İSŞP: Salgında her iki kadından biri işsiz kaldı

Dünya Emekçi Kadınlar Günü için açıklama yayınlayan İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, Covid-19 salgınından kadınların daha çok etkilendiğini belirtti, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin arttığını ifade etti. Kadınların yanında olacaklarını belirten platform, "kadın emekçiler ötekinin de ötekisi durumuna gelmiştir" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dolayısıyla basın açıklaması yayınladı. İSŞP dönem sözcüsü ve TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna imzasıyla sunulan bildiride Türkiye'nin cinsiyet eşitliğinden giderek uzaklaştığı ve kadın emeğinin hak ettiği ücreti alamamasına vurgu yapıldı.  

Türkiye’de ev içi şiddetten polis şiddetine, işgücüne katılımdan toplumsal cinsiyet eşitliğine kadınlar açısından her şeyin geriye gittiğini belirten Tuna, Covid-19 salgınının bu durumu daha ağır hale getirdiğini ifade etti.

Kadınlarla birlikte mücadelede devamlılık vurgusu yapan İSŞP'nin 8 Mart vesilesiyle yayınladığı açıklama şöyle:

"2021 Türkiyesi’nde kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerinin uzağında, işsizliğin pençesinde ve emek sömürüsü altında giriyor.

Her 8 Mart öncesinde olduğu gibi iş dünyasından, siyasilerden kadınlarla, eşitlikle, kadın emeğiyle ilgili hamasi açıklamalar, tüketim markalarından emekçi kadınlar gününü kapitalizm kutlamasıyla karıştıran kampanyalar geldiğini görüyoruz. İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu olarak kadınları, kadın emeğini yılda bir gün hatırlayan, yılın kalanında bu emeği sömüren, görmezden gelen, kadın hareketini şeytanlaştıran politikalara itiraz ediyoruz. Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı’nı kapatıp kadın politikalarını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çatısı altında üreten bu hükümet, kadını aile içinde, ev içinde, anne, eş ve bakım veren olarak görmeyi seçmektedir. Kadınların eşit yurttaşlar olarak erkeklerle birlikte üretime katılmasını, özgürlüğünü emeğiyle kazanmasını desteklemek yönünde bir niyet göstermemekte, kadına yönelik şiddeti sona erdirecek İstanbul Sözleşmesi’nin önüne “yerli ve milli” engeller koymaktadır.

Türkiye’de bugün ev içi şiddetten polis şiddetine, işgücüne katılımdan toplumsal cinsiyet eşitliğine kadınlar açısından her şey geriye gitmektedir. Koronavirus salgını bu tabloyu daha da ağırlaştırmaktadır.

Birinci yılını dolduran Covid-19 salgını döneminde neredeyse her iki kadından biri işsiz kalmış, işbaşında olmayan kadınların sayısı bir yılda 5 katına çıkmıştır. Kadınlar, salgının yarattığı işsizlikten ve istihdam kaybından erkeklere oranla daha fazla etkilenmiş, geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45,3’e çıkmıştır. Kayıtdışı emeğin büyük bölümünü kadın işçiler oluşturmaktadır. Avrupa genelinde kadınların aile içi ücretsiz emeğine bakıldığında Türkiyeli kadınlar günde 3 saat 16 dakika ile en üst sıralarda yer almaktadır. Kadınlar ile erkeklerin ücretsiz ev içi emeğe ayırdığı zaman kıyaslandığında Türkiye en tepede yer almaktadır.

Türkiye’de asgari ücrete mahkum edilen emekçiler öteki, kadın emekçiler ötekinin de ötekisi durumuna gelmiştir. İSŞP olarak gerçek bir eşitlik sağlanana kadar kadınlar için, kadınlarla birlikte mücadeleyi sürdüreceğimizi beyan ederiz."

(HABER MERKEZİ)