İstanbul Sözleşmesi’nde 3 seçenek: Ağırlık niyet mektubu
AK Parti’nin “toplumda rahatsızlık var” diyerek tartışmaya açtığı İstanbul Sözleşmesi ile ilgili formül aranıyor. Öncelik imza çekmek yerine itirazları içeren şerh veya niyet mektubu olacak. AK Parti’de “Bu sözleşmeyle ilgili bir değişiklik yapılmadan Türkiye rahatlamayacak” görüşü savunuluyor.
ANKARA - İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi imzalanmasından 9 yıl sonra “Aile kurumuna zarar veriyor”, “eşcinselliği özendiriyor” gibi çeşitli iddialarla tartışma açıldı. AK Parti de konuyu MYK gündemine taşıdı, sözleşmeyle ilgili “rahatsızlıkları” giderecek bir adım atılması kararı alındı.
AK Parti kaynaklarına göre sözleşmenin 80. maddesi fesih imkanı veriyor. Türkiye’nin, “Taraflardan herhangi biri, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne yapacağı bir bildirimle, herhangi bir zaman bu sözleşmeyi feshedebilir” maddesine dayanarak koyduğu imzayı geri çekebileceği ifade ediliyor. Ancak AK Parti’deki formül arayışında öncelik imza çekilmesi değil. Adı İstanbul olan sözleşme için Türkiye’nin çekince ve itirazlarını ortaya koyan bir adım atılmasının daha doğru olacağı konuşuluyor. Bu noktada sözleşmeye şerh konulması ya da itirazları içeren niyet beyanı bildiriminde bulunulabileceği belirtiliyor.
4. MADDEYE ŞERH DÜŞÜLEMİYOR
Sözleşmeye göre şerh konulması mümkün ancak bunun imza aşamasında yapılması gerekiyor. Türkiye ise ne ilk imza sürecinde ne de Meclis’teki onay sürecinde sözleşmeye şerh koymadı. Sözleşmeye şerh konulmasıyla ilgili bir başka önemli nokta ise şerh konulacak maddelerin sınırlı olması. AK Parti’nin tartıştığı “toplumsal cinsiyet” ve “cinsel yönelim” ifadelerinin geçtiği 4. madde şerh konulacak maddeler arasında yer almıyor. Bu nedenle yasal olarak şerh imkanı olsa dahi, “Taraflar bu sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir” maddesine şerh düşemiyor.
NİYET MEKTUBU SEÇENEĞİ ÖNE ÇIKIYOR
AK Parti’ye göre bu durumda Türkiye’nin sözleşmeyle ilgili itirazlarını içeren bir “niyet mektubu” gönderilebilir. Bunun Avrupa Konseyi Sekreterliği'ne gönderilebileceği ya da sözleşmeyi izlemek ve uygulamasını denetlemek amacıyla oluşturulan GREVIO aracılığıyla iletilebileceği ifade ediliyor.
'SÖZLEŞMEYLE İLGİLİ ADIM ATILMAZSA TÜRKİYE RAHATLAMAYACAK'
AK Parti’de, “İstanbul Sözleşmesi tartışılmaz, tutumu doğru değil. Sadece siyah ve beyaz yok. Gri alanlar da var. Neden tartışılmasın. Bu konu ile ilgili bir adım atılması şart. Sözleşmeyle ilgili bir değişiklik yapılmadan Türkiye rahatlamayacak. Şerh mümkün değilse niyet mektubu ile sıkıntılı bulduğumuz maddeler iletilebilir. İmza çeken ülkeler de var. Onlar da inceleniyor” görüşü dile getiriliyor.