İthaki Yayınevi’nden işten çıkarılan çalışan: Tazminat hakkı olmayanlar işten atılıyor

İşten çıkarılan İthaki Yayınevi çalışanı, 24 Ağustos'ta 'küçülme operasyonuna gidildiği' gerekçesiyle iki kişinin işten çıkarıldığını, işten çıkarmaların devam edeceğini açıkladı.

Abone ol

DUVAR - İthaki Yayınları’nda 'küçülme' gerekçesi ile tazminat hakkı olmayan çalışanların işten çıkarıldığı, eski çalışanların da istifaya zorladığı öne sürüldü.

İşten çıkarılan yayınevi çalışanı asgari ücret düzeyinde düşük ücretlerle çalıştıklarını ikinci altı ayda yapılacak zam ile ilgili yayın yönetmeni ve yayınevinin sahibi Ünal Koçak arasında yapılan görüşmeden sonuca ulaşılamadığını söyledi.   

Umut Sen’e konuşan çalışan, evden çalıştıklarını ancak 8 Ağustos’ta şirketin insan kaynakları bölümünden aldıkları mailde evden çalışma kararının yayın yönetmenin kendi başına aldığı karar olduğunun belirtildiğini ve 17 Ağustos’ta herkesin ofise çağırıldığını kaydetti.  

Çalışan, “Uzaktan çalışma kararı, tabii ki de genel müdürün ve dolayısıyla patronun bilgisi dahilinde alınmış bir karardı. İnsan Kaynakları’ndan böyle ani ve tehdit edici bir mail alınca, hepimizi afallayıp korktuk. Bunun ardından, yayın yönetmenimiz istifa ederek hepimize bir veda mesajı gönderdi. Tabii burada istifa etti değil de ettirildi desek daha doğru olur, çünkü topluca gönderilen o mail ve mailde doğruca yayın yönetmenimize yöneltilen suçlayıcı tavır, yenilir yutulur cinsten değildi. Asıl sorun bizim haklarımızken, neredeyse kafasına göre ofise gitmeyen insanlar gibi lanse edilmiştik” dedi.

Uzaktan çalışma kararı sonrası bazı çalışanların İstanbul dışına taşındığını mail sonrası 2 kişinin istifa etmek zorunda kaldığını belirten çalışan, 17 Ağustos’ta ofiste çalışmaya başlamalarının ardından 22 Ağustos’ta insan kaynaklarından ikinci bir mail geldiğini anlatarak şunları söyledi:

“Kadıköy’deki İthaki Yayınevi binasının boşaltılacağı, 18 Eylül’den itibaren tüm yayınevi çalışanlarının İçerenköy Penguen Kitabevi’nin bulunduğu ana merkezde çalışmaya başlayacağı söyleniyor ve taşınma hazırlıklarını tamamlamamız ‘önemle’ rica ediliyordu. Çalıştığımız, benimsediğimiz, düzenine ayak uydurduğumuz bir ofisten, 10-12 kilometre uzaktaki başka bir yere taşınacağımız kararına ne hikmetse şimdi varmışlardı. Daha önce buna dair en ufak bir konuşma, bilgilendirme olmamıştı. Mailin dilindeki ton da hesaba katıldığında, bunun yeni ‘sopa’ olduğunu tabii ki anlamıştık.

23 Ağustos’ta iki arkadaşımızı aradılar ve İçerenköy’e çağırdılar. Gelirken dizüstü bilgisayarlarını da yanlarında getirmelerini söylediler. 24 Ağustos’ta İçerenköy’e giden bu arkadaşlarımız ‘küçülme operasyonuna gidildiği’ söylenerek kovuldu ve henüz 2-3 ay önce kadroya geçtikleri için kıdem tazminatı da alamadılar.

25 Ağustos Cuma günü, yine kıdem tazminatına henüz hak kazanamamış üç arkadaşımız, aynı gerekçelerle pazartesi günü İçerenköy’e çağırıldı ve böylece onların da kovulacağı kesinleşti.”

'BU BELİRSİZLİKLE ÇALIŞMAK İMKANSIZ'

Tazminat hakkı bulunan çalışanlara ilişkin çalışan, “Bu belirsizlik içinde yayınevinde çalışmak imkansız. Hepimiz hem işten çıkarılan arkadaşlarımıza üzülüyoruz, hem de sinir bozukluğu içinde başımıza geleceği bekliyoruz. Bütün bu süreç maille yürütülüyor ve karşımıza yetkili biri çıkıp da tek sözcük söylemiyor. Herkesin genel ruh hali çok kötü, kimse bugününden ya da yarınından emin değil. Belirsizlik ve muhatapsızlığın bu kadar yıpratıcı bir şey olabileceğini asla tahmin etmezdim.

İthaki Yayın Grubu’nun değil küçülmek, hem yayın faaliyeti hem de kitabevi (Penguen) anlamında ne kadar büyüdüğü de herkesin malumu. Bizleri nelerin beklediğini gerçekten bilemiyoruz. Yavaş yavaş hepimizi mi işten çıkaracaklar, çıkaramadıklarını İçerenköy’deki iş yerinde çalıştırmaya başladıktan sonra daha ağır bir mobbinge mi maruz bırakacaklar, bilmiyoruz” diye konuştu.