İstanbul Deklarasyonu: Filistin Devleti'nin güçlendirilmesi için seferber olacağız

İİT'nin İstanbul zirvesinin ardından deklarasyon yayınlandı. ABD'ye Kudüs kararından vazgeçme çağrısı yapılan deklarasyonda, "Filistin Devleti'nin ve kurumlarının her sahada güçlendirilmesi için tüm insanlık adına seferber olacağımızı bildiriyoruz" denildi.

Abone ol

DUVAR - ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması nedeniyle, İstanbul'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesinden sonra deklarasyon yayınlandı. ABD'nin kararının kınandığı deklarasyonda, tüm dünya ülkelerine Birleşmiş Milletler kararlarına sahip çıkma çağrısı yapıldı.

ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İİT ülkelerine olağanüstü zirve çağrısı yapmıştı. Bugün İstanbul'da yapılan zirvenin ardından deklarasyon yayınlandı.

'BARIŞÇI DİRENİŞİ SELAMLIYORUZ'

Filistin ve Kudüs hakkında BM kararları hatırlatılan deklarasyonda, "Özellikle de 1980 tarihli 478 sayılı Güvenlik Konseyi kararını hatırlatarak, başta Kudüslüler olmak üzere tüm Filistin halkının Temmuz ayında Harem-i Şerif'te yaşanan fütursuz tecavüz teşebbüsü karşısında sürdürdükleri ve pek çok fedakarlıkla başarıya ulaştırdıkları muazzam barışçı direnişi selamlıyoruz" denildi.

Deklarasyonda, ABD'nin Kudüs kararına karşı şiddet eylemlerine başvurmadan mücadele edilmesi gerektiği belirtildi. İsrail işgal ettiği topraklarda yerleşim yerleri inşa etmesi kınanırken, Gazze'deki ambargonun kaldırılması için ortak çabaların sürdürüleceği ifade edildi. Dokuz maddenin yer aldığı deklarasyon şöyle:

1. ABD yönetiminin Kudüs'ün statüsüne ilişkin hukuk dışını açıklamasını reddediyor ve kınıyoruz.

2. İsrail'in Kudüs'ü ilhak kararı, bu çerçevede yaptığı tüm işlemler ve uygulamalar nasıl hiçbir zaman kabul görmemişse, bu açıklamanın da aynı şekilde gerek vicdan, gerek hukuk, gerek tarih önünde, hükümsüz olduğunu ilan ediyoruz.

BM, AB ve uluslararası toplumun tüm üyelerini, Kudüs'ün statüsüne ve buna ilişkin tüm BM kararlarına sahip çıkmaya davet ediyoruz.

3. Bölgedeki huzur ve güvenliğin şartı olarak gördüğümüz 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, egemen ve bağımsız Filistin Devleti talebinden vazgeçilebilmesinin asla mümkün olmadığını vurguluyoruz.

'FİLİSTİN'İN GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN SEFERBER OLACAĞIZ'

4. Başta BM olmak üzere uluslararası platformlarda Filistin davasına ve Kudüs'e sahip çıkmak üzere işbirliği ve eş güdüm içerisinde hareket edeceğimizi beyan ediyoruz.

5. Filistin Devleti'nin ve kurumlarının her sahada güçlendirilmesi için tüm insanlık adına seferber olacağımızı bildiriyoruz.

6. 1988 yılında ilan edilen ve Filistin halkının hür yaşama iradesinin eseri olan Filistin Devleti'ni henüz tanımamış tüm ülkelere, vuku bulan gelişmeler ışığında artık bölgede aklıselimi ve adaleti ayakta tutacak bir dengenin sağlanabilmesi bakımında zaruri hale gelen bu önemli adımı atmaları ve derhal Filistin Devleti'ni tanımaları çağrısında bulunuyoruz.

Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti'ni tanıdığımızı teyit ediyor, tüm dünyayı Doğu Kudüs'ü Filistin Devleti'nin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz.

'FİLİSTİNLİLER ARASI UZLAŞI ZARURİ'

7. Filistinliler arası uzlaşının mevcut şartlar altında daha fazla geciktirilmeden karşılıklı saygı, güven ve özveri dahilinde tam bir milli birlik şuuru içinde hızla hayata geçirilmesinin Filistin Davası'nın geleceği bakımından zaruri olduğunu hatırlatıyor ve bu çerçevede desteğimizi yineliyoruz.

8. Trump yönetimini bölgede kaosu tetikleyecek bu hukuk dışı kararı gözden geçirmeye ve attığı hatalı adımı geri alamaya davet ediyoruz.

9. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin mücadelesinde başta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas olmak üzere tüm Filistinli kardeşlerimize tam desteğimizi teyit ediyoruz." (İSTANBUL/DHA)