Türkiye’de iyi bir İtalyan mutfağı bulmak oldukça zor bir iş. Bir kere İtalyan dedik mi, herkes ilk olarak pizza ister, onu da esas kökeni olan Napoli değil de, daha çok Amerikan tarzı sever. Oysa İtalyan mutfağının en temel yemekleri, taze makarnalar, soslarla uzun pişmiş et yemekleri, buralarda çok fazla bilinmez. Hele benim gibi Ankara’da yaşıyorsanız, iyi bir İtalyan lokantası için son örnek olan L’Antico Castello üç yıl önce kapandı diye kendi kendinize üzülürsünüz.
İstanbul’da Kadıköy civarında son yıllarda ciddi bir gelişim olduğu bir gerçek. Dün akşam Aida’ya doğru giderken geçtiğimiz Kadife Sokak'ta konser veren La Casa de Papel kostümlü ekiple başlayan gece, Aida’nın müthiş yemekleri ile taçlandı. Gelin bu güzel restoranı size biraz anlatayım.
Aida Vino e Cucina, Ressam Şeref Akdik Sokağı’nda 3 senedir hizmet veriyor. Mekan sahibi Elif Hanım, İtalyan eşi Andrea ile burayı açmışlar. Küçük, çok şık ve sade bir restoran, biz geldiğimizde çalan piyano eşliğinde oturmak ayrı bir zevkti.
Birçok malzemeyi direkt İtalya’dan kendileri getirtiyorlar. Peynir çeşitleri nefis. Biz gittiğimizde kendi yaptıkları ördek prosciutto muazzam bir lezzetti.
Başlangıç olarak aldığımız keçi peyniri tempura, ekşi elma ve bal ile servis ediliyor, keçi peynirinin hafif ekşiliğine güzel bir uyum sağlamış. Lazanya, bugüne kadar Türkiye’de bir restoranda yediğim en iyi lazanya, en az kendi yaptığım lazanya kadar lezzetli (ki gerçekten o konuda mütevazi olmayacağım, yakında size burada anlatacağım).
Deniz mahsullü makarna isterseniz, yanına mutlaka biraz da acı zeytinyağı isteyin. Kendi hazırladıkları ve Arnavut biberiyle acılaştırdıkları zeytinyağı bu makarnayı farklı bir boyuta taşıyor.
Ana yemeklerden patlıcan yatağında kuzu incik ve ızgara ördek göğsünü denedik. Her ikisi de çok iyi, ördek portakal ve vişne soslu, bugüne kadar Türkiye’de yediğim en iyi ördek yemeği. Kuzu incik ise şaraplı ve baharatlı bir sosta ağır ağır pişmiş, yumuşacık ve enfes bir lezzeti var.
Tatlılardan sadece tiramisunun tadına baktık ki o da oldukça hafif ve lezzetliydi.
Aida şarap menüsü konusunda da oldukça özenli, Vino Dessera, Barbare gibi butik üreticilerin şarapları mevcut. Özellikle gecenin sonlarında içtiğimiz Vino Dessera VD190’ı bulursanız (şu aralar üreticide stok bitmiş ama yenisi yakında geliyormuş) mutlaka deneyin, ben çok beğendim.
Genç şef Kerem Uztürk’ten de ayrıca bahsetmem gerek, küçücük bir mutfakta ekibiyle harika işler çıkaran bu arkadaşın adını umarım ileride duymaya devam ederiz.
Aida Vino e Cucina, ortamı ve mutfağıyla gerçekten övgüyü ve tebriği hak ediyor. Şu anda Türkiye’de gördüğüm kadarıyla en iyi İtalyan restoranı. Soracak olursanız, pizza yapmıyorlar, zaten bu mutfak varken pizza gereksiz. Fiyatları da aşırı değil, gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Ancak giderseniz rezervasyon yaptırmanız şart, özellikle hafta sonu gidecekseniz birkaç gün önceden yer ayırtmak gerekiyor. Bunun için de 0544 851 51 51 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Keyifli bir haftasonu dilerim.