İşten atılmayı hazmedemedi: Komada!

Akdeniz Belediyesi'nde 'güvenlik' gerekçesiyle işten atılan taşeron işçi Ali Araz kalp krizi geçirerek komaya girdi.

Abone ol

DUVAR - Mersin Akdeniz Belediyesi'nde taşeron olarak çalışan 54 yaşındaki Ali Araz isimli işçi, güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten atılınca içine girdiği bunalım nedeniyle kalp krizi geçirdi. Kalbi duran ve sonradan çalıştırılan Araz halen komada ölümle pençeleşiyor. Haksız işten atmalara tepki gösteren DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy; “Sürekli sosyal cinayet işleniyor diyorduk. Birini öldürmek için kafasına kurşun sıkmanız ya da kafasını kesmeniz gerekmiyor. İşini ekmeğini kesince de cinayet işlemiş oluyorsunuz” dedi.

'BANKADAN BORCU VARDI, EVİ KİRAYDI...'

Akdeniz Belediyesi'nde Çevre Koruma Kontrol Müdürlüğü'ne bağlı temizlik işçisi olarak çalışan Araz, hükümetin çıkardığı taşeron düzenlemesinin ardından güvenlik ve arşiv araştırması gerekçesi ileri sürülerek işten atıldı. 8 çocuğu olan Araz, kirada oturuyordu ve ayrıca bankaya da 6 bin lira civarında borcu vardı. Geçtiğimiz hafta çarşamba günü kahveye gittiği sırada bir anda yere yığıldı. Hastaneye götürülen Araz’ın kalbinin durduğu öğrenildi. Doktorların müdahalesiyle kalbi yeniden çalıştırılan Araz, şu an yoğun bakımda tutuluyor.

Evrensel'de yer alan habere göre, anjiyoda kalbinin ve damarlarının temiz çıktığını anlatan yeğeni Sinan Araz, “İşten atılma dolayısıyla üzüntü yaptı. Borcu vardı bankadan, evi kiraydı. 'Ben ne yapacağım' diyordu sürekli. Beyin oksijen almamış. Bir haftadır kendine gelmedi. Ölümle pençeleşiyor. En küçüğü 9 en büyüğü 38 yaşında 8 çocuğu var” dedi.

En büyük çocuğu Mehmet Araz da babasının işten atıldığı için sıkıntıya girdiğini belirterek, “Kiracı zaten, ufak çocuklar da var. Sıkıntı insanın başına her şeyi getirir. Komada halen bekliyoruz” diye konuştu.

'AİLESİNİ DE TOPLUMU DA CEZALANDIRIYORLAR'

Ali Araz’ın üyeleri olduğunu söyleyen DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy ise, “Hazmedemedi işten atılmayı. 6 bin lira kredisi vardı. Dert ede ede kriz geçirdi. Birini öldürmek için kafasına kurşun sıkmanız, kafasını kesmeniz gerekmiyor. İşini ekmeğini kesince de cinayet işlemiş oluyorsunuz. Dün de gencecik öğretmen adayının intiharını Türkiye gördü. Bunlar ilk değil. Ama umarız son olur” dedi. Göksoy, şöyle devam etti: “Ailesini de toplumu da cezalandırıyorlar. Hukuka aykırı demokrasiye aykırı bir durum. Sessiz kalmayacağız, günü ve yeri geldiğinde hesabını da soracağız."