İstanbul'un parkları şantiyeye dönüştü

Finiküler hattı için Aşiyan Parkı'nın kapatılması ve bazı ağaçların kesilecek olması, gözleri yeniden İstanbul'un parklarına çevirdi. Zaten sayıları ve kapladıkları alan oldukça az olan parklar son yıllarda şantiyeye dönüştü. Uzmanlar, parkların büyük projelere feda edilmesinin nedenini, ortaya çıkabilecek yüksek kamulaştırma bedeline bağlıyor.

Abone ol

DUVAR - İstanbul’un birçok ilçesinde yeşil alan yoğunluğu son derece az. Kente kuşbakışı bakıldığında görülen yeşil alanların yarısından fazlası ne park ne de rekreasyon alanı, sadece mezarlık ve çevresi. Bazı noktalarda da kamu sağlığı kuruluşlarının bahçeleri...

Bu nedenle İstanbullular küçük de olsa çevrelerinde bulunan parkların yaşatılmasından yana. Ancak bu mevcut parklar son yıllarda başta ulaşım olmak üzere çeşitli projelerinin uygulama adresi oluyor. Son örnek Aşiyan Parkı. Hisarüstü-Aşiyan füniküler inşaatı için kapatılan parkta ağaçların taşınması tartışmaları kamuoyunda son derece ciddi ve olumsuz eleştirilerin hedefi haline geldi. Ancak Aşiyan Parkı, yalnız değil. Kent genelinde birçok park, çeşitli metro, tünel, kavşak ve yol çalışmaları nedeniyle şantiyeye dönmüş durumda.

İstanbul'daki son parkların günümüzdeki durumu şöyle:

MAÇKA PARKI'NDA TÜNEL VE KAVŞAK İNŞAATI

.

Dolmabahçe-Levazım-Baltalimanı-Ayazağa Karayolu tünellerinin ilk etabının yapımı için Maçka Parkı’nın giriş kapısı çitlerle çevrildi. Beşiktaş Stadı’na bakan girişte işaretlenen ağaçlar büyük tepki çekti. 138 bin 971 metrekare olan Maçka Parkı’nın 3500 metrekarelik alanındaki 97 ağaç taşınacak.

İBB, tünel girişi için yürütülen çalışmalar tamamlandığında parkın tamamen eski haline döneceğini ve bir metrekare yeşil alanın bile kaybolmayacağını açıkladı. Ağaçların bir kısmı Maçka Parkı’nın iç kesimlerine, bir kısmı da farklı alanlara dikilecek.

FINDIKLI'DA SAHİL KISMI BÖLÜNDÜ

Kabataş İskelesi’nin kapatılmasıyla başlatılan ‘Martı Projesi’ çalışmalarından Fındıklı Parkı da nasibini aldı. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin heykellerinin de sergilendiği park ikiye ayrılarak çalışmalar başlatıldı. Yürüme yolları ve oturma gruplarıyla İstanbulluların uğrak mekânı olan parkın denize yakın kısmı yeşil örtülerle kapatıldı. Proje için denize monte edilen kazıklar parkın ucuna kadar geldi. Çalışmalar tamamlandığında 20 metre eninde ve 600 metre uzunluğunda bir alan deniz üstünde inşa edilmiş olacak.

GÖZTEPE'DE METRO PROJESİ

Halk arasında ‘Gül Bahçesi’ olarak da bilinen Göztepe 60. Yıl Parkı, toplam 10 bin metrekare alana sahip. İçinde çocuk alanları, süs havuzu, gölet, yürüyüş yolları, meydan, tenis kortu gibi üniteler barındıran bir rekreasyon alanı olan parktan metro projesi geçiyor. İlk istasyonu Göztepe Parkı'nda yer alacak Göztepe-Ataşehir-Ümraniye metro hattı 13 kilometre uzunluğunda olacak ve 11 duraktan oluşacak. Parkın ortasında başlatılacak kazı çalışmalarıyla istasyon yeraltında inşa edilecek. Hat, diğer metro ağlarıyla entegre olacak.

YILDIZ VE FULYA'DA YENİLEME

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iki yıl önce Yıldız Parkı’nda peyzaj ve yenileme çalışmaları başlattı. Parkın bir kısmı tellerle çevrildi. Tarihçi Nurhan Atasoy’un danışmanlığında başlatılan çalışmalar 70 dönümlük araziyi Yıldız Parkı’na kattı. Böylece park 500 dönümle Abdülhamid dönemindeki haline kavuşacak. Parkta yenileme çalışmaları halihazırda devam ediyor.

Dolmabahçe-Levazım Karayolu tüneli projesi kapsamında Ihlamur Kasrı’nın yanında başlatılan inşaat çalışmaları gözleri bölgeye çevirdi. Kasrın karşısındaki Azerbaycan Dostluk Parkı’nın etrafının sac panellerle çevrilmesi akıllara “Çalışmalar parka da mı sirayet ediyor” sorusunu getirdi. Parkın etrafını kapatan Beşiktaş Belediyesi parkın peyzaj çalışmaları için kapatıldığını, yenilendikten sonra kullanıma açılacağını duyurdu.

'KAMULAŞTIRMADAN KAÇILIYOR'

Peki bu denli büyük ölçekli projelerin güzergâhları neden parklardan geçiyor? Şehir plancıları ve mimarlara göre parkların feda edilmesinin nedeni kamulaştırmadan kaçış. Yani ortaya çıkabilecek yüksek kamulaştırma bedelleri ödenmesin diye projelerin güzergâhı yeşil alanlar oluyor.

Uzmanların şantiyeye dönen parklarla ilgili görüşleri şöyle:

BOŞ ALAN ARANMIYOR

Mimarlık Tarihçisi Afife Batur: Bu tür büyük projeler daha fikir aşamasındayken çok iyi hesaplanmalı. Sadece şehir planlamacılarının değil, çok sayıda uzmanın görüşüne başvurulmalı. Plan ve projeler kimse duymadan uygulamaya geçirildiği için tartışmalara yol açıyor. Şehirdeki bu tip yeşil alanları korumak gerekir. Kente ve doğaya daha az zarar verecek bir boş alan arama çabası gösterilmiyor. Oysa ki istimlak çalışmasına gidilebilirdi. Büyük ölçekli projelerde ağaçların sökülerek başka yere taşınacağı ve böylece yaşatılacağı söyleniyor. Duy da inanma!

'ABİDE-İ HÜRRİYET PARKI ADLİYE OLDU’

Yüksek Mühendis-Mimar-Kent Bilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp: İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2 metrekare civarında. Gelişmiş ülkelerde 10 metrekare civarında. Zaten parmakla sayılacak kadar az ve depremde de toplanma ve kurtarma sağlayacak olan yeşil alanlar hiçbir şekilde hiçbir yapılaşmaya açılmamalı. Füniküler de olsa metro da olsa olmamalı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi bu kamulaştırmaları yapmaya uygun, birçok ülkenin bütçesinin üstünde. Parklara tecavüz etmeden projeler geliştirilmeli. Abide-i Hürriyet Parkı yok edildi. Büyükşehir’in kendi arsasıydı. İstanbul Adalet Sarayı’nın bulunduğu yer park olarak kalmalıydı. Yeşil alanların yok edilmesi uzun vadede yaşam kalitesi ve güvenliği tehdit ediyor.

‘PARKLAR ŞANTİYE ALANI OLARAK KULLANILIYOR’

İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman: Göztepe, Aşiyan ve Fındıklı gibi parklar kent içinde boş kalmayı bir şekilde başarmış ender alanlardan. En büyük özellikleri de vatandaşlar tarafından oldukça sık şekilde kullanılması. Metro, füniküler gibi projeleri yaparken park ve bahçeleri sadece boş alan olarak görmek çok yanlış. Geçmişte boş alan olarak değerlendirilebilecek yerlerin tamamı imara açıldığı ve yapılaştığı için günümüzde bu tip ihtiyaçlar doğduğunda parklardan başka seçenek kalmıyor. Başka alanlarda kamulaştırma bedeli, hukuki süreçler ve anlaşmazlıklarla uğraşmaktansa ne yazık ki parklar şantiye alanı olarak kullanılıyor. (Kaynak: Can Mete/Habertürk)