İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç: Aday sayısının fazla olması eleştirileri de fazla gösteriyor
Seçimlerde yeniden aday olan İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç, yönetime gelen eleştirileri, aday sayısının fazla olmasıyla ilişkili olduğunu söyledi, yeni döneme dair hedeflerini anlattı.
İSTANBUL - Türkiye'nin en büyük, dünyanın sayılı barolarından biri olan İstanbul Barosu, 19 ve 20 Ekim tarihlerinde seçime gidiyor. Yaklaşık 65 bin avukatın üye olduğu baronun seçiminde, 12 aday yarışacak.
Seçime katılanlardan biri de, baronun ilk kadın başkanı Filiz Saraç... İki devlet gören baronun 148 yıllık tarihinde geçen dönem yarışı kazanarak baro başkanı olan Saraç, ekim ayında yapılacak seçimlerde de iddialı.
Gazete Duvar'a konuşan Saraç, ilk dönem faaliyetlerinden, birlikte hareket ettiği gruptaki bölünmeye ve seçilmesi halinde önündeki yol haritasına kadar bir çok konuda sorularımızı yanıtladı.
Saraç'ın sorularımıza yanıtları şöyle:
Uzun süredir İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nde aktifsiniz. Başkanlık koltuğunda ilk döneminizi geçiriyorsunuz. Neden tekrar aday oldunuz?
34 yıldır İstanbul Barosu’na kayıtlı serbest avukat olarak çalışmaktayım. Adliye koridorlarından geliyorum. 1996’dan bu yana Baro’da Yönetim Kurulu Üyeliği, Başkan Yardımcılığı, Genel Sekreterlik, Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Üyeliği, TBB Delegeliği, TÜBAKKOM Koordinatörlüğü, TBB Yönetim Kurulu Üyeliği gibi birçok görevde bulundum. 2022’den bu yana da İstanbul Barosu Başkanı olarak görev yapmaktayım. Bu güne kadar yaptığım tüm görevlere önseçimle seçilerek geldim. Baro ve grup teamüllerine uygun olarak ilk dönem hayata geçirmek üzere çalışmalarını yaptığımız projeleri ve planlamaları tamamlamak, hazırlığını yaptığımız işleri başlatmak ve tamamlanmış olanları devam ettirmek üzere İstanbul Barosu Başkanlığı’na, kurucularından olduğum ve daha önce seçildiğim 'Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun 14.09.2024 tarihli başkan ve kurul önseçiminde genel kurul onayını alarak yeniden aday oldum.
'İLK DÖNEMİMİZ OLMASINA RAĞMEN BİRÇOK FAALİYETTE BULUNDUK'
İlk döneminizde yarım kaldığını düşündüğünüz neyi veya neleri yapmayı vaadediyorsunuz İstanbul Barosu üyesi avukatlara?
Göreve geldiğimiz tarihten bu yana yaptıklarımızı çok kısa söyleyeyim. Öncelikle göreve başladığımız tarihten çok kısa bir süre sonra Hatay depremi oldu. Depremde hayatını kaybeden tüm meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum. Çok büyük bir acı. Hâlâ yüreklerimizde…
6 Şubat depremleri sürecinde baromuzda Afet Hukuku ve Koordinasyon Merkezi kuruldu. Tüm adliyelerde ayni bağış odaları oluşturuldu. Meslektaşlarımıza eğitim verilerek hukuksal destek için depremden zarar gören illere gönderildi.
İcra Sorunları Çözüm Kurulu oluşturarak başta İstanbul (Çağlayan) Adliyesi olmak üzere tüm adliyelerdeki icra sorunları büyük ölçüde çözüldü. Örneğin Baronet üzerinden dosya çıkarma taleplerinin gönderilmesi ve taramanın hızlandırılması ile dosya çıkarma sorunu artık yok.
Dolandırıcılıkta adı kullanılan avukatlara yönelik Çözüm Komisyonu kuruldu. 2014 yılından beri Baro'ya gelen tüm bu konudaki yakınmalar toplandı. Şu ana kadar 233 meslektaşın isminin kullanıldığı tespit edildi. Başsavcılarla görüşülerek dosyalar her adliyede tek başsavcı vekilinde toplandı ve bu sayede yapılan operasyonlarda birçok çete çökertildi. Çalışmalar ve açılan davayı takibimiz devam ediyor.
Kirada olan tüm taşınmazlarımıza ilişkin çalışma yapıldı. Düşük kirası olan taşınmazlarımız için ya kira artırılarak anlaşma yoluna gidildi ya da dava açıldı. Kamuoyunda bir gece kulübüne kiraya verildiği için tepki çeken ve cüzi bedelle kiraya verilen Balmumcu’dan kiracı tahliye edildi. Kanun yolu süreci biter bitmez avukatların kullanımına açılacak.
Adliyeler arası baro servisleri için ilk kez ihale 2023 yılında yapıldı ve 2024 yılında ihale uygulamasına devam edildi. Bu sayede baronun personel giderinden sonra en büyük gider kalemi olan adliyeler arası servis hizmetinde şeffaflık sağlandı, tasarruf edildi. Adliyeler arası baro servisleri bu sayede olumsuz ekonomik koşullara rağmen devam ettirildi.
Adli yardım hizmetinin genişlemesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile anlaşma yapıldı ve belediyenin yerlerinde yeni adli yardım büroları açıldı. İBB ile yapılan görüşmeler neticesinde birikmiş adli yardım ödemelerinin yapılabilmesi için yüksek miktarda bütçe alınması kararlaştırıldı.
CMK ücretlerinin düşüklüğü ile ilgili diğer barolarla birlikte eylemlilik süreci başlatıldı. Diğer avukat sorunları da içine alınarak 27 Nisan 2024 tarihinde Ankara’da büyük savunma mitingi yapıldı.
Avukat Hakları Merkezi tarafından bine yakın avukat ihlaline müdahale edildi.
Av. Tahir Elçi, Av. Servet Bakırtaş, Av. Dilara Yıldız gibi katledilen meslektaşlarımızın duruşmalarına ben de katıldım.
6 yaşından itibaren istismara uğrayan H.K.G. başta olmak üzere kadın ve çocuk haklarına ilişkin davaların birçoğuna ben ve ilgili merkezlerimiz katıldı.
Hatay’ın seçilmiş milletvekili, baromuz üyesi meslektaşımız Avukat Ş. Can Atalay ile ilgili süreçte açıklama, suç duyurusu, eylem ve görüşmelerle sürecin hukuka aykırılığı ile mücadele edildi.
Bu dönemde 14 Mayıs 2023 Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri ve 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri yapıldı. Bu seçimlerde İstanbul’daki neredeyse tüm okullara avukat görevlendirmesi yapıldı.
Bu dönemde eğitim merkezi kurularak; meslek içi eğitimler, CMK eğitimleri, yabancı dil eğitimleri, birden çok merkez ve komisyonun birlikte yapması gereken eğitimler ve personele verilmesi gereken kurumsal eğitimler tek bir çatı altında toplandı. Bu sayede eğitimde baro tarihinin rekoru kırıldı. Eğitim merkezimizi daha da büyütmek istiyoruz.
İstanbul Barosu Online Kütüphanesi oluşturuldu.
25 Kasım, 8 Mart ve 1 Mayıs gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına polisin müdahale edebileceği günlerde baroda ilgili merkez ve komisyonlardan kriz merkezi oluşturuldu. Gözaltı ve hukuksuzluklara hukuksal destek verildi. Birçok olaya ben de giderek müdahale ettim.
Bunlarla beraber; hayvan hakları, çevre katliamları ve örneğin en son Instagram.com’a erişim engelinde olduğu gibi tüm hukuksuzluklara tepki verildi, karşı duruldu ve suç duyurularında bulunuldu.
Bunlar çok küçük bir özet. Bütün bunları yaparken 0-5 kıdeme sahip meslektaşlarımızdan aidat alınması kanunla ortadan kaldırıldı ve İstanbul Barosu bütçesinin yüzde 30’a yakını elinden alındı. Toplu iş sözleşmesi dönemi olduğu için personel giderlerinde yeni sözleşmeyle beraber artış oldu.
Kısacası ilk dönemimiz olmasına rağmen birçok faaliyette bulunduk. Yeni dönemde bunları devam ettirmek ve meslektaşlarımızla birlikte daha da geliştirmek ve ileriye götürmek için çalışacağız.
'AVUKATLA MÜVEKKİL ÖZDEŞLEŞTİRİLMEMELİ'
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi üyesi avukat Seda Şaraldı, milletvekili seçilen ancak hapishaneden çıkması engellenen Avukat Can Atalay, hükümlü olarak cezaevinde bulunan avukat Barkın Timtik gibi isimler İstanbul Barosu üyesi. Bu isimlerle ilgili özel bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Can Atalay’ın tahliye edilmemesi, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararlarına uyulmamasıdır. Bu yönüyle bir hukuk devleti sorunudur. Seçme ve seçilme hakkının ihlalidir. Bu konuda meslektaşımız ve Hatay’ın seçilmiş Milletvekili Avukat Can Atalay’ın serbest bırakılması için bugüne kadar baro olarak mücadele verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Baromuzun hem hukuki hem de eylemsel olarak gerekenleri yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir.
Tüm meslektaşlarımız yönünden avukatla müvekkilin özdeşleştirilmemesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim. Her bireyin savunma hakkı olduğu, bu hakkın temsilcisi avukatların savunma görevleri nedeniyle müvekkilleriyle özdeşleştirilemeyeceği konusunda baromuz her zaman duruşunu göstermiştir.
EYLEM ÇAĞRISI
Özellikle genç avukatlar, ülkedeki ekonomik krizin de etkisiyle ciddi bir geçim sorunu yaşıyor. İstanbul Barosu, tekrar seçilmeniz halinde genç avukatların ekonomik sorunlarına yönelik bir çalışma yapacak mı?
Seçildiğimiz günden beri artan avukat sayısını gençliğin vizyonu ve enerjisini güce dönüştürmeyi hedefledik. Bunun da hukukun, hayatın her alanında olduğunu bilerek iş alanlarımıza sahip çıkmak, meslektaşlarımızın en az iki alanda uzmanlaşmasını teşvik etmek, bu konuda eğitimler yapmak, merkez ve komisyonlarımızı daha da işler hale getirmek için çalıştık.
Vasi, kayyumluk gibi görevlerin mahkemeler tarafından başka meslek grupları yerine avukatlara verilmesini teminen eğitimler düzenleyerek, eğitimden geçen meslektaşlarımızı mahkemelere bildirdik. Arzuhalcilikle mücadele ederek bu konuda açık hüküm getirilmesi gerektiğini her platformda dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz.
Ayrıca, SGK primleri ve vergi dilimlerinin mesleğe yeni başlayan avukatlar lehine düzenlenmesi için çabamız devam edecek.
Adli Yardım ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle Avukatlık Kanunu'nun 180. maddesi gereğince bir ilki başardık ve İBB ile bu konuda Meclis kararıyla protokol yapılmasını sağladık. Ödemeler ilk taksiti 7 Ekim'de kalanı 7 Kasım'da iki taksit halinde ödenecek.
CMK asgari ücretlerinin artırılması için çaba ve eylemleri de yarım bırakmayacağız. 1 Ekim Salı günü de Çağlayan Adliyesi'nde CMK ücret tarifesinin avukatlık asgari ücret tarifesine eşitlenmesi için basın açıklaması yapıyoruz. Sizin aracılığınızla da bir kez daha tüm meslektaşlarımı saat 12.00’de C Kapısı önüne beklediğimi belirtmek isterim.
Mecidiyeköy, Bakırköy ve Kartal’da toplam üç yerde oluşturulan genç avukat çalışma ofisleri yönetimimiz döneminde de işlerliğini sürdürmektedir. Yeni çalışma alanları ve modelleriyle birlikte yeni dönemde de avukatların büro giderlerinin azaltılması için Baro olarak çalışma ve desteğimiz sürecektir.
'GRUBUMUZ OLDUBİTTİLERE İZİN VERMEDİ'
Önceki dönem birlikte hareket ettiğiniz gruptan bir başka isim İstanbul Barosu Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Bu yol ayrımı neden yaşandı?
Önceki dönemlerde grubun genç avukatlardan uzaklaşmasına neden olan anlayışı ve kurumsal olmayan alışkanlıkları değiştirdik. Bu durumdan rahatsız olanlar yönetim kurulumuzdan bir aday çıkardılar.
Bugüne kadar baroda her kademede görev yapan, tüm görevlerine önseçimle gelen ve 12 yıl aradan sonra grubumuza 2022 yılında tekrar önseçimi getirerek aday olan Baro Başkanı olarak gruptaki önseçim süreçlerinin grup ilkelerine aykırı olarak yürütülmesi nedeniyle önseçim adı altında oldubittilere getirilmesine grubumuzun büyük çoğunluğu izin vermedi.
14 Eylül 2024 tarihinde 'Önce İlke ÇAG' olarak ön seçimimizi yaparak kurullarımızı belirledik.
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu başkan adaylığı ile kuruluşundaki ilkelere bağlılıkla ve o heyecanla seçim çalışmalarına devam etmektedir. Daha önce de 2010 ve 2012 yıllarında Önce İlke ÇAG iki liste olarak seçimlere girmiştir. 2018, 2021 ve 2022 seçimlerinde ise Önce İlke ÇAG ve Önce İlke ÇAG Yükseliş olarak yine iki ayrı liste girmiştir. Yine 90’lı yıllarda Çağdaş Avukatlar Grubu da üç baro seçimine iki ayrı liste ile katılmıştır. Dolayısıyla Önce İlke ÇAG olarak birden fazla listenin baro seçimlerine girmesi mümkündür. Başkan adayı olduğum grubun kazanmasını etkilemeyecektir.
Baro Başkanı olarak seçime giren tüm aday ve gruplara başarılar diliyorum.
Sadece şunun unutulmaması lazım; biz mesleğimizi yaparken de seçim yaparken de meslek etiğine uygun davranırız. Çünkü biz İstanbul Barosu'yuz ve hepimizin baronun bir parçasıyız.
'ELEŞTİRİLER, FAZLA ADAY OLUNCA ÇOK DEFA SÖYLENMİŞ OLUYOR'
Sizin döneminizde İstanbul Barosu’nun geçmişe göre daha pasif bir tutum izlediğine yönelik eleştiriler var. Bu eleştirilere yanıtınız nedir?
Baro olarak tüm toplumsal olaylarda tavrımızı koyduk ve sesimizi yükselttik. İstanbul Barosu 63 bin 700 avukatın mesleki sorunları ile de ilgilenmektedir. Seçimlere 12 adayla gidiliyor. Kazanmak isteyenlerin, en güçlü gördükleri yeri, yani iktidarda bulunan başkan ve yönetimine eleştiri yöneltmeleri doğaldır. Eleştiriler, fazla aday ve liste olunca da çok defa söylenmiş oluyor. Tam tersine çok yoğun çalıştığımız bir dönem geçirdiğimize inanıyorum. Kaldı ki İstanbul Barosu'nun teamülünde ilk dönem plan ve programların yapıldığı, sonraki dönem ise çalışmaların yükseltildiği dönemdir. Buna rağmen de ilk dönemimizde pek çok şeyi yaptık.