İstihbarat: Firari IŞİD’liler eylem arayışında
10 Ekim Ankara Katliamı'nın 16 firari sanığı hakkında görülen davanın ikinci duruşması bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara’daki gar katliamı ile ilgili halen aranan bazı şüphelilerin Türkiye’ye yönelik yeni saldırılarda bulunabileceğini bildirdi.
DUVAR - 10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari 16 sanığının yargılanmasına ilişkin davanın ikinci duruşması bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Firari 16 sanığın yargılandığı davada İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi'nin tutuklu eşlerinin dinlenmesi bekleniyor.
Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından 10 Ekim Katliamı davasının firari sanıklarının yargılandığı mahkeme dosyasına gönderilen yazıda, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı firari sanıklar Bayram Yıldız, Kasım Dere ve Yakup Selağzı’nın Türkiye’ye yönelik eylem arayışı içerisinde olabileceği uyarısı yer aldı. İstihbarat Daire Başkanlığı ise "istihbari bilgi delil olarak kullanılamaz" gerekçesiyle mahkemeye bilgi vermedi.
Evrensel'den Birkan Bulut'un haberine göre, istihbarat Daire Başkanlığı sanıklar hakkında elde edilen bilgilerin istihbari bilgiler olduğu ve hukuksal anlamda delil olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle yanıt vermekten kaçındı. Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı ise tüm sanıklar hakkında hazırladığı 8 sayfalık bilgi notunu mahkemeye gönderdi. 4 Nisan 2019 tarihli yazıda, Halil İbrahim Alçay, Suphi Alpfidan, Metin Akaltın, Erman Ekici, Bayram Yıldız, Talha Güneş, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya ve Deniz Büyükçelebi’nin çatışma bölgeleri ile bağlantılı faaliyet gösteren ve geçmiş dönemde intihar eylemi gerçekleştirmeyi planlayan şahısların bulunduğu listede adı geçtiğine ilişkin istihbari bilgiler olduğu aktarıldı.
Terörle Mücadele Dairesi'nin gönderdiği yazıda, firari sanık Bayram Yıldız’ın 2018 yılının mart ayında Suriye’de ayrılarak Irak’a geçtiği, IŞİD için silah ve mühimmat yaptığı, Irak / Bağdat’ta örgüt tarafından ‘uyuyan hücre’ diye tabir edilen yerde kalıyor olabileceği, IŞİD tarafından Türkiye'de ses getiren bir eylem için görev verilmesi durumunda gelebileceği şeklinde “teyide muhtaç bilgilerin bulunduğu” bildirildi.
Yazıda firari sanıklardan Bayram Yıldız, Kasım Dere ve Yakup Selağzı’nın Türkiye’ye yönelik eylem arayışı içerisinde olabileceği uyarısı dikkat çekti. IŞİD içerisinde faaliyet yürüttüğü belirtilen Kasım Dere hakkında “çatışmalarda hayatını kaybettiği veya bahse konu örgüt tarafından öldüğü algısı oluşturularak rahat hareket etmesi sağlanıp ülkemize yönelik eylem arayışı içerisinde olabileceği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler bulunduğu” belirtildi.
Yakup Selağzı için de illegal yollardan Suriye’ye geçerek Türkiye'de intihar eylemi düzenleyebileceği konusunda istihbari bilgiler olduğu ifade edilirken, Kazakistan doğumlu sanık Walentina Slobodjanjuk hakkında da 10 Ekim Katliamının gerçekleştiği 2015 yılı Ekim-Kasım ayı döneminde Suriye’den Türkiye’ye gelerek canlı bomba eylemi gerçekleştirebileceği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler alındığı paylaşıldı. Muhammet Zana Alkan için de çatışmalarda hayatını kaybettiği veya örgüt tarafından öldüğü algısı oluşturarak rahat etmesi sağlanıp Türkiye'de eylem arayışı içerisinde olabileceği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler olduğu ifade edildi. Davanın kritik isimlerinden Mehmedin Baraç’ın Ocak 2016 itibariyle Bingöl’de radikal selefi/tekfiri unsurların yer aldığı Islah-Der ile bağlantılı olduğu, sanık Nihat Ürkmez’in IŞİD’in Elazığ sorumlusu olduğu, sanıklar Halil İbrahim Hurma, İbrahim Halil Kaya, Müslim Bizet ve İshak Yıldırım’ın Ankara Tren Garında meydana gelen patlama olayı ile ilgili olarak gözaltına alındıkları ve 18 Ekim 2015 tarihinde sevk edildikleri hakimlikçe serbest bırakıldıkları kaydedildi.
Haklarında bilgi verilen kişiler arasında hücre evine operasyon sırasında gerçekleşen patlamada yaşamını yitiren Mehmet Kadir Cebael’in bulunmamasına dikkat çekildi. Emniyet yazısında yer alan Kasım Dere ve Muhammed Zana Alkan için sözü edilen “öldü algısı yaratılarak rahat hareket edilmesi” istihbaratının son derece vahim sonuçlar doğurabilecek bir durum olduğu ifade edilen dilekçede, “Söz konusu kişilerin ölüp ölmediklerine ilişkin araştırma yapılması konusunda ilgili yerlere müzekkereler yazılmasını talep etmekteyiz. Ayrıca bazı kişilerin ölümlerine ilişkin drone saldırısı tarihleri verilmiş, bu saldırılar sırasında ölümlerin gerçekleştiği ifade edilmiştir. ABD’nin ya da koalisyon güçlerinin bombardıman drone saldırısı zamanları ve kimliği tespit edilen IŞİD’li cansızlar listesini de diplomatik kanallarla istenmesini talep etmekteyiz” denildi.