılarını sürdürmesini öngörebileceğini söylemişti. Netanyahu, bundan bir gün sonra, ABD, arabulucu ülkelerden Katar ve rehine yakınlarının da baskısıyla geri adım atarak ABD'nin açıkladığı anlaşma teklifine bağlılığını dile getirmişti. 

TEKLİF, ANLAŞMANIN 8'İNCİ MADDESİNİ KAPSIYOR

Axios'a konuşan üç kaynak, ABD'nin Katar ve Mısırlı arabulucularla gösterdiği çabanın, anlaşma teklifinin 8'inci maddesine odaklandığını anlattı. Anlaşma teklifinin bu maddesi, anlaşmanın ikinci safhasının başlayabilmesi için ilk safha sırasında başlaması gereken müzakerelerle ilgiliydi. Teklifin ikinci safhası ise Gazze'de ''sürdürülebilir bir sükunet' sükunet sağlanmasını öngörüyordu. Kaynaklar, Hamas'ın bu müzakerelerin sadece yaşayan her bir İsrailli asker ya da erkek rehineye karşılık İsrail hapishanelerinden serbest bırakılacak Filistinlilerin sayısı ve kimliğine odaklanmasını istediğini anlattı. İsrail ise bu müzakereler sırasında Gazze'nin silahsızlandırılması ve diğer konuları ele almak istiyor. 

Kaynaklar, ABD'li yetkililerin iki taraf arasındaki arayı kapatmak için 8'inci maddede kullanılmak üzere yeni bir dil taslağı hazırladığını, Katar ve Mısır'a teklifi kabul etmesi için Hamas'a baskı uygulaması için baskı yaptığını bildirdi. Bir kaynak, "ABD, anlaşmaya varılmasına izin verecek bir formül bulmak için çok çalışıyor" diye konuştu.

REUTERS: ABD, İSRAİL’E BİNLERCE 900 KİLOLUK BOMBA GÖNDERDİ

Öte yandan, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ABD’nin silah sevkiyatını yavaşlattığı ve kısıtladığı suçlamaları karşısında, ABD’nin 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e tonlarca bomba gönderdiği ortaya çıktı. Reuters haber ajansının araştırmasına göre, Biden yönetimi, aralarında 10 binden fazla yüksek yıkıcılık etkisine sahip 900 kilogramlık bombalar ve binlerce Hellfire füzesi de olmak üzere binlerce mühimmatı İsrail’e gönderdi.

Ajansın güncellenmiş silah sevkiyatı listesi hakkında bilgilendirilmiş, ismi verilmeyen iki ABD’li yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD’nin geçen yıl ekim ayının sonundan günümüze kadar en az 14 bin adet MK-84 900 kiloluk bomba, 3 bin Hellfire hassas güdümlü havadan karaya füze, bin yeraltı sığınaklarını hedef alan bomba, 2 bin 600 adet havadan atılan küçük çaplı bomba ve diğer mühimmatı İsrail’e sevk ettiği belirtildi. 

Söz konusu mühimmat sevkiyatlarının tam olarak ne zaman yapıldığı kaynaklar tarafından ifade edilmezken, yapılan toplam sevkiyat ABD’nin İsrail’e olan desteğinde büyük bir düşüş olmadığını ortaya koydu. Uzmanlar da sevkiyatların içeriğinin İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sürdürebilmek için ihtiyaçları ile tutarlı olduğunu anlattı. 

PENTAGON: GAZZE'DEKİ GEÇİCİ LİMAN YİNE DEVRE DIŞI KALDI

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ise olumsuz hava koşullarını gerekçe göstererek Gazze'ye kurulan geçici limanı bir kez daha söktüğünü, karaya indirilen yardım malzemelerinin Gazze halkına ulaştırılamadığı için depolama alanının da dolma noktasına geldiğini bildirdi.

Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, dün günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Singh, Akdeniz'deki olumsuz hava koşulları nedeniyle geçici yüzer limanın zarar görmemesi için sökülerek İsrail'in Aşdod Limanı'na alındığını belirtti. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) bugüne kadar Gazze tarafında 4 bin 500 ton insani yardım malzemesi indirdiğini dile getiren Singh, yardımların Gazzelilere ulaştırılamadığı için depolama alanının dolma noktasına geldiğini söyledi.

Bir gazetecinin "Yardımların indirildiği alan neredeyse doldu dediniz. Bu durumda iskele yeniden kurulsa bile bir işe yaramayacak gibi görünüyor" değerlendirmesine yanıt veren Pentagon Sözcü Yardımcısı Singh, yardımların Gazzelilere ulaştırılması için Birleşmiş Milletler çatısı altındaki Dünya Gıda Programı (WFP) ile ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) iletişim halinde olduğunu ve yardımların yeniden Filistinlilere ulaşmaya başlamasının öncelik olduğunu söylemekle yetindi.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)