İşyeri sahiplerinin işkencesine maruz kalan Vedat Kurt Meclis gündeminde

EMEP'li Milletvekili İskender Bayhan, Antalya'da kaporta tamircisi olarak çalışan Vedat Kurt’un işyeri sahipleri tarafından işkenceye maruz kalmasıyla ilgili soru önergesi verdi.

Abone ol

DUVAR - Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, 2020 yılında Antalya Kepez’de bulunan Antepliler Özel Otobüs Servisinde kaporta tamircisi olarak çalışmaya başlayan Vedat Kurt’un işyeri sahipleri tarafından aylarca işkenceye maruz kalmasını Meclis gündemine taşıdı.

İskender Bayhan, Vedat Kurt'un yaşadıklarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Vedat Kurt, işe başladığı ilk 4 hafta ücretini düzenli olarak almış, ancak sonraki 6-7 ay boyunca kendisine ödeme yapılmadığı için işyeri sahibi Ahmet Tahtacı'nın odasındaki masada duran bir miktar parayı almış ve ailesinin tehdit edilmesi üzerine 13.000 TL'yi teslim etmek üzere geri dönüp kendi hak ettiği ücretin verilmesini istemiştir. Bu sürecin ardından Ahmet Tahtacı kendisine, "Sen iş yerinde çalışmaya devam et, ilk fırsatta paranı ödeyeceğim" demiş ve Vedat Kurt yeniden işe başlatılmıştır.

Bu süre içerisinde mesai sonrası eve dönerken, işçi Vedat Kurt araçtan indirilmiş ve işyerinin ortağı üç kişi tarafından odun parçası ile dövülerek telefonunu almışlardır. Ardından oranın güvenli olmadığı düşünülerek tekrar araca bindirilip işyerine götürülmüştür. Kıyafetleri çıkarılarak elleri ve ayakları boynundan bağlanarak sandalyeye oturtulan Vedat Kurt’a, Ahmet Tahtacı ve diğer iki kişi tarafından işkence edilmeye başlanmıştır. Vedat Kurt, 3-4 katlı iplerle vücuduna ve kafasına vurularak, dişleri kerpetenle sökülerek, elektrik verilerek işkence görmüştür. Aç olup olmadığı sorulduğunda, aç olduğunu söylemesi üzerine ağzına hamam böceği sokulmuş ve çiğnemesi istenmiştir. Aynı zamanda, "Artık burada yaşayacaksın, benim bilgim olmadan bu bürodan çıkmayacaksın, kimseye bir şey söylemeyeceksin, buraya gelen kimseye bunu anlatmayacaksın, yoksa seni tekrar bu hale getiririz" diyerek tehdit edilmiştir. 15-20 gün kadar işyerindeki odada tutulan Vedat Kurt’a hırsızlıktan şikâyet edeceklerini söylemişler ve Kurt, bu şekilde iş yerinde 8-9 ay daha çalışmaya devam etmiştir.

Vedat Kurt, zamanla işyeri sahibi Ahmet Tahtacı’nın telefonunun şifresini öğrenerek, işkence görüntülerinin yer aldığı video ve fotoğraflarını kendi telefonuna aktarmış ve işyeri sahipleri hakkında şikayetçi olmuştur. Yargılama sürecinde işkence eden kişilere henüz ceza verilmemiş, şikayetlerden dolayı yalnızca bir ay tutuklu kalmışlardır."

İşçi Vedat Kurt’un avukatı Yusuf Önkol, Kurt’un işkenceye uğradığı fotoğrafları içeren delilleri topladıktan sonra Suruç’a giderek Suruç Cumhuriyet Başsavcılığı’na birkaç kez suç duyurusunda bulunduğunu, ancak ifadeye çağırılmadığını hatırlatan EMEP Milletvekili Bayhan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a “Hukuki delillere rağmen neden işkence ve travmaya maruz kalmış bir işçinin beyanı dikkate alınmamıştır?” diye sordu.

Urfa'da yapılan suç duyurusunun ardından, CMK ve adli yardım süreçleri etkin şekilde sürdürülüp sürdürülmediğini, insanlığa karşı işlenmiş bu suçların soruşturulmasında gerekli prosedürlerin neden yerine getirilmediğini de soran Bayhan, şu ifadelerde bulundu:

“Vedat Kurt, olaydan bir yıl sonra, 2021 yılında yeniden Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunmuş ve şüpheliler gözaltına alındıktan sonra tutuklanmadan serbest bırakılmışlardır. İlgili tarihten günümüze kadar 8 kez duruşma gerçekleşmiş olup Vedat’ın tüm çabalarına rağmen kendisine avukat tahsis edilmemiş ve duruşmaları izlemesi engellenmiştir.”

Bayhan, Vedat Kurt’un 8 duruşma boyunca neden duruşma salonuna alınmadığını ve ifade vermesinin engellediğini, bu süreçteki ihmal veya kasıtlı işlemlerin sorumluları hakkında idari bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığını Bakan Tunç’a sordu.

'BU ŞAHISLAR KİM TARAFINDAN KORUNUYOR?'

Vedat Kurt’a işkence eden işyeri sahiplerinin, TCK madde 149/2; TCK 109/2 ve 3. bentler ve madde 87’nin 1. bendine göre alt sınır 14 yıl, üst sınır 28 yıl olmak üzere ilgili suçlardan ceza almaları gerekirken şu an tutuksuz yargılandığını vurgulayan Bayhan, “Serbest bırakılan bu üç şahıs, Vedat Kurt’u şikayetini geri çekmesi için tehdit etmeye devam etmektedir. İşkence delillerine rağmen, başta Ahmet Tahtacı olmak üzere diğer işyeri sahipleri neden serbest bırakılmışlardır? Bu şahıslar, sistematik işkence yapma cesaretini nereden almakta ve kim tarafından korunmaktadır?” sorusunu Bakan Tunç’a iletti.

'EMEKÇİLER HUKUKİ SÜREÇLERİN MALİYETLERİNİ KARŞILAYAMIYOR'

Açlık sınırının altında ücretlerle, güvencesiz, kötü muamele ve baskı altında çalışan ve emeğinin karşılığını alamayan emekçilerin, hukuki süreçlerin maliyetlerini karşılayamadıkları ve adli yardım alamadıkları için adalet taleplerinin sonuçsuz kalacağını düşünerek şikâyette dahi bulunamadığını belirten Bayhan, “Kötü muamele, işkence ve alacak davalarında işverenlere karşı açılan davalardan yargılama gideri, harç vb. kalemleri kaldırmayı düşünmüyor musunuz?” diye sordu. Ayrıca, Vedat Kurt’un maruz kaldığı sistematik işkencenin münferit olmadığına da değinen Bayhan, şu ifadeleri kullandı:

“İşçiler, işyeri ve fabrikalarda ucuz emek sömürüsüne dayalı çalışma koşullarında, geçim kaygısıyla hayatta kalma sınavı verirken; aynı zamanda fiziksel şiddete, işkenceye ve kötü muameleye de maruz kalmaktadır. Vedat Kurt’un yaşadıklarının sorumlusu, işçiyi asgari ücrete, sefalete ve güvencesizliğe mahkûm eden, patronları ise teşvikler ve vergi aflarıyla cesaretlendiren ve işyerlerini patronlar için güvenli işkence merkezleri haline getiren politikalarınız olabilir mi?”